media: Elijah ve Skylar
☆
"you just take care, Harry, it won't be long."
☆
Bir sonraki gün Harry'nin evinde, onun yatağında uyandığımda her şey farklıydı. Sanki birkaç günün sonunda eski Skylar geri gelmiş gibiydi fakat birkaç şey değişmişti. Bunu iliklerimde, zihnimde ve düşüncelerimde hissedebiliyordum.
Yataktan çıkıp mutfağa inince saatin epeyce erken olmasını ve Harry'nin yorgunluktan kolay kolay uyanmayacağını bildiğim için bir kahve alıp bahçeye, havuz başına çıktım.
Dün akşam çok geç gelmediğimiz için sabahlara kadar seviştiğimiz söylenemezdi. Duyguların olması benim açımdan kötü olsa da Harry'nin dokunuşlarındaki her bir duyguyu ve hissi hissedebilmiştim. Bu beni durdurmamıştı fakat uzaklaşmam gerekiyor gibi hissetmiştim.
Bana gelirsek eğer, bana dokunması benim için farklıydı. Ben onun gibi erkeklerle takılmazdım. Ben genellikle cazibesiyle yakan, iyi flört eden ve duyguların asla ortaya çıkmayacağına yemin eden erkeklerle beraber olurdum. Harry gibi iyi kalpli, düşünceli ve minettar insanlar olmazdı genelde yatağıma aldıklarım. Arz - talep ilişkisinden ortaya çıkıyorlardı.
Harry ile ise karmaşıktı. Bana dokunmak istediğini hissetmiştim, ona dokunmak istemiştim ve izin vermiştim. İyi hissettirmişti; dövmeleri, vücut hatları, yeşil gözleri ve gamzeleri mükemmeldi. Ama bu bir arz - talep ilişkisi değildi açıkça. Hayatıma giren hiçbir erkeğin yanımda olmasına izin vermemiştim. Sürekli kendime yeten, yalnız kalmaya hazır bir kadın olmaya çalışmıştım fakat o benim sınırlarımı epeyce aşmıştı.
Ama beni dinlemese bile anlatmak gelmişti içimden. Dinlemişti. Uzun süre sonra birisi gerçek Skylar'ı dinlemiş ve tanımıştı. O da bana aşık Harry'i anlatmıştı. Kalp kırıklıklarını, hatalarını, yaktığı canları.
Belirsizlikten hoşlanmazdım ve bundan sonra ne olacağını bilmiyordum. İlk seferde o gitmişti, geldiğinde başka bir Sky vardı. Belki şimdi de ben gitmeliydim. Hem, kaçıp gitmek istiyordum, nefes alamaz duruma gelmiştim.
Mutfağa indiğimde koltukta görüp yanıma aldığım telefonum çalmaya başlayınca elimdeki kupayı havuzun mermerine bırakıp telefonumu aldım. Stajyerlerimden Denise'di.
- Efendim?
- Günaydın Bayan Reinhart, uyandırdıysam kusura bakmayın fakat çocuklarla bir kutlama düşünüyoruz. Uzun süredir görüştüğümüz sanatçılarla sözleşmelerin tümü bitti. İstediğimiz 3 özellik de mühendislere gönderildi. Ne dersiniz, bu akşam olur mu?
Kafamda pazartesinin yani bugünün planı birkaç saniyede kuruldu.
- Gayet uygun, sadece bizim departmanı istiyorum fakat farklı bir şey daha istiyorum. Bu partiye sevdiğiniz insanları da çağırın, tamam mı? Aileniz, partneriniz, arkadaşlarınız. Kiminle kutlamak istiyorsanız. E-mail üzerinden 2 kişilik davetiyeler gönderin. Kulüp ya da bar gibi bir yerde olmasını istemiyorum. İçkili bir mekan kapatın, yemek de yenilebilsin. Abartı şeyler istemiyorum, kaliteli zaman geçirelim ve evlerimize dönelim. Kolay gelsin, iyi günler.
- İyi günler.
Telefonu kapatıp tekrar mermere bırakırken başımı ellerimin arasına alıp saçlarımı geriye doğru çektim. Yapmam gereken birkaç şey, konuşmam gereken birkaç kişi ve katılmam gereken bir davet vardı. Bunlardan sonra ise kaçıp gidecektim buralardan bir süreliğine. Kim bilir, belki geri döndüğümde her şeyimi alır başka bir ülkeye, eyalete ya da şehire giderdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑠𝑘𝑦𝑙𝑎𝑟 ☆ H.S
Fanfiction- bir zaman sonra aklına aniden geldiğimde şunları hatırla. suçluluktan bakamadığım zümrüt gözlerine son kez baktım. - sen benim kalbimi istedin ama ben sadece senin dövmelerini beğendim Edward. 💫 herkes tarafından sevilen, dünyaca ünlü ama bedeni...