Kaledağ-2014
"Bırakır mısın beni ?!" Dedim öfkeli tutmaya çalıştığım sesimle. Dudaklarını enseme değdirirken "Bırakmam." Dedi. Sesindeki arzu kan akışımı değiştirmeye başlamıştı şimdi. Dudakları enseme minik minik dokunurken ,bu yakınlığın sonunun iyiye gitmediğini de anlamıştım.
"Murat" Dedim birden gerçekten öfkelenmiş bir sesle. "Yeter bırak, sana benden uzak dur demiştim değil mi ?" Diye bağırdım.
Birden elimden tutup olduğum yerde kendine döndürdü beni."Bende senden uzak duramadığımı söylemiştim." Dedi sanki çok mantıklı bir gerekçe sunmuş gibi sesine kendinden emin bir hava katmayıda ihmal etmemişti.
Kocaman bıkmış bir nefesi dışarı verdikten sonra elimi sertçe çekip banyodan çıktım. Hemen peşimden geldiğini adım seslerinden anladım.
"Demek benden uzak duramıyorsun.." Dedim sesime kattığım alayla. Salonun ortasına kadar gelmişken birden yürümekten vazgeçip ona döndüm. Bunu beklemediği için yüz yüze geldik.Gözlerinde az önceki halimizden kalma bir arzu öylece yerinde duruyordu.
"Bana dokunmadan duramadığını da söylemiştin gerçi." Dedim bakışlarımı yüzünde gezdirerek. Yüzümde ona hak verir bir ifade vardı şimdi.
"Murat." Dedim kaşlarımı havaya kaldırıp şaşırır gibi. Ne yapmaya çalıştığımı anlamak ister gibi dikkatle beni dinliyordu. Biraz daha ona yaklaştığımda istemsizce dudakları aralandı.
"Sen bana aşık olmuş olmayasın." Ağzımdan çıkan kelimeler kulaklarına ulaşır ulaşmaz yüzünün aldığı şekli sanırım bir ömür unutamayacaktım. Tabii bana gelen deli cesaretini de!
Gözleri gözlerimi buldu bir anda. Bu kadarını beklemediği açıktı. Ağzı açılıp kapandı. Tek elini alnına getirip gözlerinide benden kaçırdı. Daha sonra eli hızla ensesine gitti. Bu kadar güçlü ve sert duran bu adamın karşımdaki haline inanamıyordum şimdi.
Tekrar gözleri gözlerimi bulduğunda ben nefesimi tutmuş onun cevabını bekliyordum. Her ne kadar bu durumu alaya almış olsamda , kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Ancak o şaşkınlığını üzerinden atmış gibi birden gülmeye başladı.
Bu sefer ben anlamak ister gibi şaşkın ona bakıyordum. Gülmesinin şiddeti arttığında delirdiğini düşünmeye başladım.Daha sonra gözleri ciddiyetle cevap bekleyen beni buldu tekrar. Aynı anda yüz çehreside ciddileşmişti.
"Sana aşık olmak ?" Dedi,düşünür gibi alt dudağını dişlerinin arasına alıp yüzümü inceledi kısa bir süre. Sonra yanımdan geçip cama doğru yürümeye başladı. Bende dönüp ona bakıyordum şimdi. Tekrar bana döndüğünde gözleri direkt gözlerimi buldu. Gözlerini aşağıya doğru kaydırıp ayaklarıma kadar süzdü beni. Bundan rahatsız olup olduğum yerde kıpırdanınca , birden tekrar gülümsedi.
"Maalesef aşık olacağım kadar güzel değilsin Zehra." Dedi yüzüne üzgünüm der gibi bir ifade kondurdu.
Duyduğum şeyle birlikte elimi kolumu nereye koycağını bilemez bir hal sardı beni.
"Huy güzelliği desem oda yok. Huysuzun ,inatçının tekisin." Derken tekrar bana baktı. Ancak verdiği cevaba tezat bir ciddiyetle söylediklerinin yüzümdeki etkisini anlamaya çalışıyordu şimdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zehra.
General FictionDoğu Anadolu'ya bağlı Kaledağ köyünde , dedesi ve kardeşiyle yaşayan Zehra'nın hayatı, bir gece ansızın onlara sığınan yaralı bir askerle değişir. 5 yıl sonra kaderin tekrar bir araya getirdiği Zehra ve Murat'ın hikayesi İstanbul'da devam eder . Ka...