23.2

403 27 10
                                    

media: Skylar'ın şarkı söylediği sahne

"I'm ready to run, Harry."

Harry'nin evinde birkaç saat daha geçirip gün batımına yakın oradan ayrılmıştık. O beni evime bırakıp arabamı almaya giderken ben de duş alıp üzerimi değiştirmiştim. Gemma'nın kıyafetlerini yıkamadan vermek istemediğim için geldiğinde bekleyeceğini söylemiştim. Elbette anlayışla karşılamıştı.

Merkezden Hollywood'a geri dönerken akşam yemeğine gittiğimizi söylese de yalnız olmadığımızı anlamıştım. Eğer yalnız olsaydık daha şık giyenmemi isterdi ya da bir şekilde belli ederdi diye düşünmüştüm.

Range Rover büyük bir apartmanın altında yer alan çok da lüks görünmeyen bir restoranın önünde durduğunda elim kapatmak için radyoya gitti fakat Harry ile ellerimiz değdiğinde duraklamak zorunda kaldım. O elini elektrik çarpmış gibi geri çekerken başladığım işi devam ettirip müziği susturdum. Harry kontağı kapatıp benden önce inerken ve ben de arka koltuktaki çantama uzanırken düşündüm.

Bir anda elini çekmesi normal değildi.

Sağımda duyduğum ses ile oraya dönünce Harry'nin inmem için kapıyı açtığını gördüm. Küçük bir gülümsemeyle teşekkür ederek inince dövmelerinin kapladığı sol koluna girdim. Restorana girince diğer garsonlara nazaranla daha yetkili gibi duran bir adam bize yaklaştı.

- Hoşgeldiniz Bay Styles.

Sanırım artık buna alışmalıydım. Ben iş yerinde nasıl tanınıyorsam o da dünyanın her yerinde tanınıyordu.

- Henüz arkadaşlarınızdan hiçbiri gelmedi fakat isterseniz siparişinizi alabilirim.

Hafif bar, hafif restoran havasında olan dükkanda içeri geçince adamın bizi yönlendirmesi ile köşedeki deri koltuklu masalardan birine geçtik. Sırt çantamı bırakıp yerime otururken Harry nazikçe reddedip geri gönderdi adamı. Çaprazımdaki baş köşeye otururken kendimin ilk kez bir mekanda lider konumunda hareket etmediğimi fark ettim.

Birkaç gündür ne oluyordu bana?

- Buraya düşünmek için gelmedik Skylar.

Dikkatim ona yönelirken üzerindeki ceketin iç cebine uzandı. Masaya bıraktığı iki uzun kağıdın üzerinde tanıdık kişiyi görünce ona baktım tekrar.

- Yok artık, yapmadın değil mi?

O bana gülümserken kağıtları elime aldım ve konser biletini inceledim. Niall'ın 'Flicker' dünya turnesinde, Los Angeles'taki son konseriydi. Bir ay sonraya, VIP biletti.

Gözlerimi yeniden ona çevirdiğimde ben de kocamam gülümsedim.

- Teşekkür ederim, bunu asla unutmayacağım.

- Neyi unutmuyoruz?

Masanın yanındaki delikli dekoratif duvarın arkasından çıkan tanıdık yüzle birlikte yüzümü bir şok kapladı. Bu arkasından gelen 3 kişiyle birlikte devam etti. Mitch, Sarah, Clare ve Adam. Harry'nin grubu buradaydı.

- Pekala, şu anda gerçekten şaka yapıyorsun Harold. Bizim yemeğimizin senin grubunla uzaktan yakından alakası yok. O yüzden şimdi siparişimizi verebilir miyiz lütfen?

Aşırı hızlı konuşmamla birlikte 4 kişi aynı anda masaya oturunca birkaç gündür bozuk olan dengemi iyi ayarlayıp normal bir insan gibi tanışmak için kendimi zorladım. Fakat içimdeki fangirl tabii ki de susmadı.

Karşımdaki iki sandalyede oturan Sarah ve Mitch'e dönüp ellerimi yalvarır gibi birleştirdim.

- Lütfen beni evlat edinin. Kraliçem, öl deyin öleyim.

𝑠𝑘𝑦𝑙𝑎𝑟 ☆ H.SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin