Medya - Bir beyaz orkide
<><><>
"Günaydın birta-" Yaren'i görünce Miran'ın cümlesi yarıda kalmıştı. Yaren bir hışımla bana doğru döndü. Şimdi ne yapacaktım?
"İlay sen burada mıydın? Ben sizi yalnız bırakayım." Miran tam gitmeye yeltenmişti ki Yaren onu durdurdu.
"Gerek yok Miran, zaten tam da gidiyordum. Sizi böldüğüm için kusura bakmayın." Bunu söylerken gözlerimin içine bakıyordu. Ardından kapıyı çekip dışarı çıktı. Belki de aramız düzelecekti. Ama bizi böyle görmesi.. of gerçekten en mutsuz günlerimi yaşıyordum şu sıralar. Halbuki bugün mutlu olmam gerekiyordu. Çünkü Gönül'ü buradan yollayacak ve Mehmet Aslanbey'i rezil edecektim.
"İlay'la aranız düzeldi mi?" Düşüncelerimi bölen şey Miran'ın sesi olmuştu.
"Bilmem.. yani dün bana kaba davranıyordu. Bugün de odaya geldi ama konuşamadan geri gitti." Miran belimden tutup beni kendisine çekti. Ben de refleks olarak ellerimi omuzlarına yerleştirdim.
"Anladım.. benim şimdi işe gitmem lazım. Bir veda öpücüğünü alırım."
"Öyle mi Miran bey? Benden öpücük almak kolay değildir." Dedim sırıtarak.
"Diyosun?" Tam beni öpmek için yaklaşmıştı ki telefonum çaldı. Miran bu duruma göz devirmişti. Telefonumu elime alıp kulağıma koydum. Lakin önemli bir şey değildi.
"Kimmiş?"
"Numara. Hattımı değiştirip değiştirmek istemediğimi soruyor işte." Miran kolumdan tutup beni tekrardan kendisine çekti. Yine beni öpmek için yaklaşmıştı ki bu sefer onun telefonu çaldı.
"Hay sokayım bu telefonlara ben!" Kendimi tutamayarak gülmeye başlamıştım.
"Tamam şampiyon sakin ol. Hadi işe git artık, geç kalacaksın." Hala kıkırdıyordum.
"Çok güzel gülüyorsun be kadın." diyerek burnumun ucundan öptüğünde ürpermiştim.
Bir gün bu intikam bitecekti..
O zaman ne olacaktı..
Miran..
İçimdeki hislere engel olamayarak Miran'ın dudaklarına kapandım. O da bana karşılık veriyordu. Bir süre sonra kendimi geri çektim.
"Hadi git artık."
Miran gülümseyerek odadan çıktı. Ben de gülümsüyordum. Ta ki aklıma Yaren gelene kadar. Tüm gülümsemem solmuştu şimdi. Odamdan çıkarak hızlıca onun yanına gittim.
"Yaren." Yaren beni duymazlıktan gelmişti.
"Yaren, kardeşim. Yapma böyle."
"Yeter artık ya! Daha ne kadar aynı diyalogları kuracağız abla! 'Kardeşim yapma böyle' diyip duruyorsun! Ama sen yaptıklarına dikkat ediyor musun ha!? Bana tokat attın ses çıkarmadım! Bana sesini yükselttin, yine bir şey demedim! Ama bu kadar da olmaz! Miran'ın koynuna gir diye gelmedik biz bu konağa!"
"Kes sesini! Ben senin ablanım anladın mı!? Benimle konuşurken dediklerine dikkat edeceksin Yaren! Ben Miran'ın koynuna girdiysem n'olmuş!? Karısı değil miyim sonuçta! En azından enişteme göz koymuyorum ben!" Kapıyı çarparak odadan çıktım. Gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Canım yanıyordu. Hem de çok. Ben kardeşimi çok seviyordum ve aramızın böyle olmasına dayanamıyordum.
Elimin tersiyle gözyaşlarımı sildim. Kafamdaki düşüncelerle ilerlerken biriyle çarpışmıştım. Kafamı kaldırdığımda bu kişinin Azat olduğunu gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜKEMMEL GELİN
Romance-TAMAMLANDI- "Düzelir sandım.. senin varlığınla biraz olsun hayat yüzüme gülmüştü ama nedense şimdi fark ediyorum her şeyi. Geçmiş peşimi bırakmayacak.." Kuruyan gözyaşlarımla birlikte ayağa kalktım ve pencerenin önüne geçtim. Gökyüzü ve yeşilliğin...