Kaledağ-2014
Saat 00:00 olduğunda ben pencereden dışarıyı izliyordum.
Yine kar yağmaya başlamıştı. Dışarısı bu kadar soğukken , kalbimin böyle yanması normal miydi?
Bu soğukta , üstelik kar yeniden başlamışken nereye gitmişti.
" Kar mı başlamış yine." Diyen dedeme bakmamıştım.
"İnşallah bi delilik yapıp yürüyerek gitmeye kalkmamıştır. Sabaha kalmaz bir köşede donarak ölür." diyen dedeme öfkeyle dönmüştüm.
"Ne oluyor sana ne bu halin , bakıyorum asker gitti diye pek bi mutsuzsun. Hayırdır Zehra." Dedemin sesi sorgularcasına çıkmıştı.
Bakışlarını üzerime dikmiş içini rahatlatacak bir şeyler duymak istediği belliydi.
" Ne diyorsun dede sen, ne kadar ayıp banane ondan ! Karı görünce sinirlendim kaç gün oldu kalkmadı bi türlü. Arabada geçmiyor sıkıldım artık köyden. İlçeye ne zamandır inemiyorum." Derken sesim giderek titremiş bi anda ağlamaya başlamıştım işte.
Daha öncede içime sıkıntı geldiğinde ağladığımdan dedem için oldukça makul bi nedendi.
"Yavrum niye ağlıyorsun hava bi kaç güne açar. Bilmiyor musun sen Kaledağ'ı sanki." Derken dedemin sesi şefkat doluydu . Sarıldı bana. Sarılınca daha çok ağladım. Kafayı yedim sanırım.
Bir çok zor anım olmuştu annemle babam gittikten sonra. Karne günleri , bayramlar vs. Ama annemin eksikliğini şu an o kadar çok hissediyordum ki .
Keşke yaşasaydı. Sımsıkı sarsaydı beni. Murat geldiğinden beri hissettiklerimi anlatsaydım ona. İlk defa yaşadığım bu hissin adını ana kız birlikte koysaydık.
"Ben Baran'la evlenmeyeceğim." Dedim bu sefer hıçkırıklarımın arasından çıkan inlemeyle.
"O da nerden çıktı şimdi ?" Dedi dedem şaşırarak .
Yaşadığım duygu değişimlerinde onuda sürüklüyordum.
"Çıktı işte, bak ona söz verirsen öldürürüm kendimi." Dedim azarlar gibi.
" Ah benim dünya güzelim ,imkanım olsa kimselere vermem ben seni." Derken dedemde duygusala bağlamıştı.
"Ama yaş oldu 72 bana bişey olursa gözüm arkada kalır." Derken sesi titremişti. Gözleri dolduğuna emindim."Dede sana bişey olmasın." Diye daha şiddetli ağlarken sımsıkı sarılmıştım ona.
Sahi dedem olmasa ne yaparız diye düşündüm bir an . Onsuzluğu hiç bu kadar hissetmemiştim. Kendimi böylesine yapayalnız , güçsüz hissettiğim başka bi anım olmamıştı.
Şimdi dede-torun sarılmış ağlaşıyorduk.
*****
Saat 02:30 Murat hala gelmedi.
Dedem çoktan uyumuştu. Şimdi sobanın başında üzerimde pamuk uzun geceliğim, açtığım örgülerimle oturmuş matematik testi çözüyordum.
Odayı sadece sobanın ateşi ve dışarıdan vuran ay ışığı aydınlatıyordu.
300. Soruyu da çözdüğümde Murat hala gelmemişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zehra.
Ficción GeneralDoğu Anadolu'ya bağlı Kaledağ köyünde , dedesi ve kardeşiyle yaşayan Zehra'nın hayatı, bir gece ansızın onlara sığınan yaralı bir askerle değişir. 5 yıl sonra kaderin tekrar bir araya getirdiği Zehra ve Murat'ın hikayesi İstanbul'da devam eder . Ka...