Bölüm 15

2.3K 188 279
                                    


"Adın neydi?"

Ellerimi belime koyup sıkıntılı bir nefesle sordum ona doğru bağırarak.

"Taehyung"

Kafamı anladım dercesine salladım.

Fakat.. Bir saniye?

Çatıdaki çocuk. Jungkook'un arkadaşı.

Doğru ya, çatıdaki çocuklardan birisi de oydu! Nasıl hatırlamam.

Şaşkın bir ifadeyle yüzüne baktım.
Çocukta etrafına baktı ve sonra bana döndü sıkılmış ve acelesi varmış gibi bir ifadeyle.

Omzunu tutup bana doğru eğilmesini sağladım. Ani şaşkınlıkla bana baktı.
Kulağına doğru yüksek bir sesle konuştum.

"Biraz dışarıya gelir misin!"

Taehyung geri çekildi ve normal bir şekilde kafasını olumlu anlamda salladı.

Hızlıca kolundan tuttum. Kalabalığın arasından dışarıya doğru sürükledim.

O kadar ağır yürüyordu ki kolunu daha fazla sıkıp çekiştirdim.
Ona rağmen birşey demiyor yada yapmıyordu.

Dışarıya çıktığımda kolunu bıraktım ve yüzüne döndüm. Bacağıma bakıyordu. Şimdi aklına gelmişti herhalde.

"Evet, bacağım kırılmıştı, geçti. Şimdi çok iyi."

Aklını okuduğumu sandığı belliydi kaşlarını kaldırıp yüzüme baktı.

"Okula dönüyorsun yani?"

Cevap vermedim.

"Bak Taehyung. Çok fazla uzatmak istemiyorum. Direkt konuya gireceğim."

"Pekala.."
Ardından eli cebine gitti ve sigara paketini çıkardı. Tam çakmağı da alacakken elini tutup onu durdurdum.

"Sonra içersin. Beni dinle."

Şaşıracak pek birşey yoktu. Ama bu çocuk sürekli sanki tuhaf bir şeyler söylüyormuşum gibi bakıyordu.
Boşverdim ve konuştum.

"Sen ve arkadaşların Julien isimli kadınla ne gibi bir probleminiz oldu. O gün çatıda dövdüğünüz kadın yani ölen kadın..."

Taehyung kaşlarını çattı.

"Hangi çatıda dövdüğümüz kadın? Biz kadın falan dövmeyiz, ne diyorsun?"

Dudaklarımı dişledim sinirle. Tabi hatırlamıyordu.

"Julien ismini duymadın mı hiç yada kızı Nara'yı?"

Kafasını hayır anlamında salladı.

Kafamı olumsuzca salladım
Göz devirip söylendim sessizce.

"Gerçi hangi birinin ismini hatırlayacaksınız.. Serseriler.."

Taehyung kaşlarını çatıp konuştu. "Anlamadım?"

Ona döndüm. Duyduğunu biliyordum. Zaten o da duymuştu. Omuz silkip rahat bir tavırla ona baktım.

"Serseri miyiz?"

Aynı şekilde ben de konuştum.
"Değil misiniz?"

Yüzündeki sinirli ifadeden korkan birçok insan olsa da benim bu olaylardan itibaren korku duygum falan kalmamıştı sanırım.
Kesin emindim.

"Öyle.. olduğumuzu sanmıyorum?" sorgularcasına bana baktı.

Kafamı sallayarak konuştum.
"Hep inkar eder zaten sizin gibi tipler.." daha sonra konuya dalmış bir şekilde konuşmaya devam ettim.

heart&head ¦ jeon jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin