¦Nude¦

<43

2 hafta sonra

"Abini aradın mı?" dedi Koray telefonuyla uğraşırken.

"Aradım."

"Birine mail mi ne gönderecektin onu hallettin mi?" bir sürü şey sıralıyordu telefonla oyun oynarken.

"Hallettim." dedim sabırla.

"Duş aldın mı?" dedi en son bana bakarak.

"Ne?" gülmeye başladı.

"Duş?"

"Evet Koray!" diye bağırdım.

"Keşke almasaydın birlikte alırdık." dedi ve oyuna döndü, göz devirdim.

Telefon çaldı ve gidip odadan aldım.
"İdil mi?" dedim kendi kendime. Sabır dileyip açtım.

"Efendim İdil?"

"Batu ben İzmir'deyim."

"Ne? Neden?" dedim sessizce.

"Seninle görüşmem gerek." dedi hızlı hızlı.

"Sen yurt dışına yeni gitmedin mi? Ne ara döndün?" odanın kapısını kapattım Koray duymasın diye.

"Annenin öldüğünü duyduğumdan beri bilet arıyorum. Anca buldum."

"Gerek yoktu." elimi başıma götürdüm. Geriliyordum boş yere.

"Böyle diyeceğini bildiğim için haber vermedim ya zaten."

"Tamam, bize gel o zaman yemeğe."

"Batuuuuu!" diye bağırdı Koray içeriden.

"Size, tamam akşam görüşürüz o zaman." dedi. Hemen kapattım.

"Noldu Koray?" dedim içeri gidip. Koray'a ne diyeceğim şimdi?

"Acıktım ben."

"Sıra sende," dedim içeri giderken.

"Sen yapar mısın?" dedi yavru köpek gibi bakarak.

"Bacaklarını çek," dedim başında dikilip.

Çekti. "Yapacak mısın?"

"Pff, hayır." diyip kanepeye oturdum. Ayaklarını kucağıma koyup doğruldu.

Kolunu kafama sarıp kendine çekti ve yanağımı öptü.

"Yapmayacağım yemek falan," dedim.

"Zaten öpmek için öptüm başka bir amacım yok." dedi omuz silkip. Ve kalktı.

Tezgaha geçip bir şeyler yapmaya başladı.

"Koray," bakışlarını kaldırıp baktı.

"İdil gelecek." dedim birden gözlerimi kapatıp.

Ofladı. "Yeni gitmedi mi o?"