Uraraka
Sabah olmuştu. Bakugou beni bir kaç dakika önce uyandırmıştı. Elimi yüzümü yıkamıştım. Bakugou çoktan giyinmişti. Bende o aşağı indikten sonra üstümü giydim. Giyindikten sonra çantamı aldım. Boynumdaki kolyeye baktım içini açıp Bakugou' nun fotoğrafını öpüp aşağı indim.
Bugün diğer günlerden daha erken kalktığımızdan Bakugou'nun annesi aşağıdaydı. Mutfağa girdiğimde bize kahvaltı hazırlamıştı.
" Günaydın." Dedim
" Oo günaydın Uraraka. Yemeğe gel "
Yemeğe Bakugou'nun karşısına oturdum. Anneside onun yanına Bakugou kahvaltı yapıyordu. Annesi ise onu baştan aşağı süzdü.
" Aptal çeketin nerde ?" Dedi kafasına vurup Bakugou tam bir şey söylicekken
" Özür dilerim o gün yağmur yağdığında çeketimi unutmuştum ıslanmam ve üşümemem için bana vermişti." Dedim. Annesi tekrar kafasına vurdu.
" Bakugou az da olsa babanın huyunu almışsın " dedi.
Kahvaltıdan sonra Bakugou ile evden çıktık. Otobüs durağına gidiyorduk.
" Bugün eve gelir eşyalarımı alırım."
" Tamam."
" Bugün biraz suskunsun sanki ?"
"Bilmem dalgınım biraz." Dedi
Acaba ne düşünüyor ?
Otobüs durağından otobüse binmiştik. Yine ayaktayız her zaman olduğu gibi. Otobüsten indiğimiz sırada önümüzden geçen Deku'yu farkettim.
" Günaydın Deku."
" Günaydın."
Biz ikimiz konuşurken Bakugou önden gidiyordu. Konuşmayı bitirip yanına gittim. Şaka yapıp arkadan kafasına vurdum. Bana baktı. Bir anda saçımı çekti. Ve böyle savaş başlamıştı. İkimiz sınıfa gidene kadar birbirimize vuruyorduk. Sınıfa yaklaştığımızda son kafasına vurarak kaçmıştım. Sınıfa girdiğimde durdum. Yerime oturdum. Bakugou da gidiğinde bana baktı. Yerine oturdu.
~~~
Derste Aizawa sensei
" Bugün eğitim alanına gidicez yani kahraman 13 ' ün yanına şimdi kostümlerinizi giyinip bahçeye gelin." Dedi. Hepimiz soyunma odalarına girdik. Ve kostümlerimizi giyip bahçeye geçtik. Bakugou ile konuşuyorduk. Aizawa sensei geldiğinde bir otobüste gelmişti. Otonüse bindik Bakugou ile oturuyordum.
" Bugün ikili takımlar olursak birlikte olalım." Dedi ama bana bakmıyordu pencereden dışarı seyrediyordu.
" Peki "
On onbeş dakika sonra gelmiştik. İçeri girdik 13 bizi karşılamıştı. Bize yapacaklarımızı söylemişti. Yapıcaklarımız buraya her gelişimiz gibi ikili takım halinde çalışmaktı.
Bakugou Aizawa sensei' e bir şeyler söylemişti. Sonra takımlar belli oldu benle Bakugou olduk.
" Galiba sen istedin birlikte olmayı." Dedim.
" Evet" dedi ağzını büzerek. Takımlar sırayla test ediliyordu. İlk takım midoriya ve lida-kun du. Sonra ki takımlarda oldu. En son bizdik. Herkes iyi dövüşmüştü bizde öyle yapmalıyız. İkimizde yıkılmış binaların ordaydık kulağımızda cihazlar vardı bunlar aizawa sensei'in bize söyleyeceği şeyler varsa onları dinlemekti. Bakugou ile birlikte taştan yapılma adamları dövüyorduk. Ben onları yerçekimsiz hale getirip yukarı iteliyordum sonra ise serbest bırakınca parçalanıyordu. Birlikte iyi dövüşüyirduk. Bir binaya girdikten sonra biraz daha adamlarla savaştık. Binadan çıktık. Yürüyoduk. Arkamdan birini hissetmemle patlama sesi bir oldu. Bakugou arkamda duran taş adamı yenmişti. Başka bir binaya girmiştik ama pek sağlam olduğunu da söyleyemeyiz. Diğerlerine göre dayanıksız gibiydi.
" İkinci kata çıkalım." Dedi Bakugou
İkinci kata çıktık. Koridorlarında yürüyoken bir anda yer çöktü.
" Bakugou!"
" Uraraka" ikimizde çöken yerden düşmüştük. Bakugou' nun ayağı bir taşın altındaydı. Ve başı kanıyordu. Bense sol elim taşın altıda ters bir şekildeydi ve ayağım ağrıyordu.
" Uraraka ordan çıkın bina çökecek çabuk." Dedi Aizawa sensei kulaklıktan.
" Uraraka iyi misin ?"
" Galiba sen?"
" Yani şu taşı kırayım."derken çökmüş tavana baktım. Diğer katlarında çökmeye başladığını gördüm.
" Bakugou bina komple çöküyor." Diye bağırdım. Bakugou tavana baktı bense bana gelen taş parçalarına bakıyordum. Sağ elimi kaldırıp özgünlüğümü aktive edecektim. Ama korkmamla gözlerimi kapattım. Bir kaç sani acı hissetmemiştim. Ama yüzüme bir şey damlamıştı. Gözümü açtığımda Bakugou üstümdeydi ellerini başımın iki yanına koymuştu. Kafasında iyice kan geliyordu ve kan yüzüme damlamıştı. Bense şok olmuştum. Bakugou'yu böyle gördüğümde gözlerimden yaş gelmişti. Maskesinin yarısı yoktu.
" Bakugou."
" O yüz ne öyle ?"
" Benim yü-"diyecekken sözümü kesti. Ve bir damla daha kan geldi.
"Aptal kız sen olmadan yaşamamın anlamı ne ki " dediğinde gülmüştü." Niye özgünlüğünü kullanmadın?"
" Yerdeydim eğer kullansaydım sanada gelir ve seni kurtaramazdım." Her kelimesinde sesi alçaldı. Ve üstüme düşüp bayıldı.
" Bakugou !" Diye bağırdım. Bir anda gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladı...Nasıl olmuş bölüm beğendiniz mi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yerçekimsiz Patlama( Kacchako)
De TodoBu hikayede bazı yerleri kendi düşüncelerime göre yaptım Uzun zamandan sonra ilk aşkı bulan bakugou... Kacchako 2. Sezonu başlayacakkk.