Yaz yaklaşıyordu. Ayla hâla Yüzbaşı'yı öldürmek için çareler arıyordu. Belli ki kardeşini onun öldürdüğünü asla unutmayacaktı ve intikamını kesinlikle alacaktı. Her ne kadar Celil ona 'dur' dese de Ayla vazgeçmeyecekti. Celil'in amacı onun hata yapmamasını sağlamaktı. Onu koruyabilmek için evlenmek zorunda kalmışlardı. Yüzbaşı'ysa Alya'yı seviyordu. Bazı zamanlar 'keşke kardeşini öldürmeseydim.' diye düşünüyordu. Alya belki onu affederdi diye düşünüyordu. Güzide o gün kendisine ilaç almak için eczaneye gidiyordu. Yolda Celil'le karşılaştı.
-Nereye Güzide?
-İlaç almak için eczaneye gidiyordum da...
-Öyle mi? Kim hasta?
-Yok öyle ciddi bir şey değil. Kendim için mide ilacı alacağım.
-Anladım.
Uzun bir süre konuşmadılar sadece yürüdüler. Güzide:
-Bir zamanlar hemşirelik yapmıştım.
-Öyle mi? Bilmiyordum. Size yakışır hemşirelik.
Güldü Güzide.
-Ben bir karar verdim. Bu sefer gerçekten Yahya Bey'den boşanmak istediğimi söyleyeceğim. Tabi bayılmazsam.
-Hayır Güzide söylemeyeceksin. Bunu benim için yapmana izin veremem.
Güzide'nin gözleri dolmuştu. Fısıldarcasına:
-Neden?!
Bu soruya bir cevap vermedi Celil.
-Bizim günahımız ne Celil?
Dedi ve yürüyüp gitti. Celil ise olduğu yerde Güzide'nin arkasından bakarak kaldı.