Gizli

133 6 2
                                    

Güzide hiçbir şey söylemedi. Söyleyemedi. Sadece arkasını döndü ve kahve yapmaya devam etti. Ayşe de o zamana kadar çıkıp gitmişti zaten. Celil'i bir şekilde görmeliydi. Ertesi gün Celil'i nasıl görebileceğini düşünüp durdu. Nerede kaldığını bile bilmiyordu. Çekingen bir şekilde Ayşegül Hanım'ın yanına gitti.

-Abla?

-Efendim Güzide.

-Hani Celil Bey vurulmuş ya.

-E-evet. Hatırlatma.

-Nerede kalıyor diye soracaktım.

-Sanırım çamaşırhanedeki odasında kalıyormuş. Neden sordun?

-Hiç. Merak ettim.

Arkasını dönüp domatesleri doğramaya başladı. Akşama doğru Ayşegül Hanım elinde kirli sepetiyle mutfağa girdi.

-Anneanne nereye?

-Çamaşırhaneye kadar gideceğim Sami'cim.

Güzide elindeki işi bıraktı ve Ayşegül Hanım'ın elindeki sepete uzandı.

-Abla sen yorulma şimdi. Zaten hastasın kaç gündür.

-Olur mu Güzide? Bunları kim götürecek peki?

-Ben götürürüm abla sen merak etme.

-Olmaz Güzide. Yahya kızmasın akşam akşam.

-Abla sen ona bir şey söyleme ben hemen bunları götürüp gelirim.

-İ-iyi peki.

Güzide hemen ceketini üzerine geçirdi ve sepeti alıp hızlı adımlarla mutfağın bahçeye açılan kapısından çıktı. Yahya Bey'i bahçede otururken görünce bahçe duvarının arasındaki boşluktan gitmeye karar verdi. Önce sepeti attı. Sonuçta kirlilerdi. Sonra da kendisi atladı ve iki sokak ötedeki çamaşırhaneye koştu. İçeri girince görünürde kimsenin olmamasından yararlanıp merdivenlerden üst kata çıktı. Etrafına bir bakış attı ve kapıyı tıklattı. Celil o sırada üstüne gömleğini giyiyordu ve kapı sesini duyunca bir süre durdu. Gülümsedi ve kapıyı açtı.
Güzide'yle birbirlerine sarıldılar.

-Güzide sen ne yapıyorsun burada?

-Beni boşver. İyi misin? N'oldu?

-Önemli bir şey değil. Düşman arkamdan vurdu.

-Hi!

-Yani sıyırdı. Ama iyiyim şimdi... Sen neden geldin onu söyle.

-Seni görmek istedim. Ayşe Celil vuruldu deyince...

-Anladım ama otelden nasıl çıktın?

Güzide elindeki kirli sepetini salladı ve gülümsedi.

-Zekice.

-Ama şimdi gitmem gerekiyor. Yahya Bey Ayşegül Abla'ya kızmadan önce...

-Anladım. Sen git o zaman.

Güzide kafasını salladı ve birbirlerine tekrar sarıldılar. Ardından Güzide odadan çıktı ve merdivenlerden hızla aşağı indi. Elindeki kirli çamaşırları masaya bıraktı ve koşarak çamaşırhaneden çıktı. Askerler etrafta gezmeye başlamıştı. Kimseye görünmeden otelden çıktığı boşluktan içeri tırmandı ve bahçeye koştu. Tam mutfağa gireceği sırada mutfaktan konuşma sesleri duydu. Yahya Bey ve Ayşegül Hanım...

-Ayşegül? Güzide nerede?

O sırada Güzide hızla mutfağa daldı.

-Burdayım Yahya Bey.

Ayşegül Hanım tuttuğu nefesini geri verdi. Rahatlamıştı. Yahya Bey gülümsedi ve mutfaktan çıktı.

-Güzide keşke gitmeseydin. Akşam akşam Yahya'yı sinirlendirecektik. Neyse... Hallettin mi?

-Ha? Hallettim abla. Sen meral etme.

Celil ile GüzideHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin