Patenci Gençlik Yolda...

DELİ KIZ... -47. bölüm-

Utku: Bu gün Ela'nın doğum günü. Bizimle uğraşma anladın mı? Niye çağırdın beni?

Damla: Ela'ya doğum günü hediyesi vereceğim?

Utku: Hiç inandırıcı değilsin?

Damla: Ela'nın önünde beni öpeceksin. Küçük bir öpücük.

Utku: Bak seni sevmeyeceğimi biliyorsun? Benimle uğraşma!

Damla: Öpecek misin?

Utku: Tabii ki hayır?!

Damla: O zaman git ve ona elveda de? 

Utku: Ona bir şey yapamazsın! 

Damla: Gözlerin yine parladı...

Utku: Senin için değil sevdiğim kız için parlıyorlar.

Damla: Ee öpecek misin?

Utku: İsteyerek yapmayacağımı biliyorsun değil mi sürtük!

Damla: Neden benden nefret ediyorsun?

Utku: Yaptığın her şey yüzünden! Ben şimdi gidiyorum istediğin zaman gel ve sonra da def olup git!

Damla: Olur. Ama kimseye bir şey söylemeyeceksin?

Utku: Hı hı.

...

Ela: Neredeydin?

Utku: Bir arkadaşım çağırdı da. (Aman ne arkadaş)

Ela: Hadi gel oturalım biraz.

Utku: Şey Ela aslında o çağıran arkadaşım değil Ilgın'dı. Onu öpmemi istiyor, beni seninle tehdit ediyor güzelim. En zayıf noktam sensin... Birazdan gelecek ve beni öpecek! Kahretsin, özür dilerim. Ama bilerek yapmadığımı biliyorsun dimi?

Ela: Biliyorum, ama yeter artık Utku, seni başka bir kızı öperken görünce kendimi berbat hissediyorum... 

Utku: İnan ki kendimi geri çekeceğim. 

Ela: Dayanamayıp gidebilirim?

Utku: Sen bilirsin ama zaten peşinden geleceğim için? :D

Ela: Nerede kaldı bu cadı? Gelsin ve hemen def olsun!

Bir anda hiç beklemediğim anda Damla Utku'yu kendine çevirdi ve öpmeye başladı. Utku bir anda onu itti. Ela arkasını dönmüş ilerliyordu...

Ela...

 Bilmeme rağmen kendimi kötü hissediyorum, onu başka bir kızın öpmesine dayanamıyorum. Birden kolumu tutan el ile irkildim. Bu Utku'nun kokusu...

Ela: Bırak beni lütfen. Kolumu çok sıkı tutuyordu. Erkek olduğu için haliyle daha güçlü.

Utku: Ela sana söyledim dimi? Niye böyle davranıyorsun?

Ela: Utku canımı yakıyorsun, bırak kolumu.

Utku: Özür dilerim.

Ela: (kendi kolunu tutarak) Dayanamıyorum anladın mı? Başka bir kızın seni öpmesine daynamıyorum!

Utku: Şşt. Birden tuttum onu ve öpmeye başladım.

Ela: Beni öpme! Ilgın'ı öptü o dudaklar...

Utku: Aşık olduğum kişiye dudaklarım değil kalbim karar veriyor...

Ela: Ben eve gidiyorum.

...

Ela,

Eve girdim ve 5 dk sonra Utku gelmişti. Kapıyı hızla kapamaya çalıştım.

Utku: Heyy kapatma kapıyı.

Dedi ve kapıyı kapatıp beni kapıya yasladı.

Utku: Ela ben bir şey yapmadım gördün işte.

Ela: Öpmeseydi o zaman her tehdit ettiğinde böyle olacaksa...

Utku: Böyle olacaksa ne?

Ela: Bilmiyorum Utku, bilmiyorum yani her tehdit ettiğinde... Bana bir şey yapamaz!

Utku: Bekle beni burada.

Ela: Nereye?

Utku: Bekle.

...

Ela telefona bakıyordu.

Utku: Hoop bağladım. :D

Ela: Ne?! Bırak beni! Utku bırak! Görürsün sen!

Utku: Şşt. Sakin ol. Beni affedene kadar böyle kalacaksın.

Ela: Çöz beni hadiii?! Bak lütfen çöz öyle konuşalım?

Utku: Önce bir öpücük alacağım?

Ela: Hayır!

Utku: O zaman böyle ellerim bağlı bekle? Sen bilirsin.

Ela: Ya tamam öp ama kısa.

Utku: Hı hı kısa. Hahahahaha

Ela: Ya Utk-...

Konuşmasına bile izin vermeden dudaklarına yapıştım. Kısa demişti ama ben onu dinlemeyeceğim. :D Aramızın bozuk olmasına daynamıyorum.

Ela: Kısa demiştim ben?

Utku: Banane öptüm işte kısa uzun ne fark eder.

Ela: Çöz artık beni.

Utku: Peki madem çözeyim kıyamadım. :D hahahh

Ela: Çok komik hıh.

Ela'yı çözer çözmez kaçtı ve kendini banyoya kilitledi. Bende ışıkları kapattım. Hemen dışarı çıktı. Çıkar çıkmaz onu tuttum ve sımsıkı sarıldım. Kulağına "seni çok seviyorum deli kız."

Ela: Deli kız he? Hahahha.

Utku: Evet, deli kız...