"Batuuu," saçlarımda hissettiğim ağırlık uyanmama sebep oldu. Koray arkamdan sarılmış kafasını saçlarımın üstüne koymuştu.
"Koray," dedim uykulu uykulu.
"Uyanalım." dedi. Kafa salladım ve ona dönüp sarıldım. Geceye kadar çadır kurmamıştık ve gece 2'de anca kurup uyuyabilmiştik.
Koray'ın saçma sapan isteği üzerine üstümüzü çıkarmıştık. Tenlerimizin değmesi hoşuna gidiyormuş. Uyumadan önce baya dalga geçmiştim bununla.
"Acıktım," dedim göğüsüyle bakışırken. Dayanamayıp küçük bir öpücük bıraktım. İrkildi.
"Ne almıştık?" doğrulup esnedi ve tişörtünü giydi.
"Sandiviç aldık."
"Gel bir hava alalım." dedi ayağa kalkarak. Tabi çadır küçük olduğu için eğiliyordu. Tişörtümü giyip ben de peşinden emekleyerek çıktım. Koray maça çıkacakmış gibi ısınma hareketleri yapıyordu.
"Her sabah yapıyor musun böyle?" dedim yerde otururken. Aydınlık hava gözlerimi kamaştırıyordu.
Gözlerini kısıp bana baktı. "Sen de hep böyle oturuyorsun galiba?"
Omuz silktim. "Kalk. Koşacağız," dedi ve gelip göğüslerimi sıktı.
Kahkaha attım. "Ne yapıyorsun be?" o da güldü.
"Kalkmazsan daha fazlasını yaparım." dedi üstüme gelip. Kalkıp koşmaya başladım. Spor oyuna döndü ve Koray beni yakalamaya çalışıyordu. Tam yakalayacakken ani bir kararla denize atladım.
"Batu su çok soğuktur!" diye bağırdı arkamdan.
"Öyleymiş!" şoktan algılarımın kapandığını hissettim.
"Batu yaa," Koray denize yaklaşıp elini uzattı. "Çık hemen, hasta olacaksın." dudaklarım titremeye başladı. Yavaşça eline doğru uzandım.
Çekip arabaya götürdü ve arka koltuğa oturttu. Bagajdan havlu alıp yanıma geldi.
"Salak," diye söylenirken üstümü çıkardı ve havluyu omuzlarımdan sarıp sıkıca sarıldı.
"Zatürre olacaksın."
"Havlu niye var?" dedim hala titrerken.
Koray ısınmam klimayı açtı. "Annem koymuş, ikimizden birinde o potansiyeli görmüş sanırım." gülüştük.
"Gece kalktın." dedi sırtımı sıvazlarken.
"Gerçekten mi? Her gece kalkıyor muyum?"
"Aslında seninle uyuduğumuz sürece ilk defa bugün kalktın. Yani her gece uyanmıyorsun anlaşılan."
Kafa salladım. "Acaba belirli bir kural var mı?"
"Sanmam." dedi dalga geçerek.
"Bir kere gece kendimi kameraya çekecektim ama cesaret edemedim. Aşırı korkuyorum, ya daha farklı şeyler görürsem, psikolojim bozulur ve bir daha uyuyamazsam diye."
Kaşlarını kaldırıp şaşkınlıkla baktı. "Kıyamam sana."
"Ee gece ne yaptım?"
"Kalkmaya çalıştın ama tabi izin vermedim. Aslında bırakıp ne yapacağını izlemek istiyordum da,"
"Eee," dedim tehdit eder gibi.
"İşte kıyamadım."
"Çok sorunlu biriyim gerçekten."
"Ben sorunlarını da seviyorum senin."
Ona bakıp gülümsedim.
"Cidden kaza olan gece, nasıl çıktın gittin de araba çarptı sana? Düşününce imkansız gibi geliyor."
"Bilmiyorum." dedim dudak büzerek.
Koray terlemeye başlamıştı. Benim vücut ısım yeni yeni düzeliyordu. Eliyle kendini yellerken dayanamayıp üstünü çıkardı.
"Of, yandım." tişörtle vücudunu sildi.
"Klimayı kapat hadi." dedim.
"Üşümen geçti mi?" kafa salladım. Uzanıp klimayı kapattı.
"Telefonu da versene,"
Uzanıp torpidodan telefonu aldı ve ekranı açtı.
"Berkin kim?" dedi.
"Kim?" ismi algılayamamıştım.
"10 arama var. Berkin'den." dedi.
"Ne?" uzanıp telefonu aldım.
Açıp Berkin ismini okuyunca nefesimin kesildiğini hissettim.
"Berkin benim ağabeyim."
Bu wattpad beni deli ediyor. Bir gün hikaye silinirse ben silmedim yani haberiniz olsun.
Karantinanız nasıl gidiyor neler yapıyorsunuz?
Ve lütfen dışarı çıkmayın, kendinize iyi bakın.
Sizi seviyoruum<3

ŞİMDİ OKUDUĞUN
¦Nude¦
Short Storyİkinci el aldığınız bir bilgisayarda eski sahibinin nudeunu bulursanız ne yaparsınız? Silmelisiniz. B×B bir kurguuuu. Kısa ve vakit öldürmelik. For you @whitefunruins @pandayunicorn Taekook kurgusu değil.