¦Nude¦

<47

"Herkes tamamsa story time!" dedim sevinçle.

Dördümüz yerde yuvarlak olmuş oturuyorduk.

"Anlatsana Koray," dedi Batu. Çenemde olan elimi çekip Batu'nun bacağına attım.

"Nerden başlayacağım?" dedim.

"Doruk için çektiğin nude'dan başlayabilirsin." dedi gözlerini kısarak.

"Yapmadım de." dedi Alper. Gözlerini kısıp hızla yanında oturan Doruk'a döndü.

"Eski sevgili," dedi Doruk omuz silkip.

"Yaptım ama,"
çok boktan bir durum bu şuan.
"Hataydı!" ellerimi kaldırdım.

"Nude çekmek hata, Doruk için çekmek değil yani. Başlı başına nude çekmek. Anladınız mı?" tek tek gözlerine baktım. Birini incittim mi diye.
Batu beni düşürdüğü durumu keyifle izliyor, Doruk gülmemek için dudaklarını dişliyor, Alper ise gülüp kafa sallıyordu.

"Neyse bu bilgisayarda kalmış. Nasıl oraya gitti hiçbir fikrim yok. Ben de bilgisayarı Batu'ya sattım."

"Bir dakika ilk izlenim denen bir şey var, Batu'yu gördüğünde ilk ne düşündün? " dedi Alper.

"O gün yağmur yağıyordu, Batu şemsiyeyle gelmişti ama baya ıslanmıştı. Kapıdan içeri girdiğinde şemsiyesi olmasına rağmen nasıl bu kadar ıslandı diye düşünmüştüm." dedim.

"Pff, senden daha romantik bir şey bekliyordum."eliyle beni başından savar gibi hareket yaptı ve Batu'ya döndü.

"Ne düşünebilirdim ki? Oww hayatımda gördüğüm en tatlı çocuk olabilir waow benim olmalı mı?"

Kaşlarını kaldırıp dudaklarını büzdü.

"Tamam yaklaşık on dakika sonra bunları düşünmüş olabilirim." Batu hariç gülüp kahkaha attılar. Batu ise şaşırmıştı. Neye şaşırdın diye sorunca omuzlarını silkti.

"Sıra sende Batu,"

"Yani, pek bir olayı yoktu. Bilgisayarı alıp bir daha görmeyecektim sonuçta." dedi hiç istifini bozmadan. Bense güldüm. Alaylı bir gülüştü bu.

"Ne gülüyorsun?" dedi.

"Seks yaptık."

"Ne? Bunu niye şimdi söyleme gereği duydun ki?!" diye azarladı.

"Yani, çok komik, garip ve... Diğer sıfatı bulamadım. Ama öyle işte."

"Ah, cidden." dedi ve kafasını eğdi. Uzanıp saçlarını öptüm.

"Neyse, işte ilk konuştuğumuzda biraz utanmıştım. Salak gibi gözüküyordum bence,"

"Hayır çok tatlıydın." diye atladım. Omzunu sıktım. Ellemeden duramıyordum Batu'yu.

"İstediğim cevapları vermiyorsunuz, bunun üzerine hiç düşünmediniz mi cidden?" dedi Alper.

"Başka işlerimiz vardı," dedim Batu'ya cilevli bir şekilde göz kırpıp. Sonra kendi kendime güldüm.

"Senin bugün neyin var? Çok mu gerildin?" dedi Batu.

"Pekala bu da benim istediğim karşılık değildi." dedim ve mutsuzca önüme döndüm.

"Şaka bir yana, bunu kimseye anlatacağımız aklıma gelmemişti. O yüzden üzerine düşünmedim sanırım." dedim omuz silkip. Doruk gülüp omzuma vurdu.

"Neyse hikayenin devamı, sonra Batu bu fotoğrafı atıp bu ne dıııııt dedi. Küfür etti... Evet küfür..."

Alper ve Doruk bana arka çıkıp Batu'yu ayıplamaya başladı. Biz eğlenirken Batu göz devirdi.

"Sonra ben de kendi kendime küfür ettim ve fotoğrafı silmek için adresini istedim. Çok zorladı ama bir şekilde aldım."

