Ertesi gün Ela kızlar ile buluşup her şeyi anlatır.
Utku,Doğan ve Deniz...
Utku: Ya bir şey yapalım ben dayanamıycam öpücem bu kızı şimdi. Baksana çok tatlı bakıyor.
Doğan: Sana bakmıyor ama?
Utku: Seninki de zaten 7/24 seni dikizliyordu.
Deniz: Ya şaka maka bende özledim.
Doğan: Benim aklıma bir şey geldi ama...
Şimdi biz kızlara farklı yerlerde farklı sürprizler hazırlayacağız. Sürprizi siz düşünün. Herkes sevgilisinin en çok gittiği yeri bilir değil mi? (Çaktırmayın bilmiyorum) :D
Utku: Olabilir düşünelim.
Deniz: Aynen herkes ne sürpriz yapacağını düşünsün bu gece, yarın hazırlık yapalım?
Doğan: Aynen hadi görüşürüz.
Utku: Hadi byy.
Deniz: Görüşürüz.
Ertesi gün...
Utku sahili süsledi ve sokak lambasına bir uçtan diğer uca "seni çok seviyorum" yazan bir afiş asmıştı. Ve etrafıda süslemişti.
Herkes şöyle anlaşmıştı. Doğan Ela'ya sahile gitmesini söyleyecek, Deniz Defne'ye her zaman gittiği kafeye, Utku'da Ayla'ya sürekli gittiği bir parka. (Onlarla birlikte gittikleri değil.)
Utku taşlara oturmuş denize dönük duruyordu. Kuma görselde de olduğu gibi seni seviyorum yazmıştı.
Ela gelir...
Utku: Hoş geldin güzelim.
Ela: Burada ne işin var?
Utku: Bunun bir önemi yok. Sonuçta birlikteyiz ve yalnızız.
Utku git gide Ela'ya yaklaşıyordu. Ve aralarında tam bir cm mesafe varken durdu. Ve ellerini Ela'nın beline koydu. Ela tepki vermedi, çünkü şuan sırası değildi. Ela tepki vermeyince Utku ellerini daha çok sardı.
Utku: Ela, güzelim. Bak beni iyi dinle çünkü bu konuşmayı tekrar yapamayabilirim. Ben... ben seni çok özledim bebeğim. Bak evet ilk başta yalandı. Sonra aradan haftalar belki de aylar geçti. Aşık oldum ben. İlk defa hem de... Yalnızca bir heves diye düşündüm. Ama yok yani sensiz yapamadım Ela. Sevdiklerimi kaybetmekten nefret ediyorum. Seni kaybetmek istemiyorum ben. Gözlerine bakmadan yaşamak, sesini duymadan uyumak istemiyorum. <3 Seni çok seviyorum güzelim.
Ela: Ben bilmiyorum. Ya bu da iddianın bir parçasıysa?
Utku: Ela bana inanmıyor musun? Güzelim ben sana yalan söylemem.
Ela: Bilmiyorum anladın mı?! Bil-Mi-Yo-Rum!
Utku: (Başını omzuma yasladım) Sakin ol tamam mı? Seni çok üzdüğümün farkındayım. Özür dilerim...
Ela: Beni üzmedin, sen beni kandırdın!
Utku: Ela neden inanmak istemiyorsun bana?
Ela: Çünkü inanılacak hiçbir yanı yok. Dedi ve gitti.
Utku: Gitme güzelim...
Ela,
İçimdeki ses git ve boynuna sarıl derken, gururum engel oluyor. Ve ben gururuma yenik düşüyorum.
Utku içinde sessizce bağıran sesi serbest bıraktı. Aynı zamanda da bağırarak ağlamaya başladı. Denize karşı küfürler yağdırıyordu. Su sesi ona iyi geliyordu. Daha sonra hiçbir şeyi bozmadan eve gitti ve okul için hazırlanmaya başladı.
Doğan ve Defne...
Doğan kafeyi kapattırmıştır. İçeride tek basına Defne'yi bekliyor.
Defne: Sen burada ne yapıyorsun?!
Doğan: Sana da merhaba. Çok eğlenceli söylemişti.
Defne: Beni neden çağırdın? Aa pardon çağırttın.
