Medya - Aşka Gel
Sınır;
55 Oy
100 Yorum
220 Okunma
°Finale son üç bölüm kaldı, yani benim planlamam öyle:) Bu yüzden istek sahneninizin olup olmadığını sormak istiyorum?
°Finale yaklaştığımız için bölümleri daha sık atmaya çalışacağım ama söz veremiyorum♡
°Bu arada tabii ki dee diğer ReyMir kitabım olan Kalbimde Kentsel Dönüşümler'e de bir şans vermeyi unutmuyoruz:)
Keyifli Okumalar🧚♀️
<><><>
"Miran böyle dinlemeden etmeden olmaz ama biliyorsun değil mi?" Miran'ın sinirden seken bacağına elimi koyup durdurdum.
"Dinlememe gerek yok. Volkan ve Merlin olmaz." Tok sesine karşılık gözlerimi devirdim.
"Bizden olduysa onlardan da olur." dedim kollarımı göğsümde birleştirirken.
"Aynı şey değil."
"Abartıyorsun artık!" Bağırmamla birlikte Hafsa'nın ağlamaya başlaması bir olmuştu. Sinirle yerimden kalkarak beşiğin yanına gittim ve Hafsa'yı kucağıma aldım. Sırtını sıvazlarken onun da elleri yüzümde geziniyordu. Gülümseyerek burnuna bir öpücük kondurdum. Odadan çıkarak Volkan'ın odasına girdim. Halamın da orda olduğunu görünce gülümseyerek Hafsa'yı kucağına verdim.
"Senin de burada olduğun iyi oldu hala. Sen Hafsa ile ilgilen bizim de Volkan'la konuşacağımız şeyler vardı."
"Neymiş bu özel şeyler?" Volkan'ın kolundan çekiştirerek dışarı çıkarmıştım.
"Özel halacığım özel." Volkan'la konuşmadan da anlaşabildiğimiz için ikimiz de Merlin'in odasına yönelmiştik. İçeri girdiğimizde kendimi sandalyelerden birine attım.
"Ay yok, kesinlikle ikna olmuyor!" Merlin oflarken Volkan sessiz kalmıştı.
"Hayır ben anlamadım, neden Miran'la ben konuşuyorum ki? En doğrusu senin konuşman Merlin. Tüm hislerini açık açık korkmadan söylemen gerek. Yoksa bu iş yaş. Benden daha da bir şey beklemeyin artık."
"Dinlemez ki yenge, bilmiyorsun sanki." Oturduğum sandalyede kendi etrafımda dönerken cevap vermiştim.
"Yalvararak, nolur abi gibisinden söylersen dinlemez tabii. Başını dik tutup ne kadar kararlı olduğunu çatır çatır söyleyeceksin. Ne kadar ciddi olduğunu, asla vazgeçmeyeceğini görmeli." İkisi de sessiz kalırken ben oturduğum yerden ayaklanmıştım.
"Allah'ım ne de güzel konuşuyorum ben!" İkisi de bana gülerken ben odadan çıkmıştım.
Halamın yanına uğrayarak Hafsa'yı ondan almış ve odaya geri dönmüştüm. Miran hala bıraktığım yerde, aynı şekilde oturuyordu.
Dağ ayısı.
Yatağa yerleşip tişörtümü sıyırmış ve Hafsa'yı emzirmeye başlamıştım. Hafsa emerken aynı zamanda da ayaklarını sallıyordu. Kıkırdayarak başını okşamaya başladım. Miran da yanıma yerleştiğinde başımı omzuna yasladım.
Emerken uyuyakalan Hafsa'yı Miran'ın kucağına vererek tişörtümü düzeltmiştim. İkimiz de yatağa uzanırken Hafsa'yı ortamıza yatırmıştık. Ellerimiz birleşirken Miran alnıma bir öpücük kondurmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜKEMMEL GELİN
Romansa-TAMAMLANDI- "Düzelir sandım.. senin varlığınla biraz olsun hayat yüzüme gülmüştü ama nedense şimdi fark ediyorum her şeyi. Geçmiş peşimi bırakmayacak.." Kuruyan gözyaşlarımla birlikte ayağa kalktım ve pencerenin önüne geçtim. Gökyüzü ve yeşilliğin...