Arkadaşlar yorum yazamıyorum özür dilerim... Sadece şunu söyliim siz yb yazınca sevinçten ölüyorum. Ve dizide olanların aynısını yapmadığımı fark etmişsinizdir... Çünkü ben diziyi izledim. Sadece onların sahnelerini izledim. Oradan bir şeylere bağlıyorum öyle...
Güzide mutfağa indiğinde Ayşe ona tip tip baktı. Sanki bir cevap bekliyormuş gibiydi. Herkes Güzide'ye baktı ama bir süre sonra işlerine döndüler. Yahya Bey Güzide'de bir haler olduğunu fark etti.
-Güzide? İyi misin?
Ayşe çaktırmadan Güzide'ye baktı. Güzide gözlerini kaçırdı.
-İ-iyiyim... Neden ki?
-Bilmem rengin solmuş gibi...
Ayşe sırıttı.
-Celil'e ya da Seyit'e bir şey mi oldu?
-Hayır...
'Allah korusun.' Fısıldayarak ekledi. Ayşe tek kaşını kaldırıp baktı ama iç çekip işine döndü. Sami bahçe kapısından girdi. Etraftakileri süzdü.
-N'oldu gene ya? Hepinizin yüzü düşmüş gene?
Ayşe her zamanki gibi tersledi.
-Sen çok konuşma bakim! Hem senin işin gücün yok mu?
-Üf tamam yaa.. Ne kızıyosun?
Ayşegül Hanım konuştu bu kez de..
-Sami hadi sen git müşterilerin yanına.. Biri bir şey isterse söylersin.
-Peki....
Dediği gibi mutfaktan çıktı. Ayşegül elindeki bıçağı bırakıp Güzide'ye döndü.
-Güzide hadi sen de Sami'nin peşinden git bir bak... O çocuk daha... Bir şeyleri unutabilir.
Güzide kafasını salladı ve elindeki domatesleri bırakıp önlüğünü çıkardı. Merdivenlerden çıkıp müşterilerin yemek yediği yere geldi. Sami'yi aradı. Etrafta görünmüyordu. O sırada Celil ve Seyit'i gördü. Bir masaya oturmuş konuşuyorlardı. O tarafa doğru gidecekken yanındaki masada oturan bir adam yüksek sesle konuştu.
-Ben omlet istememiştim sadece sarma istemiştim!
Celil ve Seyit de dahil birkaç müşteri o tarafa baktı. Bir sessizlik oldu. Güzide adam döndü.
-Özür dileriz beyefendi... Bir yanlışlık olmuş her-
-Yanlışlık mı?! Kaç defadır yanlış geliyor ama benim istediklerim canım! Bilerek mi yapıyorsunuz?!
-Hayır beyefendi ne münasebet....
Yere baktı. Adam uzun süre bir şeyler söyledi söyledi... En sonunda Güzide yanında birinin durduğunu gördü. Kafasını kaldırıp baktığında Celil'i gördü.
-Beyefendi. Hanımefendi bir yanlışlık olmuş dedi ya... Yalan mı söyleyecek?
-Onu bunu bilmem. Sürekli yanlış oluyor ama... Bu işi beceremiyorlarsa yapmasınlar!
-Beyefendi saygılı olun!
Adam ayağa kalktı. Celil'le aynı boylardaydı ve aynı yaşlardaydı. Güzide kavga çıkmasın diye içinden dua ediyordu. Celil'i tuttu.
-Yapmayın lütfen..
-Bırak sen! N'aparsa yapsın.. Bir görelim!
Celil kaşlarını kaldırdı. Adam sınırları zorlamaya başlamıştı.
-Beyefendi. Sakin olun. Bir yanlışlık olmuş.
-Olmayacak efendim yanlışlık falan!
Celil sinirlendi. Güzide de biraz gıcık olmaya başlamıştı. Tam Celil ağzını açmışken Güzide önüne geçti.
-Madem bizim işimizi yapış şeklimizi beğenmiyorsunuz... Gidip ne istiyorsanız kendiniz yaparsınız.. Sorun falan da kalmaz.
Herkes gülmeye başladı. Adam abartmıştı gerçekten de... Alt tarafı siparişi yanlış getirmiş. Adam Güzide'ye sinirle baktı. Celil elini Güzide'ye değdirmeden sırtında tuttu ve kaşıyla ileriyi işaret etti. Güzide adama baktı ve başını yere çevirip mutfağa doğru yürümeye başladı. Celil adama birkaç laf ettikten sonra Seyit'in yanına geldi.
-N'oldu Celil?
-Ya hiç öyle... Herifin teki olay çıkarıyor. Boş yere...
-Anladım.. O olayı Güzide'ye çıkardı sanırım...
-Evet.
-Anladım...
![](https://img.wattpad.com/cover/24852305-288-k255711.jpg)