"Ya ben sıkılıyorum burda gidelim." dedi Batu ayaklanmaya çalışarak.
"Beyefendi düzgün dinlenir misin?" dedim.
"Niye öyle konuşuyorsun ya?" dedi gülerek.
"Hasta bakıcıyım burda. Kıdemlin gibi bir şey yani. " dedim göz kırparak.
"Hee."
Bir süre yatarken boş boş karşı duvarı izledi. Ben de onu.
"Ya Koray, ben cidden evden başka bir yerde uyuyamıyorum ya."
"Nasıl yani?"
"Ne bileyim alışkanlık gibi bir şey galiba uyku hissi gelmiyor."
"Ama uyuyup dinlenmen gerek bebeğim. "
Batu gözlerini kısarak tehditkar bakışlar attı "Kıdemli hasta bakıcım daha iyiydi, resmi davrandığı için." dedi.
"Sen nasıl istersen bebe... aman siz nasıl isterseniz Batu Bey." ciddiyet asla bana göre değildi. Batu ise duyduklarından memnun bir şekilde gülümsüyordu.
Bıyık altı gülümsemesi bana kötü şeyler çağrıştırdı.
"Bir dakika sen bu beyefendi şeylerinden hoşlanıyorsan efendi şeylerinden de hoşlanırsın." dedim başımı yatağına koyarak."Hem şirinlik yapıp hem sapık sapık konuşuyorsun, olmuyor." dedi.
"E normal konuşunca da bir şey farketmiyor. Ediyor mu?" dedim. Dudaklarını bilmiyorum dermişçesine büzdü.
O görmeden ufak bir öpücük yolladım. O ise yatağını biraz indirdi ve uzandı. Kafamı elime dayadım ve elim istemsizce yüzündeki yaralara gitti.
"Çok acıyor mu? "dedim birine dokunurken.
Sertçe iç çekti." Eh sanırım."
"Acıyı hissedemiyor musun da sanırım diyorsun?"
"Çok acımıyor anlamın..." uzanıp ellediğim yarasını hafifçe öptüm. O ise susup derin bir nefes aldı. Bir süre öylece kaldım.
"Koray," dedi sargısız elini göğsüme koyup kendini geri çekerken.
Öptüğüm yere yakın diğer yaraya da değdirdim dudaklarımı hafifçe.
Canın yanmadığından emin olmak için hafif geri çekilip yüzüne baktım. Gözleri ürkekçe kapalı, sağ eli yakamdaydı. Yapacağım şeyden endişe ediyordu ama yine de bana tutunuyordu. Bu gerçekten güzel hissettirmişti o an için.
Burnunda yara olmamasına rağmen beninin olduğu yere bir öpücük bıraktım. Yavaşça dudaklarına uzanırken elini telaşla yakamdan çekti.
"Siktir!" dedi farklı bir dünyadan çıkmış gibi.
"Toparlan Koray toparlan." dedi aceleyle. Neydi bu şimdi?
"Ne oluyor?" dedim elini tutmaya çalışarak. O ise hızla çekiyordu.
"Koray uzaklaş!" dedi ittirerek.
Dediği gibi ayağa kalkıp ondan uzaklaştım.
Ayağa kalktıktan 2-3 saniye sonra hemşireler hızla içeri girdi.
"Beyefendi çıkar mısınız?" diye ittirdi.
"Ne oluyor ya neden çıkıyorum?"
"Lütfen zorluk çıkarmayın buyrun." dedi sırtımdan itlemeye devam ederken.
"Hemşire hanım, hemşire hanım," dedi Batu biraz çekinerek. Hepimiz ona döndük.
"Çok özür dilerim. Ben, ben yanlışlıkla acil yardım butonuna bastım cidden özür dilerim." diye açıkladıktan sonra utançla yere baktı.
Ufak bir kahkaha attım. Hemen elimi ağzıma kapattım. Ne yani bu salak tam onu öpecekken yardım butonuna mı basmış? Gözlerimi de kapatıp güldüm. Hemşireler oflayarak odadan çıkmaya başlayınca ben de onları kapıya kadar geçirdim.
Kapıyı kapatıp bir süre orda durdum.
İçeri girdiğimde Batu dudaklarını birbirine bastırmış somurtuyordu.
"Sen... "
"Sus."
"Ben seni öp..."
"Koray!"
"Tamam seni utandırmayacağım. Bunu deli gibi istesem de, sustum. Utanınca mükemmel tatlı olsan da, sakinim tamam. Huuffff. "
Tekrar yerime oturup sargısız elini tuttum.
"Bu el bence bu gece bende dursun."
Batu'ya baktığımda gözlerini kapatmıştı. Elimi parmaklarında gezdirirken ben de gözlerimi kapattım.
Bu yazdığım şeyler benim dünyamda çok özel anlar. Umarım sizde de öyle olmuşlardır.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
¦Nude¦
Short Storyİkinci el aldığınız bir bilgisayarda eski sahibinin nudeunu bulursanız ne yaparsınız? Silmelisiniz. B×B bir kurguuuu. Kısa ve vakit öldürmelik. For you @whitefunruins @pandayunicorn Taekook kurgusu değil.