Doğan: Sevgilim, bak beni iyi dinle olur mu? Her zaman bu kadar duygusal konuşamıyorum. O gün yani o zamanlar kızları resmen bir oyuncak gibi görüyorduk. Öyle olduğumuz zamanlardan nefret ediyorum. Çok kalp kırdım. Bir sürü kız üzdüm. Ama hiçbirinde seni üzdüğümde hissettiğim acıyı hissetmedim. Ne olur affet beni? Çok seviyorum Defne, çok seviyorum güzelim. <3
Defne: Bilmiyorum. Ben, affedemiyorum Doğan.
Doğan: Neden güzelim? Yapabilirsin. Affedebilirsin seni çok seven bu egoisti?
Defne: Üzgünüm... Çok kırıldım. Der ve gider.
Doğan kafedeki bütün masaları yerle bir eder. Ve bağırarak küfürler yağdırır. Ağlamaya başlar. Sessizce değil, bağırarak.
Deniz ve Ayla...
Deniz parkta oturmuş elinde pamuk şeker ve balonlarla bekliyordu. Ayla geldi ve ayağa kalktı sarılmak için. Ama Ayla izin vermedi. Deniz tekrar oturdu ve,
Deniz: Otursana
Ayla Deniz'den uzak bir tarafa oturdu ve,
Ayla: Niye çağırdın?
Deniz: Konuşmak istiyorum.
Ayla: O zaman sen konuş, çünkü ben istemiyorum.
Deniz: Dinle o zaman olur mu?
Ayla: Konuşsana?
Deniz: Güzelim bak, ilk başta hepsi iddia içindi. Ama sonradan (Ayla'nın yüzüne düşen saçı düzeltir.) gözlerine baka baka... Aşık oldum. Sevdim. İlk defa Deniz Kaya aşık oldu. Biliyor musun? Seni çok seviyorum. Gözlerini, saçlarını, duruşunu... Her şeyini.. Seni seviyorum. Üzme bu hıyarı?
Ayla: Bilmiyorum ben şeyy...
Deniz cevap vermesine izin vermeden Ayla'yı kendine yakınlaştırdı ve öpmeye başladı. Ayla evet der gibi öpmeye başladı. Deniz yavaşca bıraktı Ayla'yı.
Deniz: Bu öpücük evet anlamına mı geliyor?
Ayla: Evet. (Dedi ve Deniz onu kendi etrafında döndürmeye başladı.)
Deniz: Barıştık mı yani?
Ayla: Evet. Dedi ve Deniz ona sımsıkı sarıldı.
Akşam kızlar Defnelerde...
Defne: Ben affetmedim affetmeyi de düşünmüyorum. Siz?
Ela: Affetmedim. İatemiyorum da zaten, bu da bir iddia ise? Bu sürprizler falan?
Ayla: Hayır bence değil. Ben affettim bu arada.
Defne: Nasıl? Niye? Of Ayla.
Ela: Niye affettin o pislikleri. Oyun diyoruz oyun! Bizi oyuncak gibi görmüşler?
Ayla: Hayır bence değil. Biz hala sevgiliyiz. <3 Hem ben onun gözlerine nasıl dayanabilirim ki?
Defne: Bende baksam daynamazdım. Masmavi boncuk gibi bakıyor yaa.. Bir dakika lan ne diyorum ben!? Allah Allah.
Ayla: Sizde affetmek istiyorsunuz. Ama gururunuz ağır basıyor. Aşkta gurur olmaz.
Ela: İyi de onlar hiç sevmemiş ki?
Ayla: Anlamïyor musunuz? Önce iddiaymış. Daha sonra da vakit geçirerek aşık olmuşlar.
Defne: Banane yine de kandırıldık?
Ela: Bence de. (Ela gözlü bela... Hoşçakal..)
******
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patenci Gençlik Yolda...
Teen FictionBirbirini gönülden seven üç dost ve yaşadıkları güzel maceralar...onları kimse ayıramaz.Çünkü aralarında bir bağ var.Bu bağ ne mi? Gözleri gibi baktıkları patenleri.Hayat onlar için üç şeyden oluşuyordu,aileleri,arkadaşları ve patenleri... Onların h...