15. BÖLÜM - 'Artık Biliyorsun'

277 25 32
                                    


Ahu'nun hayatı gittikçe daha da karmaşıklaşıyordu. Mert onun gerçek kimliğini, Kazıyıcı Katil olduğunu öğrenmişti. Bu yetmezmiş gibi bir de Mert'in, aslında abisinin bir arkadaşı olduğunu ve tanışmalarını onun istediğini öğrenmişti Ahu. Tabii bir de Sedat söz konusuydu. Aydın'ın en tehlikeli adamı olduğu söylenilen adam. Ahu, bu adamın evinde kalıyordu ve kendisi hakkında bilmediği gerçeklikleri duyuyordu ondan. Aslında evlatlık olduğunu, babasının bir polis olduğunu öğreniyordu. Ardı ardına gelen bu olaylar, onun ayakta durmasını her geçen dakika daha da zorluyordu. Her geçen dakikada, yaşayacağı veya duyacağı şeylerden korkmaya başlamıştı. Düşmek üzereydi, eğer düşerse bir daha ayağa kalkamayacağını düşünüyordu. Daha Mert ile aralarında geçen konuşmanın şokunu atlatamamışken, şimdi de Sedat çıkıvermişti ortaya. Hangi biriyle ilgileneceğini şaşmıştı. Ancak şu an aklından geçen tek şey, Sedat ve Mert'in karşılaşmaması gerektiğiydi. Öyle olursa her şey daha da mahvolacaktı, Sedat'ın bu şehirde adını ve nasıl biri olduğunu duymayan yoktu bildiğine göre. Mert, Ahu'nun, onun evinde kaldığını öğrenirse bir daha onunla konuşur muydu? Daha yeni Kazıyıcı Katil olduğunu öğrenmişken, bir de üstüne bunu duyarsa onun yüzüne bakmayacağını düşündü Ahu. Daha bu şehre adımını atmadan bir gün önce, Mert ile ilişkisini bitirmek ve onu bir daha görmek istememesine rağmen, neden şimdi onu kaybetmekten korkar olmuştu? Öğrendiği gerçekler, duygularını tekrardan mı suyun yüzeyine çıkarmıştı?

'' Hayır, hayır şimdi olmaz. Şimdi gelmemeliydin!'' dedi Ahu, hızla merdiven basamaklarını inerken. Bu seferde de asansöre binmek aklına gelmemişti. Doğru düşünemiyordu. Aklında dönüp dolaşan binlerce düşüncesinin arasından şu an öne çıkan şey, Sedat ile konuşup onu buradan göndermekti. Ne diyeceğini bile bilmiyordu. Eğer Sedat yeterince sinirlenmiş ve çileden çıkmışsa, kendisine zarar vereceğinden korkuyordu. Merdiven basamaklarını bitirdiğinde, nefes nefese kalmış bir vaziyette otelin giriş kapısına doğru yürüdü. Cam kapıdan Sedat'ı görebiliyordu. Kapının önünde, Ahu'yu bekleyen şoföre bağırıyordu. Sonunda Sedat'ın yanına ulaştığında, ellerini dizlerine götürdü yorgunca. Sedat Ahu'nun geldiğini görünce, şoföre bağırmayı bırakarak ona doğru döndü.

'' Ahu? Sen... Hâlâ burada mısın?''

Nefes alışverişlerini az da olsa düzene soktuktan sonra cevap verdi Ahu. '' Evet, otelde olacağımı söylemiştim ya sana. ''

Sedat şoföre kısa bir bakış attıktan sonra, tekrardan Ahu'ya doğru çevirdi kafasını. '' Kaçmadın o zaman?''

'' Kaçmış gibi mi görünüyorum? Bu gürültü de neyin nesi böyle Sedat?''

'' Sen bana hesap mı soruyorsun? '' dedi Sedat, Ahu'ya doğru yaklaşarak.

'' H-hayır. Dinle, geç kaldığımı biliyorum. Arkadaşımla karşılaştım odamda. Onunla konuşuyorduk. ''

'' Arkadaşın?''

'' Mert. Dinle Sedat, çok önemli bir şey oldu. Sana anlatacağım. Şimdi Mert'in yanına geri dönmem gerekiyor, beni bekliyor. Sen gidebilirsin, kaçmaya niyetim yok. ''

'' Şimdi anlatacaksın.''

'' Sedat, gerçekten her şey çok karmaşık. Geri döndüğümde anlatacağım. ''

'' On dakikan var. Tam burada bekliyor olacağım seni. ''

'' Hayır Sedat, gidebilirsin. Burada bekleme. ''

'' Neden? Mert'in beni görmesini istemiyor musun?''

'' Doğruyu söylemek gerekirse, evet. Seninle kaldığımı bilmiyor, öğrenmesini istemiyorum. ''

KAZIYICI KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin