media: dövme
☆
"you're not dear Sky, you're my Sky."
☆
Los Angeles'ın merkezine doğru olan 10 dakikalık kısa ama benim daha da fazla sarhoş olduğum, bu yüzden Harry'nin navigasyonla geldiği yolculuğun ardından dükkanın önüne arabayı park etti. Ben de vuran rüzgar yüzünden bir türlü dinlendiremediğim gözlerimi hafif bir sinirle açtım.
Dükkanın ismine bakıp zar zor da olsa okuduktan sonra doğru yere geldiğimizi anlayıp kapıyı açmaya yeltendim. Fakat çoktan inmiş ve benim tarafıma gelmiş olan Harry benden önce davrandı. Elini ayağa kalkmam için bana uzatınca istediği şeyi yapmak üzereyken tam da tahmin ettiğim gibi oldu. Topukluların üzerinde duramadım ve koltuktan nasıl kalktıysam öyle geri oturdum.
Bu da boş sokağın ortasında damarlarımdaki alkolle birlikte çığlık atmaya itti.
- Siktiğimin topuklu ayakkabıları!
Sinirle bağlarını çözüp arabanın arka koltuğuna atarken Harry ürkmüş olmalı ki bir adım geride beni izliyordu.
- Buraya gel Harold. Sarhoşum ve sen lazımsın.
Çantamdan babet çoraplarım ile Converse'lerimi çıkarıp yere bıraktım. O eğilip ayakkabının bağcıklarını çözerken ben de çorabımı giyip ayağımı uzattım. O bağcıklarımı bağlarken konuştu.
- Bir daha asla sarhoş Skylar ile konuşma ya da ilgilenme.
Bana laf atmasının verdiği sinirle birlikte bağcıkların da bitmesini fırsat bilip gelen güçle ayağa kalktım. Karanlık tasarımı olan dükkanın içine doğru ilerlerken sevgili dövme sanatçısı arkadaşım Cody bizi girişte karşıladı.
- Geldiğini belli ediyorsun yine.
Ben özlemle ona sarılırken o da kollarını belime dolamıştı. Bu sırada saçlarıma küçük bir öpücük bırakınca hafifçe kıkırdadım. Her zaman benim olmayan abim gibi olmuştu.
- Doğum günün kutlu olsun da bu çocuk kim? Elijah nerede?
Harry'i tanımaması değil de adam değil de çocuk demesi beni gülmemek için kendimi tutmaya iterken göz ucuyla Harry'nin yüzündeki şaşkın ifadeyi görünce hafifçe onun olduğu tarafa eğilip fısıldadım.
- Narsistik olma, salla gitsin.
Tekrar Cody'e odaklanınca kaşlarını çatmış bizi inceliyordu.
- Elijah artık yok Cody, tabii Harry de o rolde değil fakat bu seferki onunla alakalı. Bu yüzden görmesi gerektiğini düşündüm.
Bu ağır tasarımlı mekan nedense gözlerimin açılmasına ve biraz da olsa kendime gelmeme neden olmuştu. En azından gayet mantıklı şeyler konuşuyordum.
İkimizi dövme odalarından birisine sokup gerekli malzemeleri almak için çıkarken ben ceketim ve çantamı Harry'e verip eteğimi umursamadan deri koltuğa oturdum. Sol kolumu destekliğe doğru uzattım ve başımı arkama doğru bıraktım.
- Merak ettiğini biliyorum bu yüzden sen sormadan söyleyeceğim. O gördüğün kişi benim arkadaşım Cody ve anladığın üzere kendisi bir dövme sanatçısı. Bu geleneğimiz gibi bir şey. 20'den beri her doğum günümde o zamanki erkek arkadaşımla buraya gelip dövme yaptırıyorum. Bu seneki ise seninle ilgili olacak.
Bir koluma bir de bana baktı.
- Ne olacak? Bu arada orası baya acıyor.
O sırada Cody içeri girip yerine geçerken kendimi bedenime işleyecek onlarca iğneye hazırlamaya çalışıyordum. Ne kadar hafif çakırkeyif olsam da çoğu şeyi hissedebiliyor ve algılayabiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑠𝑘𝑦𝑙𝑎𝑟 ☆ H.S
Fanfiction- bir zaman sonra aklına aniden geldiğimde şunları hatırla. suçluluktan bakamadığım zümrüt gözlerine son kez baktım. - sen benim kalbimi istedin ama ben sadece senin dövmelerini beğendim Edward. 💫 herkes tarafından sevilen, dünyaca ünlü ama bedeni...