𝑠𝑘𝑦𝑙𝑎𝑟 ☆ H.S

6

"I need to stay without for a while."

☆

Harry ile geçirdiğimiz uzun soluklu gecenin ardından geç ve bir kadeh şarap içmiş bir şekilde uyumanın etkisiyle öğlen saatlerine doğru zil sesiyle ancak uyanabilmiştim. Bu tür bir uyuşukluk içerisinde olduğum son zamanlar tatilimden birkaç ay önce, büyük bir ekibin başına geçtiğim zamanlardı.

Beyaz büyük kapıyı araladığımda nefes almamız için bir ara verdiğimiz erkek arkadaşımı görmeyi beklemiyordum tabii.

- Elijah?

Karton çanta tutmayan elini kaldırıp soğukça selam verdi.

- Hey.

Gerginlik ile dudaklarını dişleyince bakışlarım sert hatları olan ve daima sinirliymiş gibi görünen yüzünü inceledi. Ummadığım anlarda onu görmeyi özlemiştim.

- Biraz konuşabilir miyiz? İçeride.

İşaret parmağı ile sağda kalan salonu gösterince terliklerimi yerde gezdirerek geri çekildim ve ona yol verdim. İçeri ilk adımlarını atıp yanıma yaklaştığında ben kapıyı kapatırken bana döndü.

- En sevdiğin kuru üzümlü muffinlerden almıştım. Sen, yeni mi uyandın?

Yüzümü inceleyerek söylediği şey ile elindeki çantayı alıp onayladım onu.

- Sen içeri geç ben de işlerimi halledip geliyorum.

O arkasını dönüp ilerlerken elimdeki çantayı mutfağa bıraktım ve banyoya geçip günlük bakımımı hallettim. Akşam içtiğim bir kadeh şarabın etkileri hafif de olsa beynimin içinde kendini gösterse de çok yorgun gözükmüyordum. Her zamanki Skylar'dım işte.

İçeri geçince erkek arkadaşımı kahve koyarken görmüştüm. Beni görünce kendisininkini de doldurmayı bitirdi ve gül kurusu kupayı bana uzatırken konuştu.

- Kadehleri gördüm, biraz yorgunsundur diye düşündüm. Eğer hava almak istersen havuza çıkabiliriz.

Birkaç saniye ödünç alıp düşündüm, iyi gelebilirdi. Ona cevap olarak balkon kapısına yöneldiğimde koltuğun kenarına bıraktığı deri ceketini gördüm. Benim aldığımdı, kasıtlı olarak giymiş olmalıydı.

Elijah klasiklerin adamı denebilirdi. Giyim tarzı basitti; rengarenk düz tişörtler, jeanler ve deri ceketler onun için yeterliydi. Kişiliği için de belki aynısı söylenebilirdi. İşi nedeniyle sosyal ve dışa dönüktü, gizemli adamı oynamazdı fakat eğer bir kere soğursa gerçekten kendinden nefret ettirebilirdi. Genel olarak nazik diyemezdim.

Dün gece Harry ile yaptığımızın aksine Elijah ile her zamanki gibi boş şezlonglardan ikisinin kenarına yan yana oturduk ve ben onu dinlemeye başlarken kahvemden ilk yudum aldım. Havuza giren birkaç kişiye rağmen Harry ile oturduğumuz yer boştu. Ve ben buradan baktığımda ikimizi dışarıdan hayal edebiliyordum.

- Öncelikle özür dilemek istiyorum Skylar. Haksızdım, söylememem gerekiyordu. Özür dilerim. Bir daha olmayacak.

Benimle göz teması kurmadan, zemini inceleyerek ve kollarını sürekli hareket ettirerek söylediği şeylerden sonra asıl konudan kaçtığını fark ettim. Ama izin vermeyecektim.

- Gerçekten fedakarlık yapıyor muyum yapmıyor muyum Elijah? Doğruları söyle bana, yalan söyleyemeyeceğini çok iyi biliyorsun.

Yalan söylemeye meyilli bir adam olarak nefret ettiği özelliklerimden birisiydi bu. Ben yalan söylediğimde kimse anlamazdı fakat kimsenin yalan söylemesine izin vermezdim. Aaron da sevmezdi.