İstanbul -2019
"Yavaş Zehra , çok içtin!" Gürültülü müziğin arasından sesini duyurabilmek için kulağıma doğru konuşan Fatih'e döndüm.
"Ama daha sarhoş bile olmadım." Dedim yüzümdeki gülümsemeyle. Evet hala tam olarak sarhoş olmamıştım. Ama kanıma karışan 3 bardak viski şimdi bana kendimi çok daha iyi hissettiriyordu.
Bakışlarım DJ ile çoşan arkadaşlarıma kaydı. Hakan ve Deniz'in sarhoş ama müthiş eğlenen hallerini tebessümle izliyordum.
Az önce öğrendiklerimden sonra Deniz'in gününü mahvetmemek için hızla toparlanmış, yüzüme taktığım maskeyle geceye devam ediyordum.
Öğrendiklerimin üzerinden geçen bir saatte, Murat'la tek bir göz teması dahi kurmamıştım. Ancak müzikle eğlenen arkadaşlarını gördüğüm için onunda hala burada olduğunu düşünüyordum. Belkide onlardan bağımsız gitmişti. Bu saatten sonra onunla ilgili hiçbir şey gerçekten umrumda değildi.
Öğrendiklerimden sonra içime öyle bir kor düşmüştü ki, hala beni yakmaya devam ediyordu. Kulaklarımdan o gece duyduğum sesler bir türlü gitmiyordu ve aldığım alkolünde etkisiyle istifra etmek istiyordum.
Murat'ın biriyle birlikte olması değildi bu kadar canımı acıtan. Zaten bunca yıl kim bilir kaç kişiyle birlikte olmuştu, bunu düşünmek canımı yaksada kabullenmiştim. Hem neden birlikte olmasındı ki. Sonuçta bekar özgür bir adamdı. Kimseyle gönül bağı kurmayan, duygusuz ilişkilerin adamı Murat'tı o!
Benim asıl içimi acıtan bana bunu alenen yaşatmasıydı. Onun gözünde bu kadar değersiz olmamdı. Oraya taşınacağımızı gerçekten bilmiyor muydu ? Belkide birilerinin taşınacağını biliyordu ama bizim olduğumuzu bilmiyordu. Belkide ben öyle kafası atmış bağırınca tanımıştı sesimden. Kafam öyle karışıktı ki , kanıma karışan alkolünde etkisiyle artık mantıklı da düşünemiyordum.
Dalgın şekilde dans eden arkadaşlarıma bakıp , kafamdaki düşüncelerle boğuşurken birden elimi tutan Hakan tarafından sahneye çekildim.
"Seni böyle kös kös otur diye mi getirdik buraya."
DJ'in çılgın parçaları eşliğinde Hakan'ın beni ordan oraya savurmasıyla gülme krizine girmiştim.
"Ya deli misin sen! Dans etmek istemiyorum bırak." Kahkalarımın arasından ağzımdan çıkanları Hakan pek önemsememiş gibiydi.
Hemen sonra gözüm Mert ile Deniz'e takıldığında kahkahamın dozu giderek arttı.Yaptıkları figürlere inanamıyordum. Sanırım bu geceyi bir video kayıt altına alsaydık ömrümün sonuna kadar gülebilirdim!
Hakan'ın beni bıraktığı ilk boşlukta yerime kaçmak için arkamı döndüm.
Fakat bu çabam boşunaydı. Tekrar Hakan'a yakalanmış ordan oraya savrulmaya devam etmiştim.Bakışlarım Fatih'i bulduğunda gözlerine beni kurtar der gibi bakmıştım ama o sadece keyifle gülmeyi seçmişti. E madem kimseden fayda yoktu , Hakan'da beni bırakmamakta kararlıydı.Çılgınlar gibi dans etmek kaçınılmaz olmuştu.
********
Biiiirr!! İkiii!!! Üüççççç!!
Sahnedeki herkesle birlikte ikinci shotu kafaya diktim. Fakat tekilaya alışık olmadığımdan olsa gerek acıyla yüzümü buruşturdum. Bunu nasıl içebiliyorlardı hala anlamıyordum!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zehra.
General FictionDoğu Anadolu'ya bağlı Kaledağ köyünde , dedesi ve kardeşiyle yaşayan Zehra'nın hayatı, bir gece ansızın onlara sığınan yaralı bir askerle değişir. 5 yıl sonra kaderin tekrar bir araya getirdiği Zehra ve Murat'ın hikayesi İstanbul'da devam eder . Ka...