19. BÖLÜM - Dedektifler Takımı

268 22 21
                                    

Ahu, valizini hızla açarak içerisinden peruğunu, bıçağını ve elbisesini çıkardı. O kadar hızlı hareket ediyordu ki, aldıklarını karşısındaki yatağa koyacakken elindeki bıçakla işaret parmağını kesti. Acıyla parmağını diğer eliyle sıkıca kavrarken Sedat, '' Bekle, geliyorum. '' diyerek hızla odadan çıktı. Birkaç dakika sonra, elinde ilk yardım kutusu ile birlikte odaya geri döndü ve yatağın kenarına oturarak, Ahu'yu da yanına çağırdı.

'' O kadar abartılacak bir şey yok. '' dedi Ahu, gülümsemeye çalışarak.

Sedat, ilk yardım kutusundan oksijen suyunu çıkardı. '' Bekle, bakayım. '' Oksijen suyunu kesiğe döktüğü anda Ahu, parmağındaki sızı yüzünden dişlerini sıktı.

'' O bıçağı yeterince sterilize ettiğini düşünmüyorum. '' dedi Sedat, Ahu'nun parmağına biraz da tentürdiyot döktükten sonra, küçük bir gazlı bez ile sardı ve bant ile sabitledi.

'' Haklısın. Bana kalsaydı, umursamadan çıkar giderdim. '' dedi Ahu, sarılı parmağına bakarken.

'' Kendine yeterince dikkat etmiyorsun. Ayrıca bana hâlâ bir açıklama yapmadın. Kim bu Eylül?''

Ahu, yatağın hemen karşısında duran aynanın önüne geçti ve peruğunu kafasına takarken Sedat ile konuşmasına devam etti. '' Yıllar önce tanıştığım, babası tarafından tecavüze uğrayan bir kız. O adam aynı şeyi bana da yapacaktı. Neyse ki şu an ölü, hak ettiğini buldu. ''

'' O halde neden şimdi başı dertte?''

'' Bilmiyorum, amcasının da ona aynı şeyi yaptığını söyledi telefonda. Sen de duydun, çok ağlıyordu. Ona yardım etmeliyim, Sedat. Bana ihtiyacı var. ''

'' Onunla ne kadar yakınsınız? Burada olduğunu nereden biliyor?''

Ahu, aynaya bakarak peruğunu düzelttikten sonra, Sedat'a doğru döndü. '' Neden soruyorsun?''

'' Emin olmak istiyorum, Ahu. ''

'' Neyden?''

'' Güvende olacağından. Şimdi sorularıma cevap vermelisin. ''

Ahu, derin bir iç çektikten sonra Sedat'a cevap verdi. Aynı zamanda da çantasını hazırlıyordu. Bıçaklar. Temizlik ürünleri. Cinayet ve sonrası için kullanacağı malzemeler. Hepsini özenle çantasına yerleştiriyordu. Sedat'ın karşısında, bir ajanın karşısında. Neden bu kadar rahat davrandığını kendisi de bilmiyordu. İçinde ona karşı bir güven vardı. Onun, kendisine bir zararı dokunmayacağından emindi. Nedenini çözemese de, onun evine adımını attığı ilk andan beri böyle hissediyordu. Onu gerçekten anlayabildiğini hissediyordu.

'' Çok yakın değiliz, hatta yıllardır görüşmemiştik. Bir kafede karşılaştık, burada olduğunu bilmiyordum. ''

'' Çok yakın değilseniz neden ona numaranı verdin?'' dedi Sedat, meraklı gözlerle Ahu'ya bakarak.

Ahu, duraksadı. '' Aslında, vermedim. Nereden bulduğunu bilmiyorum. Büyük ihtimalle ona mesaj attım ve unuttum. Kafam çok karışık. Bazen yemek yemeyi bile unutuyorum. ''

'' İçimde kötü bir his var, Ahu. Oraya gitmemelisin. '' dedi Sedat, oturduğu yatağın köşesinden kalkıp Ahu'nun kolundan nazikçe tuttu.

'' Hislere göre hareket edemem, Sedat. O kızın başı belada ve benden yardım istedi. Bende gidip ona yardım edeceğim, bu kadar basit. '' dedi Ahu, Sedat'ın tuttuğu kolunu yavaşça çekti ve çantasını hızla hazırlamaya devam etti.

'' Düşünmüyorsun, Ahu. Düşünmeden hareket etmemelisin. ''

'' Düşünecek vaktim yok, Sedat. ''

KAZIYICI KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin