media: Skylar'ın gönderdiği resim
💫
"I'll go Harry. Continuously."
💫
Bana inanmayan bakışlarla bakarken aramızdaki birkaç adım mesafeyi azaltıp kahverengi boyalı camla etrafı kapatılmış hücre gibi şeyin önünde durdu.
- Bir ay oldu Skylar. Hava alacağım diye çıkıp senden haber alamadığım, endişeden öleceğimi sandığım bir ay.
Ağır konuşmasıyla kurduğu cümlelerin bana bir şey hissettirmesini umdum. Bekledim, birkaç saniye özlediğim zümrüt gözlerine baktım. Fakat hayır, hiçbir pişmanlık yoktu içimde yaptığım şeye dair.
- Sonuçta yeniden bu lanet şehire döndüm bir şekilde.
Beklemediğim bir anda beni kolları arasına aldı ve bedenine hapsetti. Hala sarı boyalı saçlarımın arasına uzun bir öpücük bırakınca birkaç saniye de olsa kalbimin yumuşamasına izin verdim ve ben de kollarımı bedenine doladım.
- Tamamen gittiğini düşündüm Sky. Senin de diğer bütün herkes gibi medyayla yüzleşince hayatımdan çıktığını düşündüm. Tüm bu karmaşanın seni kaçırdığını düşündüm.
Aslına bakılırsa berbat görünüyordu.
Saçları uzamış ve dağılmıştı. Göz altları uykusuzluğunu ele verecek biçimde morluklara sahipti. Yüz kasları ise çökmüş görünüyordu.
Koskoca Harry Styles benim yanında olmadığım 30 gün içinde bitkin düşmüştü.
Sonunda bedenlerimizi ayırdığında birlikte hücre gibi olan locanın içine girip sahneye yaklaştık. Ben bağıra bağıra ilk beş şarkıya eşlik ederken bir an bile bakışlarını benden ayırmamıştı. Bazen gülmüş, bazen alkışlamış, bildiği birkaç şarkıya eşlik bile etmişti fakat bakışlarını asla benden ayırmamıştı.
Sıra 'Dancing in the Dark' coverına geldiğinde 3 dakika da olsa dinlenebilmek için sandalyelerden birine oturdum ve üzerimde kırışan gömleği düzelttim. O sırada Harry de karşıma oturdu.
- Bunca zaman neredeydin Sky?
Biraz daha toparlanmış görünüyordu. En azından benim burada olduğuma tamamen inanıyordu artık. Büyülenmiş bakışları hala üzerimdeydi ama.
- Kaçmaya, nefes almaya ihtiyacım vardı ve ben de kaçtım. Fransa'ya gittim. Kısa sürede 6 şehir gezdim ve nefes aldıktan sonra geri döndüm.
Fransızca biliyordum ve uzun süredir Avrupa'ya gitmek istiyordum aslında. Ben de şansımı burada kullanmak istemiştim. Uzun bir süre önce bıraktığım fotoğraf makinemi tekrar elime almış, Instagram'daki fotoğrafçılık hesabımı tekrar aktifleştirmiştim. Gittiğim şehirlerde onlarca fotoğraf çekip paylaşmıştım.
Tuvallerim ve fırçalarıma yeniden kavuşmuştum. Resim çizmeye de geri dönmüştüm, hatta Harry'nin bir resmini çizip ona göndermiştim. Beni bulmaması için isimsiz ve konumsuz göndermiştim. Beni merak ettiğini biliyordum, bütün arkadaşlarıma ulaşmaya, nerede olduğumu öğrenmeye çalışmıştı. Carmen bir süre nefes almaya ihtiyacım olduğunu söylese de Harry iflah olmamış, 2 hafta boyunca sürekli beni aramıştı.
Carmen dışında herkesi engellediğim için oradan da ulaşamamıştı bana.
İlk şehir olan Paris'e ulaştığımda geceye ait şarkı söylediğim video da, Harry'i öptüğüm fotoğraflar da internete düşmüştü. Birçok gazetenin magazin konusu, birçok hayran sayfasının teori kaynağı olmuştuk. Çoğu kişi onu öptükten sonra çıkıp gitmemi saçma bulsa da sevgili olduğumuzu düşünüyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑠𝑘𝑦𝑙𝑎𝑟 ☆ H.S
Fanfiction- bir zaman sonra aklına aniden geldiğimde şunları hatırla. suçluluktan bakamadığım zümrüt gözlerine son kez baktım. - sen benim kalbimi istedin ama ben sadece senin dövmelerini beğendim Edward. 💫 herkes tarafından sevilen, dünyaca ünlü ama bedeni...