Medya - Haberin var mı?
<><><>
"Bana iş vereceksin!"
"Anlamadım?"
"Duydun işte! Bana şirkette bir pozisyon vereceksin!" Hala şaşırmış bir şekilde ona bakıyordum. Benden iş mi istiyordu? Yavaşça ayağa kalkıp karşısına geçtim.
"Ne o? Benden iş mi istiyorsun yoksa?"
"İstemiyorum, emrediyorum! Ne sanıyorsun? Allah aşkına Reyyan, şirketle ne kadar alakan var? Ne biliyorsun? 2 güne kalmaz sen bu şirketi batırırsın! Senin iyiliğin için diyorum." Haklıydı. 2 güne kalmaz batırırdım ben bu şirketi. Ama bu laflardan sonra değil 2 gün 2 asır boyu yaşatacaktım bu şirketi.
Kollarımı göğsümde birleştirdim. Tam konuşmak için ağzımı açtıştım ki Miran arkasını döndü ve gitmeye başladı. Ben daha ne olduğunu anlayamamışken duraksadı ve omzunun üstünden bana doğru baktı.
"Seçim senin.. Reyyan Şadoğlu." Ardından odadan çıktı.
~Yazar'dan~
Miran evine dönmüş salonda oturuyordu. Ailesine baktı. Hepsi çaresiz ve çok mutsuz gözüküyorlardı. Özellikle de Azat.. Gönül'e çok bağlanmıştı ama Gönül gitmek zorunda kalmıştı. Ardından babaları vefat etmişti. Miran derin bir nefes alarak gözlerini tavana dikti. O şirkette bir iş sahibi olmalıydı. Öyle ya da böyle. Eğer o şirkete girebilirse tekrardan Aslanbeyler'e ait olan her şeyi üstüne geçirebilirdi. Nasıl ki Reyyan, Mehmet'i kandırarak dosyaları imzalattıysa Miran da aynısını yaparak Reyyan'a imzalattıracaktı. Tek amacı buydu. Sırf bu yüzden o şirkete girmek istiyordu. Ama Reyyan pek ikna olmuşa benzemiyordu. Aslında bir yolu daha vardı.. ama Miran bunu yapmayı istemiyordu.
***
Miran şuanda Handan'ın kapısının önünde duruyordu. Derin bir nefes aldı ve ardından kapıyı çaldı. Handan çok bekletmeden kapıyı açmıştı.
"Mir-"
"Yaren'le görüşmek istiyorum." Miran, Handan'ın konuşmasına izin vermemiş direk sadede girmişti. Handan içeri girdi. 1-2 dakika sonra Yaren dışarı çıkmıştı. Adeta gözleri parlıyordu.
"Miran?"
"Nasılsın Yaren?"
"Seni gördüm iyi oldum.. sen nasılsın? Gerçi benimki de soru. Ablamın size yaptıklarından sonra.." Miran sinirle dişlerini sıktı. Sanki Yaren'in hiçbir suçu yokmuş gibi konuşması onu deli ediyordu. Ama şirkete girmenin tek yolu buydu.
"Yaren, ben biliyorum. Senin hiçbir suçun olmadığına eminim. Sen benim hep arkadaşımdın ve ben de buna güvenerek senin yanına geldim." Yaren arkadaş sözcüğüne takılsa da fark ettirmedi. Miran'ın kendisiyle böyle samimi konuşması onu mutlu etmeye yetiyordu.
"Ne istersen yaparım Miran, biliyorsun."
"Ablan kişisel evraklarımı yırtmış ve ben de hiçbir işe giremiyorum. Ailemi geçindirmem için bir işe girmeliyim. Ben de bugün ablanın yanına gittim ve iş istedim ama kabul etmedi. Senden ricam, ablanı ikna etmen." Yaren biraz düşündü.
"Bir yolu var.. merak etme ben halledeceğim."
"Teşekkür ederim Yaren." Miran arkasına bile bakmaksızın orayı terk etti. Hala bunu yaptığına inanamıyordu.
~Reyyan'dan~
Kafamı dosyaların üstüne koymuş, derin derin düşünüyordum. Ben hiçbir şeyi böyle hayal etmemiştim. Halam, Volkan, Yaren ve ben hep bir arada olacaktık. Çalan telefonuma inat kafamı kaldırmıyor, düşünmeye devam ediyordum. En son dayanamayıp arayana baktım. Yaren'di, beni arayan kişi kardeşimdi. Aceleyle telefonu açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜKEMMEL GELİN
Romance-TAMAMLANDI- "Düzelir sandım.. senin varlığınla biraz olsun hayat yüzüme gülmüştü ama nedense şimdi fark ediyorum her şeyi. Geçmiş peşimi bırakmayacak.." Kuruyan gözyaşlarımla birlikte ayağa kalktım ve pencerenin önüne geçtim. Gökyüzü ve yeşilliğin...