Medya - Yok Yok
<><><>
Yaren yerde bilinçsiz bir şekilde yatıyordu. Avcunda da yere saçılmış olan ilaç kutusu vardı. Ağzımdan tiz bir çığlık koptu.
"İlaaaay!" Koşarak Yaren'in yanına gittim ve yere oturdum. Ellerimle onu sarsmaya başladım.
"İlay! İlay, uyan güzel kardeşim! Bir şey yapsanıza! Neden öyle duruyorsunuz! Miran, Miran bir şey yap! Lütfen!" Gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Miran yanıma gelip beni kollarımdan tuttu.
"Tamam Ebru, sakin ol. Hastaneye gideceğiz tamam mı?" Başımı salladım. Miran Yaren'i kucağına aldı. O sırada Yaren'in kollarını Miran'ın boynuna doladığını gördüm.
"Acele edelim." Dedim gözümdeki yaşlar artarken.
***
Doktor dışarı çıktığı gibi konuşmaya başladım.
"İlay iyi mi?"
"Yakınları siz misiniz?"
"Evet biziz. Lütfen bir şey söyleyin."
"Bir problem yok. Midesini yıkadık. Hastayı görebilirsiniz." Hepimiz birden odaya girdik. Hızlı adımlarla Yaren'in yanına ulaşıp onun elini tuttum.
"İyi misin güzel kardeşim. Ah canım benim. Aşkın için değer miydi intihar etmeye?" Yaren'in Azat'ı değil Miran'ı sevdiğini biliyordum ama Gönül'ü konaktan yollamak için birtakım şeyler yapmamız gerekiyordu.
"Ben kendimden geçmişim, üzgünüm." Dedi Yaren. Gönül mahçuplukla başını eğmişti. Ardından dayanamayıp odadan çıktı. Azat da onun peşinden gitti.
Yaren'le bir süre konuştuktan sonra odada ben ve Miran kalmıştık.
"Daha iyi misin İlay?" Diye sordu Miran.
"İyiyim Miran, teşekkür ederim." Diyerek gülümsedi Yaren. Ona enişte bile demiyordu.
"Hadi hayatım sen çık, biz kardeşimle baş başa konuşalım." Miran ona hayatım dememe şaşırmıştı. Çünkü ona bu tarz kelimeler söylemezdim. Miran odadan çıktıktan sonra Yaren'e döndüm. Kaşlarım çatılmıştı.
"Ne var abla!? Ne diye bakıyorsun? İntihar etme numarası yap dedin, yaptık işte."
"Keyfimden mi dedim? Gönül'ü yollamadan Aslanbey gelini nasıl olacaksın acaba!? Birtakım şeyler yapmamız gerek öyle değil mi?" Bir süre ikimizde sessiz kaldık.
"Hem sana intihar etme numarası yap dedim, durumdan faydalanıp da Miran'ın boynuna sarıl demedim." Dedim daha fazla içimde tutamayarak.
"Bana karışamazsın!" Derin bir nefes aldım. Kapıyı çarparak odadan çıktım. Miran oradaki koltuklardan birinde oturuyordu. Ben de gidip yanına oturdum.
"Gitsek mi artık?" Dedim bıkkınlıkla.
"İlay'ın biraz daha burda kalması gerekmiyor mu?"
"Gerekmiyor! MaşAllah turp gibi o." Diyerek kollarımı göğsümde birleştirdim. Miran kolunu omzuma atıp beni kendisine çekti.
"Neye canın sıkıldı, söyle bakalım."
"Hiç.. hiçbir şeye."
"Emin misin? Zaten bana 'hayatım' dediğinde bir şeyler olduğunu sezmeliydim."
"Yok bir şey dedim ya Miran."
"Yoksa sen beni kıskandın mı?" Dedi imayla karışık. Hızla kendimi geri çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜKEMMEL GELİN
Romance-TAMAMLANDI- "Düzelir sandım.. senin varlığınla biraz olsun hayat yüzüme gülmüştü ama nedense şimdi fark ediyorum her şeyi. Geçmiş peşimi bırakmayacak.." Kuruyan gözyaşlarımla birlikte ayağa kalktım ve pencerenin önüne geçtim. Gökyüzü ve yeşilliğin...