Resepsiyonda oturmuş Koray'ı bekliyordum. Birkaç dakika sonra yanında orta boyla iyi giyimli genç bir çocukla geldi. Muhtemelen Emre buydu.
Bana doğru gelirken gülümsedi. Ayağa kalkıp el sıkıştım.
"Emre ben," dedi diğer eliyle elimi tutarak.
"Batu."
"Memnun oldum." diyip gülümsedi.
"Anahtarı verdim. Valizleri hallettirebilirim." dedi elleri havadayken. Koray gülümsedi.
"İki valiz var zaten onları biz hallederiz. Sağol Emre." dedi omzuna vurarak.
"Akşam yemeği birlikte yiyoruz." dedi ve göz kırpıp gitti.
"Çok özeniyorum bu çocuğa," dedi Koray arkasından. Elinde anahtarla oynuyordu.
"Baya havalı bir şey. Ama sempatikte." dedim hala koltukta otururken. Koray tuhaf tuhaf bana baktı. Ne var anlamında kafa salladım.
"Ben överim sen övme."
Gözlerimi kısıp ona baktım.
Asansörle odaya çıktık.
Oda çok konforlu gözüküyordu. İki kişilik bir yatak vardı ve çok temiz duruyordu. Hemen üstüne atlamak istiyordum. Ve istediğimi kapıyı kapattıktan sonra yaptım.
"Aşırı rahat, gel."dedim ve elimi dikilmiş duran Koray'a uzattım. Koray gülüp elimi tuttu ve kendime çektim.
Yanımda gülerek yatarken bana baktı. Bir süre sonra doğrulup üstüme eğildi ve dudaklarıma bir öpücük bıraktı. Geri çekilip yüzümün hizasında durdu.
Sebepsizce güldüm.
"İstediğin için mi gülüyorsun şuan?"
"Bilmiyorum," dedim ve uzanıp bu sefer hızlıca ben öptüm.
"Ben de çok istiyorum ama olmaz." öpme sırası ondaydı.
"Halbuki ben de çok isterdim." dedim ve uzanıp tekrar öptüm. Bu sefer geri çekilmeme izin vermeyip ensemi tuttu ve dudaklarımı emmeye başladı.
"Dur dur dur," diyip zar zor doğruldum. "Yemek sözümüz var olmaz."
"Biliyorum belki isteğim geçer diye öptüm de daha kötü oldu."
"Sen azdın iyice," dedim ve kalkıp üstümü çıkardım.
"Bana azdım diyene bak."
Kahkaha attım. "Kalk sen de giyin hadi güzel bir şeyler."
~~~
"Her şey çok iyi gerçekten. Çok teşekkürler." dedim kıpkırmızı şarabı içerken. İlk defa içiyordum sanırım.
Emre memnuniyetle güldü. Gülünce gözleri kayboluyordu ve bu sert görünümüne pek uymuyordu.
"Ne demek. Bayadır görüşmüyorum Koray'la da. İyi oldu. Anılardan falan bahsettik."
"Evet Batu benim hakkımda baya bir şey öğrendi." dedi Koray rahatsız olmuş gibi.
"Ee, senin hayatında yok mu birileri?" burdan bakınca Emre hayatını işine adamış gibi duruyordu.
"Hayır, şuan işlerle ilgileniyorum. Vaktim yok."
Bingo.
Koray'ın yüzü hep asıktı. Emre de bunun farkındaydı.
"Eee, siz nasıl tanıştınız?" dedi Emre Koray'a.
Koray sonunda bana bakıp gülümsedi. "Bilgisayarımı satıyordum, o aldı. Sonra bir şeyler oldu ve iletişimi kesmedik."
"Çok çabaladım ama kesmedik. Ama pişman değilim." dedim.
İçimde gereksiz bir mutluluk vardı. Belki şarabın getirdiği belki de bu güzel ortamdandı ama tuhaf hissediyordum.
"Biz kalkalım geç oldu." dedi Koray bana bakarak. "Senin de işlerin vardır. Yine görüşürüz."
Emre kafa sallayıp ayağa kalktı ve bizi kapıya kadar geçirdi. Sarhoş olmamıştım ama bedenimin titrediğini hissediyordum. Koridorda yürürken bir elimi Koray'a sardım. Öyle asansöre yürüdük.
Asansör geldi ve dengeli bir şekilde binmeye çalıştım. Gözlerimi kısıp odamızın kat numarasını aradım. Koray elimi çekip beni aynaya yasladım ve önüme geçti. Gideceğimiz kata basıp bana döndü.
"Benim hakkımda bu kadar çok şey mi bilmek istiyordun?"
Sinirli miydi?
"Diğer insanlara benim hakkımda soru sorma." dedi bana bakmadan. Elleriyle yanlarımdaki tutunma yerlerini tuttu.
"Aklında soracak bir şey kaldı mı?" dedi. Benden cevap alamayınca devam etti. "Oyun oynayalım." kaşlarım çatıldı.
"Kata geliyoruz." dedim. Sarhoş muydu bu? Dönüp asansörü durdurdu. Bu asansörü durdurma düğmeleri ne için vardı ki?
"Artık zamanımız var."
Kızlar hoşlandığım çocukla tüm cesaretimi toplayıp konuşmaya gittim. Ve artık aşığım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
¦Nude¦
Short Storyİkinci el aldığınız bir bilgisayarda eski sahibinin nudeunu bulursanız ne yaparsınız? Silmelisiniz. B×B bir kurguuuu. Kısa ve vakit öldürmelik. For you @whitefunruins @pandayunicorn Taekook kurgusu değil.