Bölüm 24

2.2K 205 158
                                    


"Ben Kim Yuna'yı sevmiştim.."

Jeon Jungkook beni mi sevmişti?

Ne kadar mantıksız gelse de..
Gerçekten mantıksız geliyordu.
Benden nefret ediyordu, hep kötü davranıyordu.

Bir yandan da düşündüm. Beni müdüre şikayet bile etmemişti. Her zaman kötü davranıyor gibi gözükse de... Belki de..

Fotoğrafımı almıştı, bilekliğimi takıyordu.
Bunlar bir sebep olmayabilirdi ama.. Jungkook sanki sevmiştim derken sesinden gerçekten de hüzünlü olduğunu anlamıştım. Sanki bir anlığına kendimi başka biri gibi hissettim de Yuna'nın öldüğüne üzüldüm. Öyle bir histi.

Belki benden hoşlanmış olabilirdi. Ama.. Sadece hoşlanmış olabilirdi.

Aklıma diğer sevgilileri geldi.

Hepsinin tipleri tıpatıp benziyordu. Ideal tipi ben olduğum için de beni beğenmiş olabilirdi. Ideal tipi olmam, beni sevdiği anlamına da gelmez gerçi.

Kafamdaki düşüncelerden kurtulup öğretmenin sesini dinledim.

"..Evet, bu formülü yazın, sınavda soracağım çocuklar."

Tahtadaki matematik formülüne baktım. 2 sınıf geriye gitmiştim resmen. Şu an üniversite sınavı için çalışmam gerekirken Mina'nın sınıfında Mina'nın derslerini görüyordum.

Sıkkın bir nefes verdim.

Zil çaldığı sırada öğretmen dışarıya çıktı. Etrafta konuşmalar başlıyınca ayağa kalkıp ben de kapıya doğru ilerledim.

Kapıdan geçerken birine çarpacaktım ki duraksadım. Gördüğüm kişiyle rahatlamıştım.

"Kitaplarımı masaya koyar mısın Mina?" İlk defa görüyordum onu. Tatile çıktığı için okuldan izin almıştı. Görmeyeli yüzü değişmişti sesi daha da olgunlaşmıştı.

"Tabiki öğretmenim.."
Elindeki kitapları aldım ve öğretmen masasına koydum. Geri döndüğümde hala kapıda olduğunu fark ettim. Bana bakıyordu. Yanına gittim.

"Mina, ablan için çok üzüldüm."
Sıkıntılı bir nefes verdi. Üzüldüğünü görebiliyordum.

Burukça gülümsemeye çalıştım. Tekrar konuştu.

"Yardım edebileceğim birşey olursa.. Biliyorsun artık buradayım. İstediğin zaman benimle konuşabilirsin."

"Teşekkür ederim Yoongi öğretmenim.."

Ardından birşey demeyip arkasını dönüp yürümeye başladı. Derin bir nefes aldım. İnsanlarla olabildiğince konuşmamı kısa tutuyordum. Şüphelenebilirlerdi bazen kendimi istemeden ele veriyordum.

Bu yüzden her tenefüs zemin katta oturuyordum. Merdivenlerden inerken Jungkook'u gördüm. O da beni fark etmişti. Fakat her zamanki gibi pas vermeden yukarıya doğru çıkmaya başladı. Beni okulda görmezden geliyordu nedense.

Bakışlarımı yere indirip tam yanından geçtim. Bir basamak daha inecektim ki kolumu tutan el beni durdurdu.

Arkama dönüp baktım.
Jungkook kolumu bırakmadan bana bakmaya başladı.
Anlamaz bakışlarla ona baktım.

"Çatıya gelsene, sigara içelim."

Göz devirdim. Bu muydu yani.. Fakat geri çevirmek istemiyordum. Uzun zamandır içmiyordum sonuçta.

heart&head ¦ jeon jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin