media: Niall'ın konseri
💫
"hi Harold."
💫
Kalabalıklaşmaya başlayan mekânda tekrar gözlerimi gezdirip yeniden barmene döndüm. Alkolsüz kokteylimden bir yudum daha alırken bardakları silen Collin arkamdaki insan kalabalığına baktı.
- Bu akşam daha kalabalıklar. Ve çok fazla istek gelecek.
- Biliyorum. Umarım bildiğim şarkıları söylememi isterler.
Bardağı tezgaha bırakıp telefonum ile sigara paketimi aldım, sahneye çıkmadan önce son bir kez hava almak için dışarıya yönelmişken kapıya birkaç adım kala mekanın kapısı açıldı ve içeriye tanıdık bir sima girdi.
Dalgınlıkla zemine dalmış bakışlarımı kapıyı görmek için kaldırdığımda bir anda karşıma çıkan tanıdık ela gözlerle adımlarım bir anda durdu. Tüm bunlar ve adını söyleyip dikkatini çekmem saniyeler içinde gerçekleşti.
- Aaron?
Birkaç yıl öncesine kadar ezbere bildiğim bakışlar yerden kalkıp bana döndüğünde adımları yavaşladı, yüzündeki gülümseme yavaşça soldu.
- Skylar?
Birkaç saniye göz göze kaldım ilk aşkım dediğim adamla. Ne kadar değiştiğini fark ettim.
Büyümüştü. Boyu uzamış, cüssesi biraz daha heybetli olmuştu. Gözleri tıpkı hatırladığım gibi yaşama sevgisiyle bakıyordu. Gülümsemesi ise biraz daha pamuksuydu sanki.
Gözlerim birkaç santim aşağıya, ellerine kaydı.
Başkasını tutan ellerine.Bakışlarım elin sahibine çıktı. Kızıl saçlı, güzel bir kadındı. Onu tutuyordu.
Parmakları birbirine kenetliydi.
- Hâlâ Los Angeles'da olduğunu bilmiyordum. Üniversiteden sonra başka bir şehire taşındın sanmıştım. Nasılsın? Hayat nasıl gidiyor?
Benim bakışlarım ikisinin üzerinde gezinirken başlattığı konuşmanın sonundaki soru ile baş parmağım yüzük parmağımda takılı olan gül yüzüğe gitti. Hafifçe gülümsedim.
- Hayat gayet güzel gidiyor aslında. Ve düşündüğünün aksine burada hiç ayrılmadım. Kariyer yaptım. Sen nasılsın?
Ellerimi ona kaçak da temas etmemek için arkamda birleştirdim.
- İstediklerini elde edebilmene sevindim. Ben New York'a taşındım mezuniyetten sonra, Emma ile orada tanıştık. Onun işi yüzünden buraya geri döndük.
Gözlerim tekrar yanındaki güzel kadına kaydı.
- Sizi tanıştırayım. Emma, nişanlım. Skylar, eski bir dostum.
Bütün eski sevgililerimde bu durum söz konusuydu. Beni şimdiki aşık olduğu insanlara eski dostları olarak tanıtıyorlardı. Hepsiyle dost olmayı tercih eden de bendim zaten. Bir şeye ihtiyaçları olduklarında yardımcı olmaktan geri durmazdım. Eski sevgilim olmaları düşmanım oldukları anlamına gelmiyordu.
Kadınla nazikçe el sıkışıp geri çekilince birkaç saniye içinde aramızda tuhaf bir sessizlik oluştu. Emma'nın eski aşıklar olduğumuzu anladığına adım gibi emindim.
Bir şekilde oradan ayrılmak için bahane ararken Pablo'nun adımı seslenen sesini duyduğumda arkamı döndüm. Başıyla sahneyi işaret etmesiyle saatimin geldiğini anlayınca tekrar önümdeki çifte döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑠𝑘𝑦𝑙𝑎𝑟 ☆ H.S
Fanfiction- bir zaman sonra aklına aniden geldiğimde şunları hatırla. suçluluktan bakamadığım zümrüt gözlerine son kez baktım. - sen benim kalbimi istedin ama ben sadece senin dövmelerini beğendim Edward. 💫 herkes tarafından sevilen, dünyaca ünlü ama bedeni...