O gündü.Tarihin son günü..
Belki de benim öleceğim gün..
Belki de herşeyin nihayet biteceği gündü.
Tek birşey vardı. O pislik ailenin ölümü yüzünden ölmek istemiyordum. Julien kazayla ölmüştü. O çocukta kazayla ölmüş, benim kardeşim yüzünden değil.
Nara ise bunun intikamını benim kardeşimi öldürerek almaya çalıştı. Ve Sehun'u. Hepsi o lanet aile yüzündendi.
Şu anda da birimizi istiyordu.
Jungkook yada ben.
Sorun şu ki eğer kağıdı Jungkooka verirsem ben sonsuza kadar kurtulacaktım ve kendi bedenime kavuşacaktım. Jimin öyle söylüyordu.
Ama Jungkook ölecekti.Yada ben ölecektim. Ve herşey bitecekti. Hiçbir sorun kalmayacaktı. Jungkook ve diğerleri iyi olucaktı.
Her zaman iki şık arasında kalmışımdır. Ama bu sefer sınava iyi hazırlanmıştım.
Cevap basitti. Benim yüzümden birinin daha ölmesine izin vermeyecektim.
Kapı çaldığı an düşüncelerimin hepsi durdu. Hızlıca ayağa kalktım ve koşarak kapının önünde durdum.
Kim olduğunu bile sormadan kapıyı açtım ve karşımdaki kişiye baktım.
"Jungkook?"
Jungkook tam karşımda ağzı burnu her yeri yara bir şekilde duruyordu. Her yerinden kan akıyordu. Yüzü şişmişti.
Çok kötü gözüküyordu. Sanki araba kazası geçirmiş kadar kötü gözüküyordu.
Yutkundum ve yüzüne baktım.
Dengede duramayınca hızlıca üstüme doğru yığıldı. Onu tuttum. Çenesi omzuma düştü. Tüm ağırlığı benim üzerindeyken ayakta durmakta zorlandım.
"Jungkook? Bu halin ne!?"
Bir ses vermedi. Yavaşça kapıyı kapatıp onu koltuğa doğru götürdüm.
Onu sürekli taşımaya alışmıştım.Bedenimden ayırıp onu koltuğa bıraktım. Kafasını bile kaldıramıyordu.
Yanına oturdum hızlıca.
"Tanrım inanamıyorum... Çok kötü.. Ambulansı aramalıyız.." hızlıca masadaki telefonuma uzanıcakken bileğimi tuttu.
Ve bakışları bana döndü, şiş olan gözlerini zor açık tutuyordu.
Kısık bir ses tonunda konuştu.
"Arama.."
Yutkundum ve yüzüne baktım tekrar. Çok kötüydü.. Tanınmayacak kadar kötüydü.
Kendimi kötü hissetmiştim. Ona baktıkça çektiği acıyı hissediyormuş gibiydim. Vücudum titredi.
"Jungkook bunu sana kim yaptı!"
Bileğimi tutan eli kucağına düştü. Gözlerini kapadı ve yutkundu. Kaşından boğazına doğru kan süzüldü.
"Uzun bir zamandır kaçıyordum.."
Sinirle dişlerimi sıktım.
Öksürmeye başladı. Konuştu."Beni buldular.."
Daha fazla duramayıp koşarak vitrindeki ilk yardım çantasını çıkardım. Jungkooka doğru ilerledim ve yanına oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
heart&head ¦ jeon jungkook
Fanfiction"Artık okul kurulu başkanı değilsin, kimse kurallarına uymak zorunda değil." "Bunu gerçekten aşman gerek Jungkook.." .... Çatıda başlayan olayın, Yuna'nın sadece bir kabus olarak düşünmesi işleri daha da zorlaştırmıştı...