Batu hemen atladı. "Gerizekalı gibi hiç tanımadığım birine adres vermemeliydim." dedi pişmanlıkla kafa sallayıp.

"Heyyy," dedim üzülmüş gibi.

"Sonra ev adresi için Koray'ı zorladığımdan güya intikam alacak, hırsız ve tecavüzcüymüş gibi eve girdi ve birden tişörtümü falan çıkardı." dedi sinirle.

"Biz bunu aşmadık mı ya? Şakanı yaptın, vurdum, iyileştirdim falan... Hep sevgili olmadan önceki numaralar de mi bunlar..." dedim ayıplar gibi.

"Cidden daha rezil bir ilk gün yaşayamazmışsınız." dedi Alper eliyle gözlerini kapatıp.

Doruk'a baktım. "Bence tam senlik." dedi. Gülüp kafa salladım.

"Sonrası daha berbat, sürekli bel altı şakalar yaptı ve en son hadi yapalım diyince balon gibi söndü." dedi keyifle.

"Haha, seni bir daha görmeyeceğimi bilsem emin ol yapardım." dedim.

"İğrenç." dedi. İltifat etmiştim aslında... Yani onu tekrar göreceğimden emindim.

"Koray daha fazla batıramazdın." dedi Alper. Batu'ya sarıldı.
"Keşke burda olup seni bundan koruyabilseydim. Bu iğrenç ilk günden."

"Tamam abartma." diyip Batu'nun elini tuttum.

"Bu kadar rezil olmasaydı unuturduk." diye iddia ettim.

İkisi birden inanmamış gibi bana baktı. Doruk ise kafa sallayıp destek çıktı.

"Neyse aşağı yukarı böyle işte." dedim gülümseyerek. Batu'ya sarılasım gelmişti.

İlk tanışmamız üzerine yapılan şakalardan sonra başka konulara geçtik, gülüşüp eğlenmiştik. Ve ben Batu'nun gülüşünü seyretmekten kendimi alamıyordum bir türlü.

İlk kez oturup birilerine ilişkimizden bahsetmiştik ve bu çok güzel hissettirmişti.

Bir anlığına tüm dünya Batu ve beni biliyormuş gibi.

Başkalarının bilip bilmemesini önemseyen biri değilim ama Batu'nun elini dolaştığım her sokakta tutmak isterdim. Ya da deniz kenarında el ele yürürken birden durdurup seni burda öpmüştüm demek de isterdim. Ya da tam o an öperdim.

Ama eğer böyle olmamız gerekiyorsa sorun değil. Ne bileyim sadece iki  kişi koca bir dünya gibi hissettiriyorsa, Batu ile olduğum sürece onu öptüğüm koridor bile bir sahile dönüşürdü.

Doğru kişi yanınızda olduğu sürece  her şey olduğundan daha güzel ve daha fazlaymış gibi gözükürdü.

Ve ben gördüğüm, hissettiğim her şeyden memnunum.

Ve Murphy sundu.

Aslında bu bölümü yazarken asla final olmayacaktı. Ta ki son iki paragrafa gelene kadar. Hatta çok uğraştım final yapmamak için ama ne bileyim. Bu kurguya birden başladım ve sanırım böyle de bitirmem gerekiyordu. Ve işte.

Gerçekten çok fazla şey yazmak istiyorum buraya. Ama yazmayacağım tabi:) Sadece Batu ve Koray'ın benim için en özel çift olarak kalacağını yazacağım.

Veda da değil bu, niye bu kadar zorlanıyorum bilmiyorum şuan. Çok bağlanmışım. En başından beri okuyan destekleyen herkesi çok seviyorum. Ve çok çok çok öpüyorum. Kendinize iyi bakın.

Yazdığım yeni bir kurgu da var. Eğer okumak isterseniz onları da sizinle buluşturacağım.

Dediğim gibi veda değil. Batu ve Koray'ı özledikçe bölüm yazmaya devam edeceğim. Özel bölüm olarak atarım onları da. Son anda tek bırakmaya kıyamadığım Alper ve Doruk'u da yazarım. Haber alacaksınız yani hala bu baş belalarından.

Aklınıza bu kurgu ile alakalı bir şey takıldıysa buradan sorabilirsiniz. .

Bu kadardı, her şey için teşekkürler. Hepinize minnettarım.