13🥀 Konum

1K 89 95
                                    

Medya - Raim симпа

<><><>

Resim bana çok benziyordu. Sadece kilolu çizmişdi beni. Amca beni görünce hemen lafa atladı.

"Hah, işte bu kadındı!" Ne!? Off, salak Reyyan! Ne diye geldin buraya?

"B-ben mi? A-anlamadım?"

"Sen ne diyorsun!?" Diye kükredi Mehmet Aslanbey adama. Bir şekilde bu işten sıyrılmalıydım. Gözlerimi doldurdum.

"Baba ben n'aptım ki?"

"Üzüme sen kızım, merak etme. Bu adam belli ki bizden para koparmaya çalışıyor. Kenan, sen bu adamın işini gör."

"Bana kim olduğunu söyleyin dediniz, söyledim işte. Evladım ben niye yalan söyleyeyim? Parayla ne işim olsun benim?" Kenan adamı kolundan tutarak dışarı çıkardı.

"B-baba ben gerçekten bir şey yapmadım."

"Biliyorum kızım, ağlama sen. Hadi odana git. O adam da bizim ailemize iftira atmak neymiş görecek." Arkamı dönüp gözyaşlarımı sildim. Sırıtarak odadan çıktım. Kimse Reyyan Şadoğlu'yla yarışamaz. Yarışmaya kalkarsa sonunda kaybeden o olur.

Sevinçle odama girdim. Miran yatakta telefonla oynuyordu. Yanına oturdum.

"Bakıyorum da çok mutlusunuz Ebru hanım."

"Ne o? Mutlu olmayayım mı?"

"Ol tabi, onu demek istemedim."

"Biliyorum." Dedim gülümseyerek. Miran telefonunu komidine bırakarak bana sarıldı. Ben de ona sarılarak gözlerimi kapadım.

-3 Gün Sonra-

N'apıcam ben şimdi Allah'ım? 3 gün doldu ve benim elimde yeterli para yok. Ki olsa da asla ona para vermem. Bana hala konum atmamıştı. Saat akşam 10'u gösteriyordu. Terlemeye başlamıştım. Su içmek için yanımdaki komidinin üzerinde duran sürahiyi elime aldım. Ama içinde su yoktu.

"Miran ben mutfağa gideceğim. Bir şey ister misin?"

"Hayır hayatım." Sürahiyi alıp mutfağa girdim. Su doldurdum. Tam mutfaktan çıkıyordum ki elektrikler kesildi ve çığlığımla birlikte elimdeki sürahi yere düştü. Ben karanlıktan ve kapalı alanlardan çok korkardım.

"Miran!? Miran!?" Korkudan ellerim terlemişti ve gözlerim dolmuştu. Az sonra elektrikler geldi. Önümdeki tezgahta bir not vardı. Ama bu.. bu nasıl olur? O sırada Miran telaşla mutfağa geldi. Tezgahtaki notu hızlıca elbisemin cebine koydum. Miran elleriyle yüzümü avuçladı.

"Ebru, iyi misin?"

"İ-iyiyim, ben sadece karanlıktan korktum." Miran kolumdan tutup beni kendi çekti. Ben de ona sarıldım.

"Korkma güzel gözlüm."

***

Miran'ın uyuduğuna emin olduktan sonra yataktan kalktım. Giyinmeye vaktim olmadığı için üstümdeki elbiseyle gidecektim. Yatağın yanındaki hafif topuklu ayakkabılarımı giydim. Cebimdeki notu çıkarıp tekrardan okudum.

"Saat 1:30 da parayla birlikte büyük avm'nin arkasındaki parka gel. Bu arada bu kadar korkmana gerek yoktu. Eğer elektrikleri kesmeseydim, kimliğimi gizlemeden notu sana nasıl verecektim?"

Nasıl girmişti eve? Acaba mutfak kapısından falan mı? Of Reyyan, bunları düşünmenin sırası mı? Şuan saat 1'di. Amacım ondan önce gidip o geldiğinde kim olduğunu görmekti. Arabama atlayıp bana söylediği yere geldim. Çok tenha bir yerdi. Ürperdiğimi hissederek arabadaki hırkamı üstüme geçirdim.

MÜKEMMEL GELİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin