ilk adım

1.5K 117 28
                                    

Bakugou
Sonunda söylemiştim. Nedense kendimi huzurlu ve neşeli hissediyorum. Eve girdiğimde kimse yoktu. Yine işteydiler. Yemek hazırlayıp yiğene kadar akşam olmuştu. Etrafı toplayıp üstümü değiştirdim. Kapının önünde olan ayakkabımı giğdim ve sahile doğru yürümeye başladım. Sahile giderken Uraraka nın evinin önünden geçiyordum. Sakin adımlarla ilerliyordum. Uraraka nın evinin önünden geçiyorken kapıdan çıkan Uraraka yı gördüm. Oda kapıyı kapattığında beni gördü.
"Bakugou tam zamanı "
"Ha evet gidelim mi? "
"Tamam " dedi.
Ve yanıma geldi. Beraber yürüdük. İkimizde konuşmuyorduk. Sokaktan sola dönecekken biri bağırıyordu.
"Hey dur kaçma gel buraya."
Diyen yaşlı kadın ve önümden koşarak geçen hırsız. Kadının yardıma ihtiyacı olduğundan düşünmeden hırsızın peşinden koştum.
"Bakugou bekle " diyen Uraraka da arkamdaydı.
Ben aramızda iki metre olan hırsızı yakalamaya takmıştım. Elimdeki patlamalarla onu kovalıyordum. Ve en sonunda çıkışı olmayan bir araya girdi. Çıkış olmayınca bana döndü. İkimizde birbirimize dönüktük. Sağ elimde patlamalar çıkartmış
" Çantayı ver ve beni uğraştırma"dedim.
" Veletin dediklerine bak sen" dediğinde ona bir yumruk attım.
Tekrar bir yumruk atacakken kendini çekti ve yumruk arkadaki duvara çarpmıştı. Elimi çekince kanadığını farkettim.elimi serbest bıraktığımda kan yere damlıyordu. Bu işi hemen bitirmek için adamın karnına bir patlama yarattım. Oda cebindeki bıçakla sağ gözümün altını çizdi. Adama sert davranmak istemiyordum. Ağır yaralarsam bu benim için iyi olmazdı.
Bende iki yumruk attıp ense kısmına sert bir şekilde vurunca bayılmıştı. Bayıldığı an polisler gelmişti ve adamı götürdüler. Her şey çok kısa sürede olup bitmişti. Polisler gittiklerinde Uraraka yanıma gelmişti.
" Bakugou elin yüzün kanıyor"
" Sorun değil küçük bir yara" dediğimde kafama bir tane vurdu.
" Ah napıyosun ?"
"Acımıyormuş gibi yapma hadi benim evime gidelim yaraları saralım." Dedi.
" Gerek y-"
"Sana sormadım hadi" diyip kolumdan çekiştiriyordu. Bu neydi şimdi. Geldiğimiz yolu geri döndük ve Uraraka nın evine gelmiştik. Kapıyı açıp içeri girdik.
" Evde kimse yok mu?"
"Annemle babam bugün eve geç gelecekler. Sen otur ben geliyorum"
Diyip yukarı çıktı. Elimdeki yüzümdeki kan biraz durmuştu. Uraraka nın merdivenlerden inerken tam düşeceği sırada
"Ho-"
Kendi özgünlüğünü kullanıp havadaydı.
"Şimdi geri nasıl ineceksin"
"Serbest bırakınca koltuğa düşeceğim"
Dediği gibi yapmıştı da ve elindeki kutuyu açıp bana doğru oturdu.
"Elini ver ilk önce"
Elimi ona doğru uzattım. Elim onun avucunun üstündeydi. ilk önce yarayı temizledi sonra da sarmaya başladı. Elimi sardıktan sonra
" Kafanı sola çevir " dediğini yapmıştım. Sola çeirdim ve oda sağ yüzüme yaklaştı ve yarayı temizlemeye başladı. Elime göre daha çok ağrımıştı. Yara derindi ve o acıyla yüzümü ona çevirdiğim de ise olan olmuştu. Dudaklarımız arasında iki üç santim vardı. Uraraka nın yüzü kızarmıştı ve bana bakıyordu. Benimde yüzüm farklı değildi. Yüzümü tekrar sola çevirerek
" P-pardon da yavaş ol biraz acıtıyorsun"
"P-pardon."
Dedi ve yarayı daha yavaş ve acısız bir şekilde temizleyip yara bandı taktı.
" Saol "
" Önemli değil de açıktın mı ?"
" Yani evet"
" Bende yemek yiyelim bugün sahile değil de bizim evde oturur sohbet ederiz."
"Her neyse"
" Tamam gel yardım ette yemek hazırlayalım"
Beraber mutfağa girip yemek yapmaya başladık. Yemekte pirinç yapıcaktık.
" Sen çekil ben yaparım sen salata içecek ve tabakları hazırla" dedim.
" Emin misin zehirlenmeyelim"
" Yedikten sonra konuş istersen "
" Görelim o zaman"
Dei. Bende hızla yemeği hazırlamaya başladım.
~~~~~~~
Yemekler hazırlamış ve masaya dizmiştik ikimizde yanyana oturarak yemek yemeğe başladık.
(Medyada)
" Vay gerrçekten güzel olmuş"
"Afiyet olsun." Dedim. Beraber yemek yiyip sohbet ettikten sonra sofrayı topladık. Biraz bulaşık birikmişti.
"Sen otur ben bulaşıkları yıkıyayım" dedi.
" Ben yaparım"
" Gerek yok"
" Var"
" Tamam ben köpükleyeyim sen yıka "
" Tamam " dedim.
İkimizde birer mutfak önlüğü ve bulaşık eldiveni taktık. O bulaşıkları köpüklüyordu bende yıkıyordum.
Bulaşık ve yemek gibi ev işlerini çoğunlukla evde ben yapardım. Annemin korkusundan kıyafetleri ütüler yemeği de ben hazırlardım. Ama bu İşleri bilmek bana yarıyordu. Bulaşıkları yıkamayı bitirdikten sonra oturma odasına geçtik.
"Saol bugün çok eğlendim." Dedi
" Bende ama neyse ben artık gideyim sonuçta hem hava karardı hem de yarın kampa gidiyoruz."
" Bekle sana bir şey vereceğim"
Koltuğun üstünde olan çantasından açıp içinden okul çeketi çıkardı.
" O gün üstüme örtmüştün bende unutmuştun"
" Haa saol " diyip elinden çeketi alıp sırt çantama koymuştum." Neyse o zaman gideyim"
" Bekle bunu vermeği unuttum."
Çantasından bir karanfil çıkarıp bana uzattı. İlk defa bir kızdan çiçek almak güzel duyguydu.
" Bu ne için"dedim
" O gün verdiğin çiçeğin karşılığı"
"T-teşekkür ederim" niye konuşamıyorum ki. Elindeki çiçeği aldım. Benimle kapıya kadar eşlik etti. Kapıyı açtım ve dışarı çıkıp ona döndüm.
" İyi geceler"
"Sanada Bakugou "
Dedim ve evime doğru yol almıştım. Nedense yüzüm gülüyordu. Ve içimde kıpır kıpır bie şey vardı. Elimdeki çiçeğe baktım. Daha yakından baktığımda çiçek yapraklarının arasında küçük bir not kağıdı vardı. Alıp açtım. İçinde
' Son zamanlarda en yakın arkadaşım ve sırdaşım olduğun için teşekkür ederim Bakugou. 💛'
Ben doğru mu gördüm kağıtta kalp var. Bu ne anlama geliyorki. Beni seviyor mu? ... Yok be hem sarı kalp göndermiş. Noluyo bana lan.

( Beklettim özür dilerim)

Yerçekimsiz Patlama( Kacchako)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin