Güzide baş ağrısı ilacını Celil'e götürdü. İlacı verdikten sonra kaçar gibi uzaklaştı. Celil'den o kadar utanıyordu ki. Onun yüzüne bakamıyordu.Celil de onunla konuşmak istiyordu ama fırsatını bulamıyordu. O gün Ali Bey otele yanında bir kızla geldi. Çalıştığı evdeki adam onu dışarı atmıştı. Çünkü, herkesin en nefret ettiği kişi olan Yüzbaşı'yı öldürmek için, adamın kasasından silahı alırken yakalanmıştı. Bu sebeple de adam onu kolundan tutup dışarı atmıştı. Yüzbaşı onun kardeşini öldürdüğü için intikam almak istemişti. Ve başarısız olmuştu. Kızın adı Alya'ydı.Kalacak yeri yoktu. Bu yüzden de Ali Bey onu Şeref Oteli'ne getirdi. Bekledikleri gibi, bir süre sonra Yüzbaşı, Şeref Oteline geldi. Alya'ya:
-Hakkında şikayet var. Evinde çalıştığın beyefendi, senin onu öldürme teşebbüsünle suçluyor. Bunu yaptın mı?
-Evet yaptım.
-Ben de öyle düşünmüştüm. Alya Hanım, sizi ilk gemiyle geldiğiniz yere postalayacağım.
-Bunu yapamazsınız.
-Öyle mi? Nedenmiş o?
-Artık Celil Kamilof'la evliyim. Bana dokunamazsınız. Bu sabah evlendik.
Dik dik Yüzbaşı'ya bakıyordu. Yüzbaşı sinirlenmişti ama belli etmiyordu.
-Öyle mi?
Peki o zaman. Dedi ve gitti. Onların bildiği Yüzbaşı, bu işin peşini bırakmazdı. Ama Güzide evlendiklerini duyunca baya üzülmüştü. Alya'nın Celil'i sevdiğinden haberi yoktu. Celil 'Alya'yı seviyor mudur acaba?' diye düşünmeden edemiyordu. Celil Bey'in odası merdivenlerin hemen önündeki bir odaydı. Ve Güzide odasına çıkarken hep onun odasının önünden geçiyordu. Bu sefer tam odasının önünde durdu. Celil Bey de Güzide'nin dışarıda olduğunu fark etmişti. Kapının kenarına geldi. Güzide bir ucunda, Celil öteki ucundaydı. Güzide arkasına dönüp merdivenleri çıkmaya başlarken Celil kapıyı açtı.
-Güzide Hanım.
-...
-Şey... Eem. Yüzbaşı gitti mi?
-Evet. Bu arada tebrikler. Evlenmişsiniz.
-Ne? Ha. Şey. Evet. Ani oldu biraz. Yani zaten olacaktı.
-Mutluluklar.
İkiside gözlerini birbirlerinden kaçırıyorlardı. Daha fazla konuşamadılar.