Ayşe sinirle odasına koştu. Giderken Seyit'e ve Mürvet'e bir bakış attı. Ama onlar birbirleriyle konuşmakla meşgullerdi. Kendisini odasına attığı gibi ağlamaya başladı. Hayatından nefret ediyordu. Yatağana uzandı. Uyudu. Bahçede büyük bir gürültü oldu. Herkes hep bir ağızdan konuşuyordu. Güzide yere bakıp sahneden indi ve mutfağa girdi. Sandalyelerden birine çöktü. Celil hızlı hızlı yürüyerek mutfağa daldı.
-Güzide?
-...
-Özür dilerim.. B-ben böyle bir şey yapacağını tahmin etmemiştim.
Güzide ona baktı.
-Ben biliyordum.
-Neyse... O kadar önemli değil. Sonuçta ona kimse inanmadı.
-Evet. Ama bu sürekli inanmayacakları anlamına gelmiyor. Dışarıda yaptıklarını gördün.
-Ben dışarıda sadece deli bir kadın gördüm. Herkes de öyle düşünüyor.
Güzide yere baktı ve Celil yanına gelip çenesini tuttu. Önünde çömeldi.
-Senin bir suçun yok.
O sırada Yahya Bey mutfağa doğru geliyordu. Bahçeye girmeden önce seslendi.
-Güzide?
Celil'le Güzide aynı anda ayağa kalktılar.
-Celil... Seni görmemeli. Yanlış anlar!
Celil kapının arkasına saklandı. Aynı anda Yahya Bey içeri girdi ama Celil kapının arkasında olduğu için onu görmedi. Güzide ne yapacağını şaşırdı. Bir Yahya Bey'e bir de kapının arkasındaki Celil'e bakıyordu. Celil hemen kapının arkasından çıkıp insanların yanına döndü. Seyit onu otelin bahçesinden çıkarken gördü ve koşarak yanına gitti.
-Celil nereye?
-Yok abi.. Yürümek istiyorum sadece.
-E ben de geliyim.
-Yok Seyit gerçekten... Gerçekten... Yalnız kalmak istiyorum.
Seyit fazla üstüne gitmedi.
-Peki.
O sırada Alya hala Petro'nun yanında duruyordu.
-Alya ben biraz Seyit'e bakacağım.
-Tamam.
Yüzbaşı Petro'nun uzaklaştığımdan emin olup Alya'nın yanına geldi. Alya Yüzbaşı'yı görünce gözlerini devirdi ve elindeki yarı dolu bardağının üzerinde ritim tutmaya başladı. Çok gerilmişti. Yüzbaşı yanına geldi. Uzun süre hiç konuşmadan durdular.
-Merhaba Alya.
-...
-Bana kızgınsın sanırım...
-Bunun için sebeplerim var. Hatta sana hatırlatayım. Kardeş. Bu kelime sana bir şey hatırlatıyor mu?
-B-bana açıkçası kardeşi olmayan seni hatırlatıyor.
Alya kaşlarını çattı ve burnundan hızla solumaya başladı. Yüzbaşı içkili olduğundan dolayı gülmeye başladı. Aynı zamanda olduğu yerde sallanıyordu. Alya elindeki bardağı Yüzbaşı'nın kafasında kırdı ve etraftakiler şaşkın bakışlarla onlara baktı. Yüzbaşı gülmeyi kesti ve tek eliyle kafasını tutmaya başladı. Elini çekti ve kan gördü. Alya işaret parmağını Yüzbaşı'ya doğru sallayarak
-Ya sen nasıl bir adamsın?!
-Bilmem.. Düşünmedim. Sana aşık?
Hala gülüyordu. Alya bir saniyeliğini kaşlarını kaldırdı ve parmağını indirdi ama sonra tekrar kaşlarını çattı. Elini kaldırıp yüzüne bir tokat attı ve eteğini uçlarını tutup koşarak otelden çıktı.
