Kaledağ-2014
"Yapma şunu." Dedim başımı yana çevirerek, sesimin tonu giderek düşüyordu ve bundan nefret ediyordum.
"Neyi yapmayım." Dediğinde dudakları kulağıma değmiş sesi fısıldar gibi çıkmıştı. İçime buz gibi bir ürperti çökmüştü.
Beynime ulaşan sinir dalgaları hızla ellerime ulaştığında var gücümle ittirmiştim onu.Gevşeyen bedeni bir iki adım geri gitti.
"Kendine gel Murat ! Artık bu kaçma kovalamacadan sıkıldım." Diye beklemediğim bir sesle bağırmıştım.
"Gerçekten bu kadarını aklım almıyor sana her canın istediğinde bana bunu yapma hakkını ben mi verdim? Ne sanıyorsun sen beni" Derken boğazımı acıtacak kadar bağırmıştım. Evde kimse yoktu ancak bizi birinin duyma ihtimalini düşünemeyecek kadar şuurumu kaybetmiş gibiydim.
Sesimdeki öfke onuda şaşırtmıştı.Bana doğru adımlamaya çalıştı bişeyler söylemek için ama ben tek elimi durmasını ister gibi bi anda havaya kaldırdım.
"Uzak dur benden, anladın mı? Sadece uzak dur!" Derken yine bağırmıştım.
Kapıya doğru hızla giderken kapıyla arama girdi bir çırpıda.
"Sevgilim falan değil." Dedi hızla. Sabrımın sonuna geldiğimi anlamış gibi duruyordu. Gözlerindeki telaşı görebiliyordum.
"Tamam takılmıştık bir kaç hafta. Ancak öylesine bişeydi. Her zaman olduğu gibi bitecekti. Bitti." Dedi.Sesi oldukça stresli çıkmıştı ancak gözleri , anlattığı şeyler gerçekten önemsizmiş gibi boş bakıyordu.
Gözlerim, inanamıyorum der gibi açılmıştı.
"Takılmıştınız , bi kaç hafta , zaten bitecekti." Derken midem bulanmış gibi baktığıma eminim.
"Nasıl ilişkilerin var senin." Dedim yüzümü buruşturarak.
Çekil dercesine geçmek için yana bir adım attım. Tekrar önüme kaydı.
"Bak gerçekten umrumda değil Murat." Dedim sesim gerçekten bıkmış gibi yorgundu.
"Bana iğrenç bir adammışım gibi bakmayı keser misin?" Diye bağırdı bir anda. Boğazındaki damarların şişmesinden gerçekten öfkelendiğini anlamıştım.
"Senin sandığın gibi bütün ilişkiler duygu barındırmıyor tamam mı? Buda öyle bişeydi. Kimseyi kandırmadım. Oda biliyordu böyle olacağını." Derken ses tonu hala yüksekti. Sıkıntıyla saçlarını karıştırdı.
"Benden ne istiyorsun ?" Dedim birden hissiz kısık bi sesle. Gerçekten ne düşündüğünü merak ediyordum kendi kendime kurduğum senaryolardan bıkmıştım.
Bu soruyu beklemediğini afallamasından anladım.
Arkamı dönüp cama doğru yürüdüm.
Tekrar ona doğru döndüğümde bana bakıyordu.
"Neden aklımı karıştırmak istiyorsun Murat ?!" Dedim sesim kendinden emin ve az öncekine nazaran yüksek çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zehra.
General FictionDoğu Anadolu'ya bağlı Kaledağ köyünde , dedesi ve kardeşiyle yaşayan Zehra'nın hayatı, bir gece ansızın onlara sığınan yaralı bir askerle değişir. 5 yıl sonra kaderin tekrar bir araya getirdiği Zehra ve Murat'ın hikayesi İstanbul'da devam eder . Ka...