Bu ciddi ciddi Batu muydu?
Buna eminiz yani.Olduğum yerde salak salak etrafa bakınmaya başladım.
Gitmeli miydim?
Evden çıktığım gibi geri döndüm. Kapıya geldiğimde durup kafamı yavaşça kapıya yasladım ve nefesimi düzene sokmaya çalıştım.
Birkaç saniye sonra kapı açıldı ve Batu montumdan tutup beni hızla içeri aldı. Çok uzaklaşmadan aynı hizadaki duvara yasladı.
Şaşkınlıktan ellerimi havaya kaldırmıştım. Sargılı olmayan koluyla montumun eteğini tutmuş gözlerime bakıyordu. Fazla yakındı. Çok fazla.
Bense ona bakamıyordum bile. O ve gözleri hariç her yeri keşfetmiştim.
Eli montumu bırakıp çenemi tuttu. Kafamı gözlerinin hizasına getirdi.
Onunla ya da şu anla ilgili değildi. Ben kimseyle göz teması kuramazdım.
"Gözlerime bak." dedi. Hiç görmediğim bir Batu'yla tanışıyordum.
Kafa salladım. "Keşke yapabilsem."
"Sen mi yapamıyorsun? " dedi gülerek. Kafasını dalga geçer gibi salladı.
Eli çenemden boynuma kaydı. Vücuduna göre uzun ve ince olan parmakları enseme masaj yapmaya başladı. Hafif çıkık adem elmasına bakakalmıştım. Yutkundu ve aramızdaki mesafeyi kapattı.
Küçük küçük öpücükleriyle yanağımı öptükten sonra dudağıma ulaştı. Alt dudağımı bağımsız bırakırken üst dudağımı emmeye başladı.
Hazırlıksız yakalanan kalbim buna dayanamayacaktı. Ayaklarım titriyordu ve ben kafayı yemek üzereydim. Elimle yanımdaki kalorifere tutundum.
Yarım kalmışlıkla geri çekildi. Sorar gözlerle baktı.
"İntikam mı?" dedi ıslak dudaklarıyla.
"Ne?"
Omuzlarını silkip güldü. "Karşılık vermeni bekliyorum." dedi gerginlikle.
"Ha ben, ben seni öpmedim mi?"
Gözlerini kısıp kafa salladı. "Hayır."
Ben Batu'ya karşılık vermeyi unutmuşum.
"Ah özür dilerim." dedim ve elimi ensesine atmaya yeltendim.
Eliyle engelledi ve gülmeye başladı. "Dur dur dur." dedi gülüşlerinin arasında. Oturup bacaklarını kendine çekti ve gülmeye devam etti.
"Ağlamak istiyorum Batu." dedim daha fazla dayanamayarak.
"Sen..." diyip güldü. Diyecek bir şey bulamamıştı. Haklıydı.
"Ya," dedim itiraz eder gibi.
"Ya böyle olmayacaktı. Lütfen bak çıkayım tekrar edelim bunu." ben de yanına oturdum.
"Ama oturdun." dedi dalga geçer gibi.
"Bak zaten suçlu sensin her şeyi ben mahvetmişim gibi kon..."
Üzerime eğilip verdiği ufak bir öpücük cümle kurma yetimi kaybettirmişti. Hala hizamda duruyordu. Beni bekliyordu.
Onu öpmemi bekliyordu.
Batu onu öpmemi istiyordu.
Gözleri gözlerimden dudaklarıma kaydı. Kafa sallayıp elimi ensesine attım ve aralanmış dudaklarına uzandım. Yavaşça öperken ellerim istemsizce yanaklarını tuttu. O da cesaret vermek istermiş gibi tek elimi tuttu. Gittikçe sertleşen öpücüklerimiz nefeslenmek için geri çekilmemizle kesildi. Ellerim hala yanaklarındaydı.
"Bunu bu kadar istediğimi bilmiyordum." dedim.
