¦Nude¦

<5

Batu'cum: Şapkan burda kalmış. Yine mükemmelsin.

Koray Özkan: Of.

Batu'cum: Nerdesin?

Koray Özkan: Okulda.

Batu'cum: Okulun nerde?

Koray Özkan: *adres*

Batu'cum: Şanslısın ki oraya yakınım. Oraya en yakın kafeyi biliyorsundur herhalde. Orada buluşalım.

Koray Özkan: Tamam.

"Çok sevdiysen sende kalabilirdi. Nude'umu da sildim. Benden sana hatıra." dedim masaya otururken.

"Sorma sorma." dedi ve şapkayı kafama taktı.

"Bir şey bırakmadığından, unutmadığından emin ol ve öyle git." dedi.

Dudağımı büzdüm. "Beni artık görmek istemiyor musun?" dedim rol yaparak.

O da dudağını büzüp kafa salladı.

"Kaderin önünde geçemezsin. Buluşmamız gerekiyorsa mutlaka buluşacağız." dedim ellerimi havaya kaldırarak. Güldü.

Güldüm.

"Koray?"

Başımı sesin geldiği yöne çevirdim.

Doruk. Ne yapıyordu ki bu kafede?

"Ne yapıyorsun?" dedi hesap sorar gibi. Üstüne atlamak istiyordum böyle yaptığı zamanlar.

Gülümsedim. "Arkadaşımla kahve içiyorum." dedim.

"Arkadaşın?" dedi Batu'yu göstererek.

Kafa salladım.

"Normal bir arkadaş mı?"

Kafamı yere eğdim. "Bu seni ne kadar alakadar eder Doruk?" dedim ve Batu'ya baktım.

Tebessüm etti.

"Eminim seni öpemiyordur bile." dedi Doruk sinirle küçümseyerek. Batu'nun gözleri büyüdü. İğrenmiş gibi Doruk'a baktım.

"Ne diyorsun sen? Düşünmeden konuşma huyunu bırak artık. Söylediğin şeyin şuanla ne alakası var?" dedim sertçe.

"Ona nasıl baktığını görebiliyorum Koray." dedi.

"Bunu herkes görebilir ama bu neden seni ilgilendiriyor artık?" dedim.

"Çünkü ben seni hala se..."

"İşine bak." dedim lafını bölerek. Cebimden bir yirmilik çıkarıp masaya koydum ve Batu'yu kolundan tutup dışarı çıkardım.

Kolundan çekip götürmeye devam ederken yandan suratına baktım. Derin derin nefes alıyordu. Çok sinirlendiği belliydi. Ya da şaşırdığı?

Kafeden yeterince uzaklaştığımızda durdu. Gözlerini kapattı.

"Ne yaptın?" dedi.

"Ne yaptım?" dedim korkmuş gibi.

"Koray üniversite civarında bir kafedeyiz ve beni kolumdan çekip çıkarıyorsun kafeden." dedi tek nefeste.

"Bu normal bir şey sen o gözle baktığın için sana öyle geliyor." dedim sakince.

"Eğer o  Doruk denen herif bana bela olursa kötü olur Koray, çok kötü olur."

Ciddi düşününce böyle bir şeyi o ve tatlılığı kaldıramazdı.

Doruk ona bulaşmamalıydı.

"Düşüncesizlik ettim özür dilerim." dedim.

"Evet hem de büyük düşüncesizlik." dedi. Kafamı yere eğdim.

"Doruk kim?" dedi yolda yan yana yürürken.

"Eski sevgilim." dedim.

"Nude onun için miydi?" dedi gülmemeye çalışarak.

Omzuna vurdum.

"Ya neden herkes cinsel konularda benim yetersiz olduğumu düşünüyor? Tipimde mi sıkıntı var?" dedi ciddi bir şekilde. Söylediklerine kahkaha attım.

"Evet çok tatlı olduğun için, " dedim yoldan geçen arabalara bakarak. Bana baktığını hissedebiliyordum. Cesaretimi toplayıp kafamı ona çevirdim. Bir süre kahverengi gözlerine takılı kaldım.

Gözleri de çok güzeldi.

Gülüşü gibi.

Aşık olmak için zamanlamam kötüydü sanırım.

Herkese aşık oluyor gibi görünebilirim ama öyle değil.

"Aşık olmaktan mı korkuyorsun?" dedim.

"Bilmem. Bana göre olmadığını düşünüyorum." dedi.

Nereye yürüdüğümüz hakkında hiçbir fikrim yoktu.

"Hiç aşık oldun mu?" dedim.

"Hayır, ya da belki olmuşumdur." dedi. Niye biraz daha açık olmuyordu ki?

"Nasıl yani?" dedim.

"Hoşlandığım oldu ama aşık oldum mu emin değilim. İzlediğim diziler, okuduğum kitaplar aşkı çok farklı anlatıyor. Şimdiye kadar hissettiğim hiçbir duygu aşk olamaz." dedi elleri cebindeyken.

"Aşksa?"

"Aşksa..." bir süre duraksadı. "Aşksa çok yazık olur."

"Hem aşık olduğunu nerden bilirsin ki? Eeee ben aşığım mı diyorsun birden?  Sakın bana nefesin kesiliyor tarzı saçma sapan şeyler söyleme." dedi.

"Birini kendinden daha çok düşünüyorsun. Ya da her şeyden daha çok düşünüyorsun. Aslında sadece onu düşünüyorsun. " dedim omuzlarımı çekerek. Güldü.

"Eh, bu daha iyiydi." dedi.

Şu sıralar da aklımı karıştıran sensin.

"Doruk'un söylediği bakma olayını neden kabullendin?"

"Ne?" dedim.

"Doruk ona nasıl baktığını görüyorum dediğinde neden bunu herkes görebilir dedin?" dedi ellerini önünde birleştirerek.

"Senden hoşlanma ihtimalim olduğunu söylemiştim." dedi.

"Nasıl bu konularda böyle açık olabiliyorsun?" dedi.

"Bilmem." dedim.

"Sence de biraz hızlı değil misin?" dedi gülerek.

"Bununla bir sorunun var mı?" dedim. Aslında bu benden rahatsız oluyor musun demenin daha az acıtan haliydi.

"Hayır. Şu an halimden memnunum."

Hele bir bölüm önceki heteroya bak hele.