media: afterglow; gün batımı sonrası kızıllık
💫
"you wanted my heart but I just liked your tattoos."
💫
Mesajı aldıktan sonra bir süre arabamda oturup birkaç saniye durmuştum aslında. Düşünmüştüm. Bir şey konuşmak için çağırdığı belliydi. Ne konuşacağını da az çok tahmin edebiliyordum. Gitmemem aslında ikimiz için de daha iyi bir karar olabilirdi. Öpücükleri ve dokunuşları unutup arkadaşlığımıza devam edebilirdik belki. Belki ikimiz de birbirimiz için doğru insanı bulabilirdik fakat ben ömrümde sayılı yaptığım yanlış tercihlerden birini yaptım.
Onun yanına gittim.
İlk önce saate ve gökyüzüne baktım, gün batımına birkaç dakika vardı. Daha sonra üzerime baktım, kırmızı uzun kollu bluz ve buz mavisi kot. Saçlarım ve makyajım da düzgündü.
Radyodaki Zayn'in sesini yükselttim ve yola çıktım.
💫
Büyük parkın otoparkına geldiğimde arabamı boş olmasının avantajından yararlanıp ulaşılması kolay bir yere park ettim. Sonbahar yaklaştığı için artık buraya gelen kişi sayısı azalmıştı ve büyük parkta oluşan sessizlik harika hissettiriyordu.
Girişteyken kenardan bir bisiklet kiraladım ve ormanlık alana hiç girmeden, arkamda batan güneş eşliğinde 'hollywood' yazısına kadar sürdüm. Hedefime vardığımda ise bisikleti kenara bırakıp tepeye doğru çıkmaya başladım. Tuhaf bir şekilde kimse yoktu.
D harfinin yanında ulaşınca ise telefonumu çıkarmış Harry'i arayacaktım ki arkamdan sesini duydum.
- Hey.
Arkama döndüğümde ise yazının biraz daha yukarısındaki asıl tepeden bana bağırdığını gördüm.
- Buraya gel Sky.
Oraya çıkmam birkaç dakikamı aldı fakat çıkınca karşılaştığım piknik alanı beni şaşırmıştı.
- Bütün bunları sen mi hazırladın?
Örtünün üzerinde birden fazla yiyecek ve hem beyaz hem de kırmızı şarap vardı.
- Niall'ın da hakkını yememek lazım ama evet, çoğunu ben hazırladım. Yemeğe geçelim mi?
Birkaç dakika boyunca gün batımından sonraki kızıllık ve diğer bütün renklerin eşliğinde harika bir yemeğe başladık.
Beyaz şaraptan ilk yudumumu almamın ardından her zamanki gibi konuşmayı onun açmadığını görünce ben başlatmak istedim.
- Instagram'dan istifa ettim.
Ben şaşırdığı bir tepki beklerken o gayet sakin kalarak konuştu.
- Biliyorum.
Dediği şeyle aniden bakışlarımı yemeğimden kaldırdım.
- Nasıl?
- Denise'in gönderisini gördüm.
Bugün onlara veda etmeden önce hepsinde birer tane olması için bir sürü fotoğraf çektirmiştik. O da bunlardan bir tanesini paylaşmış olmalıydı fakat Harry bunu nereden biliyordu?
- Stajyerlerimi mi takip ediyorsun?
Hafifçe yükselen sesim onu germiş olmalıydı.
- Kutlama partisinde tanışmıştık zaten, sen gittiğinde de nerede olduğunu öğrenmek için iş yerine gitmiştim. O arada sohbet muhabbet işte. Ee, yeni bir işe girmeyi düşünüyor musun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑠𝑘𝑦𝑙𝑎𝑟 ☆ H.S
Fanfiction- bir zaman sonra aklına aniden geldiğimde şunları hatırla. suçluluktan bakamadığım zümrüt gözlerine son kez baktım. - sen benim kalbimi istedin ama ben sadece senin dövmelerini beğendim Edward. 💫 herkes tarafından sevilen, dünyaca ünlü ama bedeni...