¦Nude¦

<19

Sabah gözlerimi acaba ne zaman ciddi bir konuşma yapacağız diye düşünerek açtım. Kafamı çevirdiğimde hala  uyuduğu haliyle aynı pozisyonda olan Batu'yu gördüm.

Parmağımı kaldırıp yüzünü çizmeye başladım. Önce dağınık saçlarında gezindim. Saçlarının dağınık hali, düzgün halinden daha güzeldi.  Şekilli ama ince olan kaşları resmi müthiş şekilde tamamlıyordu. Saçının aksine daha koyu olmalarına rağmen. Dudakları orantılı ve burnu küçük ve  şekilliydi. Suratı kemikli değildi. Hafif yuvarlaktı. Sakalları yoktu. Sanırım çıkmıyorlardı.
En son dayanamayıp elimi saçlarına dokundurdum.

"Ne yapacağız seninle?" dedim hafifçe tararken.

Huylanıp yavaşça gözlerini açtı.
"Niye uyandırıyorsun?" dedi huzursuzca.

"Uykunu almadın mı?"

"Saat kaç ki?" dedi dudaklarını serbest bırakıp.

"10.30"

"Dersleri güzel asıyoruz." hala gözlerini açmamıştı.

"Şuan aklımda olan en son şey ders. İlk şeyse sensin. Yanımda olmana rağmen." dedim saçlarıyla oynamaya devam ederken.

Gözleri açıldı." Benden gerçekten hoşlanıyor musun? "dedi sarhoş gibi.

"Senden gerçekten hoşlanıyorum." dedim iyice yaklaşarak.

"Güzel." dedi ve tekrar gözlerini kapattı.

Üstüne eğilip dudaklarını dudaklarımın hizasına getirdim. Yavaşça, dünyayı da yavaşlattığımı düşünürcesine dudağının kenarını öptüm. Gözlerini hala açmıyordu.
Bu sefer dudaklarına kaydım. Elim hala saçındayken dudaklarımı dudaklarına değdirdim.

Sadece değdirdim. Daha fazlası yok.

Gözleri hiddetle açıldı. Bir süre öylece kaldım. Karşılık vermesini bekliyordum.

Karşılık vermesine ihtiyacım vardı.

Vermese bile bu yaşadığım en güzel andı.

Ve vermedi.

Çaresizce ve utanarak geri çekildim. Ama hala hizasındaydım. Gözlerime bakıp benden bir karşılık bekliyordu fakat karşılık verirsem feci azar işitecektim. Hızla, gözlerine bakmadan kalktım.

"Benim gitmem gerek, ders, ders önemli. Birkaç saate gelirim sanırım, bir şeye ihtiyacın olursa yaz."

Kıyafetlerimi alıp hızla odadan çıktım.

°°°

Oraya dönebileceğimden bile emin değildim. Bu beni nasıl desem utandırmıştı. Çünkü yaptığım, söylediğim şeyler ona normal gelmemişti hiçbir zaman. Bunu kaldırabilirdim ama öpücük benim için özeldi. Onu öpmek benim için çok özeldi.

Dışarı çıkmıştım ama bugün dersim yoktu. Bir parka gidip ders çalışmayı düşündüm. Bu kafayla ne kadar olursa.

Çantam? Çantam yok.

Batu'cum: Okula gittiğine emin misin?

Bari düzgün yap bir şeyi be Koray.

Batu'cum: Çantasız okul ha? İyiymiş.

Üniversitedeyiz. Çantasız gidilebilir. Tamam ben gitmiyor olabilirim ama gidilebilir.

Batu'cum: Her neyse. Bir şeye ihtiyacın olursa yaz demiştin.

Batu'cum: Ve bir şeye çok fena ihtiyacım var.

Batu'cum: Sana ihtiyacım var Koray.

Batu'cum: Sana, şefkatine, salak şakalarına, sarkıntılıklarına ne bileyim seni sen yapan her şeye ihtiyacım varmış.

Batu'cum: Ve bunu seninle tanıştıktan sonra fark ettim.

Batu'cum: 20 yılımı sensiz geçirebilmem bir mucize.

Batu'cum: Çünkü insanların ihtiyacı olan şeyler yanında olur.

Batu'cum: Yanıma gelmelisin.

Batu'cum: Yıllardır içimde olan boşluk meğer senmişsin.

Bu hikaye karakterlerin iç dünyasını pek yansıtmıyor. Çünkü amacım bölümleri kısa tutup güzel, soft bir hikaye çıkarmak. Yani aslında Batu'nun hislerini tam olarak bilmiyorsunuz. Ama bir şekilde hissedebilirsiniz bence. Yazdıklarına, yaptığı ufak davranışlara hissettiği şeyleri sığdırmaya çalışıyorum. Yapamıyorsam mazur görün ama okumaya devam edin çünkü sizi seviyorumm.