"Ben de hala seni öpmek istediğime inanamıyorum." dedi ve vücudumu zar zor kendine çevirdi. Bacaklarını etrafıma sardı ve iyice yaklaştı. Ben gülümserken artık alışmış bir şekilde öpmeye devam etti. Sağ eli saçlarımda gezinirken bense belini kendime çekip duruyordum. Her uzaklaştığında.
Dayanamayıp üst dudağını hafifçe ısırdığımda ondan çığlık atmasını beklerken iniltisi kulaklarımı doldurdu.
Bir süre sonra zar zor geri çekildi. Son bir kez daha öpüp kafasını omzuma koydu.
Sağ elini alıp bileğinin içine ufak bir öpücük kondurdum.
"Saatlerce böyle durabilirim." dedim.
"Eminim durursun." dedi.
"Bence sen de durursun." dedim elimi beline indirerek.
Omzumun üstünde duran kafasını salladı. Bebek gibiydi şu an. Kafamı çevirip dudaklarımı saçlarına yasladım.
"Sence seni böyle kaldırabilir miyim?" dedim Batu'yu kucağıma alıp.
"Hayııır."
"Sen bir bana baksana," O kadar öpmüş sonra da kafasını omzuma gömmüş çıkarmıyordu.
"Bence kaldırabilirim. Seni yatağa atarım sonra."
"Kaldıramazsın." dedi emin bir şekilde.
"İzle ve gör." dedim.
"Kaldırabilirsen iner ben yatağa geçerim hadi bakayım." dedi kafasını kaldırıp göğsüme koyarken.
"Siktir? Beni tahrik edip güçsüz mü düşürmeye çalışıyorsun sen?" Sonradan bu cümlenin bana gaz vermesi gerektiğini farkettim.
"Hop." dedim ve tüm gücümle kalkmaya çalıştım. Ayaklarım ağırlık dengesizliğinden kaydı ve ikimiz birden yere düştük.
"Kolumuz kırık şurada dikkat et!" diye bağırdı üstümdeyken.
Altta kalan bendim ve canım yanıyordu. Batu ise üstümde gülmeye başladı.
"Of." dedim ve Batu'yu üstümden ittim.
"Biliyordum yapamayacağını." dedi.
"İnsan bir engeller. Sen gaz veriyorsun." dedim. Omuzlarını kaldırıp indirdi. Yandan Batu'ya baktım. Gözlerini tavana dikmiş nefes alıp veriyordu. Normal olarak.
"Yatak işi yalan oldu." dedim. Konuşacak hiçbir şey bulamıyordum. Sanki hayatımda hiç öpüşmemişim de ilkimmiş gibi salaklaşmıştım. Ama ilkim değildi.
Tabi ilkim olmasını isterdim.
Bunun farkına varıp güldü. "Evet."
"Biliyor musun?" diye başladım. Bakışlarını merakla bana çevirdi.
"Ben genelde yerde yatarım."
"Yani?"
"Yani yatak ya da yer fark etmez."
Bir süre düşündükten sonra sonunda anlayıp suratıma baktı.
"Ayıp ayıp." dedi diyecek bir şey bulamayıp. Ve kalkıp hızla içeri kaçtı.
Kafayı yedim. Asla aklımdaki gibi yazamıyorum. Batu ve Koray aşkım özür dilerim. Aslında başka bir kurgum daha var orda neler neler yaptırabiliyorum çocuklarıma ama Batu ve Koray olmuyor. Kıyamıyorum onlara. Bu konuda asla iddialı değilim üzgünüm bebeklerim. Ship adı bulun da eğlenelim. Şöyle düşünün ilk kiss yazışımı gördünüz daha ne kadar efsane bir şey görebilirdiniz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
¦Nude¦
Short Storyİkinci el aldığınız bir bilgisayarda eski sahibinin nudeunu bulursanız ne yaparsınız? Silmelisiniz. B×B bir kurguuuu. Kısa ve vakit öldürmelik. For you @whitefunruins @pandayunicorn Taekook kurgusu değil.