Yerçekimsiz Patlama( Kacchako)

Affet beni

Bakugou
Yolculuk sonunda bitmişti. Otobüs durduğunda herkes inmeye başladı. Diken kafa ile otobüsten indik. Kamp çadırlardan oluşmak yerine herkesin beraber kalacağı iki küçük binadan oluşuyordu. İki sınıfta ayrı binalarda olacaktı. Bizim sınıf sağ binaya girdi. Kalacağımız yere yerleşmiştik. Kamp bugünden pazartesiye kadardı. Herkes eşyalarını koyunca salonda toplandık. Aizawa sensei
"Beni iyi dinleyin. Bugün ki antrenman ormanda karşınıza çıkacak şeylerle baş etmeniz ne kadar erken o kadar iyi olur çünkü o zamana kadar yemek yok. Hem ormanda ikili takım halinde bulunucaksınız. Bunada sınıf başkanı ayarlayacak."dedi ve gitti.
İida
" Hepsini karışık olacak şekilde guruplaştıracam."
Belki Kirishima ile olurum diye düşünüyordum.
İida grupları söylemeye başladı. Çoğunluk herkes aşık olduğu kişiyleydi tabi benim öyle bir durumum yoktu çünkü aşık oldugum biri yoktu. Deku ile Uraraka olur diye düşündüm ama Melissa ile grup oldu. Kız All might sayesinde buradaydı. Kirishima iida ya ısrar ederek Mina ile olmuştu. Son grubu can kulağı ile dinliyordum çünkü ben vardım.
"Bakugou ve Uraraka"
Ciddi misin ya ? Ahh kötü bir şans.
İida konuşmaya devam etti.
" Herkes kahraman üstlerini giysin"
Diyince soyunma odasına gittik. Kimseyle muhattap olmamak için hızlı giyinip çıktım. Binadan çıkıyorken sanki kapı önünde beni bekliyormuş gibi duran Uraraka yı gördüm. Hiç pas vermeden geçtim.
"Bakugou bekle" desede bir şey söylemedim.
"Bakugou özür di-"
"Bak seninle sırf takımız diye yanyana duruyorum bunu da aptallık zannettme."
Bir şey demedi.
Diğer herkes de geldiğinde grupların gideceği yerler belirlendi. Bizimki de belirlenince yürümeye başladık. Uraraka hemen arkamdaydı. Birkaç bir şeyler zırvalıyordu. Etrafta bir seylerin bizi izlediğini sezdim.
"Bakugou bak gerçekten ben öyle demek istemedim. Yanlışlıkla ağzımdan çıktı. Ben seni hi-" diyoken arkamı ona döndüm. Ve kolundan tutup arkama alıp bir patlama yarattım. Tahmin ettiğim gibi bir robotu vurmuştum. Uraraka ne olduğunu pek anlamamıştı. Sonradan robotu görünce anlamaya başladı. Robotlar etrafımızı sarmıştı. Yaklaşık altı taneydi. Bizim iki katımız. İkimiz sırt sırta verip onları halletmeue başladık. Ordaki robotlar bitince yürümeye devam ettik. İşimiz burda beyaz bir bayrak bulmaktı. Uraraka önümde duruyordu.
"Seni koruyacağım "
" Nediye beni koruyorsun ki? Şimdi aptal olma" dedim öne geçerek.
"Affet beni lütfen"
"Affedilmek için yapıyorsun yani beni korumak için değil"
" Hayır kalın kafalı. Ben ..." Bir şey söylemedi. Ormanda bir kaç tuzak vardı. Ayağım bir şeye takıldı. Bir dişli kapana işte tuzak geliyor. Üstümüze doğru hızla gelen kütük için patlama yapıcaktım ki ayağımı çıkartamıyordum. Ne yapacağımı bilemiyorum derken Uraraka önüme geçti. Kütük çarpmadı onun yerine havalandı. Kurtulmuştuk. Uraraka sayesindeydi. Uraraka kütüğü hallettikten sonra ayağıma baktı. Kapana dokundu ve kapan hafiflediginde rahatça açtı ve ayağımı çıkardım. Uraraka ayağa kalktı. Beni kaldırmak için elini uzattı. Elinden tutup ayağa kaktım. Ayağım incinmişti ve kaynadığını hissediyorum. Uraraka ile yürümeye devam edicektik ki bir adım attıktan sonra ayağımın ağrısı arttı. Ve dengemi kaybedip  yüz üstü düşecekken Uraraka kolumdan tutmuştu. Dengemi geri sağladım.
" İyi misin?" Dedi.
" Beni boş ver. İki robot geliyor. " Uraraka önüne döndü. Bir tanesi benim diğeri de onun üstüne doğru geliyordu. Gelen robota sağ elimle yumruk attım. İşlemez diye düşünüyordum ama tam tersi olmuştu. Attığım yumruğun yerinde deli açılmıştı. Elimi oraya sokup bir kaç patlama yarattım robotun içinde sonra robot kendiliğinden durdu. Uraraka da işini halletmişti. İkimiz biribirimize baktık. Uraraka nın gözü elime bakıyordu.
" Bakugou elin sargı kanlı."
Elime baktım sargıdan kan geliyordu.  Robota vurunca kanamış olmalıydı. Uraraka hemen yanıma gelip elime dokunacağı sırada geri çektim.
Sargıda ki kan dışarı taşmıştı ve kan damlıyordu.
" Gerek yok."
"Bari bir bakim. "
"Gerek yo-. Ahh! Napıyosun ?"
Uraraka karnıma bir yumruk atmıştı.
" Naz yapma bu kadar. Neyse arkamda dur ben seni koruyacağım yaralısın ayağın ve elinde"
" Ben iyiyim."
" Sen öyle desende benim için değişmeyecek"
Uraraka önden yürümeye başladı bende arkasından seke seke gidiyordum. Yine tuza yakanmamak için dikkatli olmalıydık. Ama bayrağa da yaklaşmıştık. Biraz daha ilerledikten sonra bayrağı gördük. Bayrak ağacın tepesindeydi.
" Ben alırım" dedi Uraraka . Kendini hafifletip ağaca rahatça çıktı ve indi. Yanıma geldiği sırada  ağaçtan bize doğru yaklaşan üç  shuriken ✴ bize doğru geliyordu. Uraraka fark edince shurikenleri arkasına alarak direk bana sarıldı. Shurikenler ona batmıştı. Sırtında üç shuriken. Bana sarıldığından bir şey yapamamıştım. Benden yavaşça ayrıldı.
" İyi misin Bakugou?"
" Uraraka n-niye yaptın ?"
" Seni korumak için" dedi ve kollarıma düştü. Uraraka ya bunu nasıl yapardım. Aptal gibi silahları izliyorum. Onu Aizawa ya götürmem lazım. Onu kucağıma aldım.sırtının biraz aşağısından tutuyordum.silahlar daha fazla batmasın diye. Tam bi adım attıyorken ayağım daha fazla ağrıdı. Tabi bunu dikkate almadım ve yürümeye devam ettim. Uraraka kollarımda baygındı ve benim yüzümden. Hızlı yürümeye çalışıyordum. Ayağmın ağrısı her adımda daha da acısada Uraraka için bunu yapmak zorundaydım. Dahada hızlandım sonunda binalara yaklaştım. Binanın orda Deku ve Melissa vardı. Onlar beni görünce hemen yanıma koştular. Aizawa sensei de gelip Uraraka yı aldılar. Sağlık görevlileri benide aldılar.

Bu bölümü yazmam uzadı. Ama belki beğenirsiniz.