Bölüm 27

83.8K 4.2K 2.9K
                                        


İstanbul-2019

Derin bir nefesi içime çektikten sonra "Bitti mi?" Dedim.

Ciddi bakışlarını şaşkın ifademde dolaştırdıktan sonra az önce ki sert tavrına tezat hafifçe tebessüm etti. Koltuğa doğru adımlayıp yanıma oturduğunda bakışlarını da bana çevirdi. Sanırım bitmişti...

"Neden beni ilk gördüğün zaman anlatmadın bunları? Ben sana sormuştum Murat. Komşu olduğumuzu ne zamandır biliyorsun demiştim..." dedim, durgun bir tavırla. Oturduğum yerde kıpırdanıp yavaşça ona döndüm.

Benim zekamla dalga geçerken bunları unutmuş olmalıydı.

Düşünceli bakışlarını yere çevirdi. Sorumla yüz hatlarına da bir ciddiyet yerleşmişti.

"Yalan söyledin bana..." dedim, kırgınlığını saklayamadığım sesimle. Bakışlarını tekrar hızla yüzüme çevirdi. Duyduğu şeye sinirlenmişti.

"Yalan söylemedim!" Dedi, sakin fakat sert bir sesle. Aynı benim gibi oda bana döndü. "Ben sana seni ilk gördüğüm anı söyledim Zehra . Doğruydu."

"Ben sana beni ilk ne zaman gördün diye sormamıştım Murat. Neden lafı değiştirdin ? Neden öğrenmemi istemedin?" Yüzümde bir tahammülsüzlük vardı. Sesimde de öyle...

Kırgındım. Bu sefer toparlanamayacak kadar çok kırgın...

Buraya geldiğimden beri ilk defa verecek cevap bulamadığını farkettim. Düşünüyordu...

Bakışlarımı sorgular gibi yüzünde gezdirirken bu bocalamış ifadesi hoşuma gitmişti. Beni yanıltmıyordu. O sesleri duyduğumu gayet iyi biliyordu. Hemen söyleyememişti çünkü yüzü yoktu. Zaten o gece telefonla konuşurken burada olduğumuzu bilmediği için telefondaki kişiye kızmıştı. Hiç değilse benim yan dairesinde olduğumu bile bile başkasıyla sevişmek istemeyecek kadar bana saygı duyuyordu. Sevinmeli miydim?

Oturduğu yerden kalkıp salonda adımlamaya başladı. "Hemen söylemeyecektim zaten. Zamana ihtiyacın vardı. Kendin anla istedim... Şaşırmıştın..." dedi, tereddütlü bir sesle. Bana hiç bakmadan pencereye doğru adımlamaya başladı.

Pencerenin önünde durup camdan dışarı bakmaya başladı.

Beni buraya kendi isteğiyle getirmediğini açıkça söylemişti. Kısaca, seni çoktan unuttum görev için buradayım demişti. O böyle dedikten sonra başkasıyla birlikte olmasına şaşırmıyordum. Beni sevmiyordu, hiç sevmemişti... Ama bana hala aptal muamelesi yapmasına tahammül edemiyordum.

Birden ayağa kalktım.

"Dürüst olsana sen bana..." dedim, sabırsızca. "Şaşırmıştım demek..."

Sesimle bakışlarını camdan çekip bana döndü. Yüzünde az önce ki sıkıntılı ifadesi hala kendini koruyordu.

"Asıl sen beni hayal kırıklığına uğrattın Murat! Ama güzel karşılaman için değil... Umrumda değil çünkü..." Dedim, içimdeki harlı ateşlere inat sakin bir sesle.

Hiç hareket etmeden öylece yüzüme bakıyordu.

"Söylemedin çünkü tepkimi merak ettin. Sıradan bir karşılaşma gibi anlamam hoşuna gitti değil mi?" Kendimi tutamayıp öfkeyle gülümsedim. "Değişip değişmediğimi mi merak ettin? Değişmedin safsatalarında o yüzdendi." Ona doğru adımlamaya başladığımda bakışlarını yere çevirdi. İçimde bir volkan patlamıştı ve ne varsa ortaya dökecektim.

Zehra.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin