Kaledağ-2014
Dedemin düzenli nefes sesi kulaklarıma iliştiğinde uyuduğunu anlamıştım.
Duvardaki eski saate baktığımda 23:15'ti.Üzerimde her zaman ki gibi uzun geceliğim vardı. İçimdeki sıkıntılardan olsa gerek örgülerini çözdüğüm saçlarım beni rahatsız etmişti. Tepemde dağınık bi topuz yapıvermiştim.
Şimdi Bala'nın yanında yatarken Murat'ın yanına gidip gitmemeyi düşünüyordum.Beni bekliyor muydu acaba belkide uyuyakalmıştı.
Bana zarar vermeyeceğini söylüyordu ama ben onun gözlerinde bazen öyle bir bakış görüyordum ki korkudan içimi titretiyordu. Ne işler çevirdiğini deli gibi merak ediyordum. Gidip öğrenmeliydim. Acaba fotoğraftaki kızı da sorsam olur muydu?
Aklıma birden Baran geldi. Dedemin söylediği gibi gerçekten beni seviyor muydu ? Bu zamana kadar bana hiçbir yanlışı olmamıştı ağzından sık sık duyduğum evleneceğiz lakırdıları dışında. Zaten birbirimizi de pek gördüğümüz söylenemezdi.
Okuma isteğimi kabul etmesi buraların adetlerine alenen baş kaldırmaktı. Gerçekten buna izin verecek kadar mutlu olmamı mı istiyordu yani. Beni burdan tek başıma okumaya göndermeyeceklerini biliyordum. Kalırsam evlendirilecektim. Kafam ölesiye karışıktı ki üstüne Murat gelip karman çorman yapmıştı.
Dedemin tamamen uyuduğundan emin olduktan sonra sessizce kalktım. Murat'ın odasının önüne geldiğimde derin bir nefes aldım.
Kapıyı usulca açmıştım. Kapıyı açmamla soğuk hava bütün bedenimi ürpertmişti.İçeriye doğru bir adım attığımda Murat duvara yaslanmış, bir dizini kırıp biraz kendine çekmiş şekilde oturuyordu. Odanın perdeleri ve camı sonuna kadar açıktı. Sanırım delirmişti!
Odaya girmemle kafasını usulca bana çevirdi. Ardından başını gel der gibi hafifçe eğdi. Ne yaptığını anlamaya çalışır gibi onu süzdükten sonra kapıyı kapatıp ona doğru adımladım.
Gözleri baştan aşağı yavaşça beni süzdü.Yatağa uzak duran köşedeki bir mindere usulca oturdum. Üşüyordum. Fakat Murat kısa kollu siyah tişörtüyle hiç üşümüyormuş gibi duruyordu.
Bi süre öylece birbirimizi inceler gibi baktıktan sonra. Yüzümde gayet ciddi bir ifadeyle fısıldadım. "Kafayı mı yedin !?
Gülümsemişti.Her gülümseyişinde kalbimde yarattığı depremi bilseydi böyle fütursuzca gülebilir miydi,bilmiyordum!
"Duyamıyorum ki ben seni ordan, yanıma gel." Dedi eliyle yatağı sever gibi yanını gösterirken. Sesi öyle dingin çıkıyordu ki kulaklarımı okşar gibi.
Kollarımı göğsüme bağlayıp arkama yaslandım. Dizlerimi büküp bacaklarımı hafif yanımda toplamıştım. Bütün hareketlerimi öyle dikkatle inceliyordu ki sonunda yerleştiğimde gözleri gözlerimi buldu tekrar.
"Gelmiyorum diyorsun yani." Dedi aynı dingin tonla.
"Seni dinliyorum Murat , böyle iyiyim." Dedim ciddi bir ses tonuyla. Oyalanma hemen anlatmaya başla der gibiydi tavrım.
"Yanıma gelmezsen hiçbir şey anlatmayacağım." Dedi gözlerini benden çektiğinde yatağın kenarında olduğunu yeni farkettiğim bir paketten sigara çıkardı. Sigaradan kocaman bir duman çekip havaya üflerken bana baktı. Geliyor musun der gibiydi bakışları.
Murat sigara mı içiyordu? İlk defa şahit olduğum bu tabloya bir iki saniye baktıktan sonra yerimden usulca kalktım. Yanına geleceğimi anladığında oraya oturmamı ister gibi diğer dizinide büküp diğerinin yanına çekti. Ayaklarının ucuna tamda oturmamı istediği yere oturdum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zehra.
Fiksi UmumDoğu Anadolu'ya bağlı Kaledağ köyünde , dedesi ve kardeşiyle yaşayan Zehra'nın hayatı, bir gece ansızın onlara sığınan yaralı bir askerle değişir. 5 yıl sonra kaderin tekrar bir araya getirdiği Zehra ve Murat'ın hikayesi İstanbul'da devam eder . Ka...