27

370 30 12
                                    

media: Skylar'ın çizdiği tuval

💫

"I lived it afterwards."

💫

Pekala, tamam, hiçbir şey ne istediğim gibi ne de tahmin ettiğiniz gibi gitmemişti. Harry'i her yerden engellememiş ya da sosyal medya üzerinde hayatımdan çıkarttığımı bir şekilde belli etmemiştim. Yaklaşık iki ay önce getirdiği iki çiçeği ya da doğum günü hediyesi gitarımı parçalamamıştım.

Pazartesi günü boyunca her tarafında koli koli eşyaların olduğu boş evimde pencere kenarında müzik dinleyip şarkılardan ilham aldığım tuvaller çizmiştim. Bu süre boyunca sürekli düşünmüştüm ve ona söylediklerim göğsümde bir ağırlık yaratmıştı. O ağırlık beni zamanla boğmaya başlamış, bir sonraki gün uyandığımda kahvaltıda yeni evimin konumunu ona mesaj olarak göndermeye itmişti.

Kendimi düşüncelere atarak bunu yapmaya zorlamıştım. Bazen kendimden nefret istiyordum fakat olmuyordu işte.

Emin olun Skylar Reinhart olmak çok zordu.

Klasik zil sesi olan kapı sesi boş dairede yankılanınca elimde kaşıkladığım ve yerken zevk aldığım meyveli yoğurdu kenara bırakıp oturduğum zeminden kalktım. Kapıyı açarken parmaklarıma bulaşan yoğurdu yalayarak temizliyordum ki Harry'nin beni görünce attığı bakışlarla bir anda durmak zorunda kaldım.

- Neden öyle bakıyorsun?

Alçaktan bakan bakışlarını yukarı kaldırdı ve tuhaf bir yüz yaptı.

- Çünkü parmaklarını yalıyorsun Skylar.

Hafifçe gülümseyip kapıdan çekildim ve ona yol verdim. Beni takip edip eve girince içeri ilerleken bir yandan da konuşuyordum.

- Meyveli yoğurt yiyordum, ister misin diye sorardım ama soramam çünkü oyalanmadan çıkmamız lazım.

Çantamı aceleyle kapıp omuzlarıma kadar uzamış saçlarımı arkadan küçük bir topuz yaptım. Beyaz, üzerinde mavi desenlerin olduğu elbisemin altına mavi Vans giyip aynada kendimi incelerken bana bakan Harry'e göz ucuyla baktım. Bir anda karşılaştığı acele onu afallatmış gibiydi.

Evin kapısına doğru hızlı adımlarla giderken kenara yaslanmış bedenini tutup önüme doğru çektim.

- Ama sen böyle ölü olursan biz hiçbir şeyi yapamayız. Hadi Harold!

💫

Alışveriş yaptığımız yapı marketten az yük, kırtasiyeden ortalama yük, kitap evinden ise büyük yüklerle eve dönerken ikimiz de arabayı 'drive-through' McDonald'slardan birine çekmiş öğle yemeğimizi benim arabamın içinde, pop müzik eşliğinde yemiştik. Yeni evime doğru Los Angeles caddelerinden giderken sağ şeridinde gittiğim yolun kenarında gördüğüm müzik mağazası ile bir anda direksiyonu kenara kırdım ve frene yüklendim.

- Aman tanrım, Skylar ne yapıyorsun?

Harry'nin gözleri az önceki ani hareketimin şokla benim sadece dükkana odaklanmış bakışlarıma dönünce emniyet kemerimi çözdüm.

- Oraya gideceğiz ve bir sürü albüm satın alacağım.

Demiştim ve dediğimi de yapmıştım. Yaklaşık bir saat içinde 6 albüm, 4 plak ve klavye almıştım. Mutlu bir şekilde dükkandan çıkıp çoğunu Harry'e taşıttığım poşetleri yerleştirmesi için arka kapıyı açık bıraktım ve sürücü tarafına dolandım. Binmek için onun yerleştirmesini beklediğim sırada telefonumdan Twitter'a girdim. Rastgele sayfayı aşağı kaydırırken Harry'nin adımı seslenmesi ile başımı kaldırdım. Önüme gelen saçımı kulağımın arkasına doğru ittiğimde Harry'nin telefonunun kamerasının yüzümde olduğunu görünce gözlerimi devirip arabaya bindim. O da binince arabayı çalıştırırken göz ucuyla ona baktım.

𝑠𝑘𝑦𝑙𝑎𝑟 ☆ H.SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin