¦Nude¦

<46

"Bir şey yapmayacağız içeceğiz gel hadi,"

"Batu?" dedi.

"Saçmalama gel." dedi Koray kolundan çekip.

"Hoş geldin." dedim.

"Hoş bulduk." dedi gülümseyip. Doruk kötü biri değildi. Başta saçma sapan şeyler yaptı ama bunları geride bırakmış olmasa bize gelip İdil'i söylemezdi.
Alper koşup elini omzuma attı.

"Kim​ bu?" dedi.

Ona dönüp kahkaha atmaya başladım. "Elini ensene attın!" diye bağırdım. Ama Dorukların duymayacağı şekilde.

"Eee," dedi.

"Dibim düştü demek bu senin dilinde."

Abartılı bir şekilde güldü. "O kadar da değil." bu sefer ben inanmamış gibi kaşlarımı kaldırdım.

"Her neyse kim bu?"

"Koray'ın eski sevgilisi." dedim.

"Oha, ne bu medenilik?"

"Sen de benim eski sevgilimsin." dedim mala anlatır gibi.

"Biz farklıydık. Her neyse tamam."

Gidecekken durdurdum. "Burda yaşamıyorsun, bir gecede ne kadar saçmalayabileceğini bize kanıtlama lütfen."

"Sence tek gecelik bir şey mi istiyorum? Ben o kadar salak mıyım?" lafı biter bitmez kafa salladım.

"Neyse Koray'a falan söyleme öylesine sordum sadece."

"Öylesine sorduysan Koray'a söylememi niye istemiyorsun?" Göz devirip içeri gitti. O gidince Koray geldi.

"Alper Doruk'a tutuldu." dedim. Ağzına attığı fındıkla öksürdü.

"Ne?"

"Baksana şuna," dedim. Birlikte onlara döndük.

"Alper yine çok salak davranıyor. Hoşlandığı kişilerle konuşurken hep böyle. Eli mutlaka ensesinde ve karşısındaki dünyanın en önemli şeyini anlatıyor gibi dinliyor. Yani dinliyor gibi görünüyor. Aslında sadece bakıyor." dedim.

"Öyle mi?" dedi Koray bozulmuş gibi.
" İyi tanıyorsun, ha? "Ağzına fındık attı. Alper'i daha uzun tanıyorum ne yapayım şimdi?

"Ben de istiyorum." dedim fındığı işaret edip.

"Al o zaman,"dedi ve fındığı dudaklarının arasına koydu. Kafamı kaşıyıp gözlerine baktım. Hadi der gibi belirtti gözlerini.

Alperlerin bakmadığından emin olup ağzımı araladım ve dudaklarına uzandım. Fındığı vermeyip ensemi kavradı ve öpmeye devam etti. Sertçe geri çekildim.

"Yaptığın hoş mu?" dedim ağzımı silerken. Omzu silkti.

"Yediğim en güzel fındıktı." dedi gülüp.

"Yeseydim belki aynı şeyi söyleyebilirdim."

"Tamam gel bir daha," dedi belimi tutup.

"Saçmalama." diyip tepsiyi aldım ve içeri gittik.

~~~

"Alper sen ne zaman dönüyorsun?" dedim. Üçü de iyi içmişti. Ben kendimi bilerek içiyordum.

"Doruk ne zaman isterse," dedi Alper Doruk'a bakarken. Ne dediğini fark edip öksürdü.
"Yani,"

Toparlayamadı.

"Ben ne alaka?" dedi Doruk şaşkınlıkla.

"Benim lavaboya gitmem lazım." dedi  Alper ve hızla kalkıp gitti. Koray hemen Doruk'a yanaştı.