Günlerden Çarşamba

3.9K 527 86
                                    


Merhaba

Umarım keyfiniz yerinde neşeniz içinizdedir.
Beni 2019 çok yordu. Bir süredir beni sevemeyen yıllar bu biten senenin ortalarında benimle barışmaya karar verdi. Çok zor başlayan bir yıla, avucumda minicik parmaklarla veda ediyorum.
Ne öğrendim biliyor musunuz? Hayat kaşıkla verdiğini kepçeyle geri alıyor. Orası net😂😂 Ama vazgeçmemek gerekiyormuş, gerekirse gelen kepçeye elinin tersiyle karşılamak gerekiyormuş. 😁😁
Denemekten, deneyimlemekten korkmayın.
Bu yıl size de kepçeyle vurmuş olabilir. Ne önemi var ki? 2020' de elinizin tersini hazırlayın.😁😁

Mutlu olun, mutlu kalın, mutlu edin.  
Nefes alabildiğimiz her an için....
Yeni yılınız kutlu olsun.⭐️💙😄🥳  

Çok Sevilin.⭐️⭐️  

☀️Bonita☀️
***

-Ah Özge şuna bak. Nasılda yakıştı, çok zevkliyim valla. 

Özge, Gülcan'ın evine yine onun zoruyla gelmişti. Çünkü aldığı renkli, ışıltılı taşları ip gibi dizmiş ve perdenin fonlarının üzerinden astırmak için buraya kadar getirmişti. Gülcan, hata kaza düşer sakatlanırım korkusuna ona astırıyordu. Tabi Özge düşerse ne olur bölümü önemli değildi. Ne de olsa düğünü olacakta o değildi. Gülcan'ın yine kendini öven sözlerine karşılık çıktığı sandalyenin tepesinden göz devirdi. Bir sandalye ile kornişe uzanacak boy onda olmadığından, ayaklarının altına da beş kırlent koymuşlardı. Haliyle Gülcan boncuklarına hayran hayran bakarken o kendini yaşam mücadelesi veriyormuş gibi hissediyordu.  

-Beğendiysen ineceğim artık.

-İn hayatım sen. Havada iyice buz oldu. Ben şu doğalgazı açayımda ev ısınsın.

Gülcan mutfakta bulunan kombiye yönelmişti. Özge'de onu öylece bırakıp giden kadının arkasından bakakalmış, sonra da yavaşça eğilip duvardan destek alarak atlamıştı. Ardından da yere düşen koltuk kırlentlerini alıp yerlerine bıraktı. Gülcan'ın bordo koltuğuna bakarken evde ki tek beğendiği eşyanın bu olduğuna kanaat getirdi. Çünkü diğer ikili koltuğun rengi açık maviydi. İtiraf etmeliydi ki böyle zıt renkleri bir arada güzel kombinlemişti. Ama yine de ona göre değildi. Gülcan'ın ardından mutfağa girdiğinde kadının çaydanlığı ocağa yerleştirdiğini gördü. Uzun ama ensiz mutfakta sadece iki kişinin karşılıklı oturabileceği küçük masa ve sandalyeleri vardı. Özge kapıya yakın olan sandalyeyi çekip oturdu, sırtınıda toz maviye boyanmış duvara yasladı.

-Sen çay yapıyorsun da, annem hazırlıklar için erken dönün demişti. 

-Biliyorum da kalalım az daha, sohbet ederiz. Hem hemen çıkmak istemiyorum evimden.  

Karşısına oturmuş kadına baktı. Yakında yolları ayrılacaktı. Özge ona çoğu zaman sinir olsa da hiç kıyamıyordu.

Gülcan, el alışkanlığı ile yine saçıyla oynamaya başladı. Aklında ki sinsi planı devreye sokmak için beklediği anı yakalamıştı. 

-Tuna'da cumadan önce izne çıkmıyor. Gerçi Ferit abi izin verdi ama hakkını düğünden sonraya saklıyormuş. Bu arada Ferit abi dediğime bakma, adam başkomiser ve sadece otuzbeş yaşında. Sende daha tanışamadın onunla. Nişana gelecekti ama evde yaptık diye kalabalık etmek istememiş.

Özge masanın üzerinde ki boncuklu örtüyle oynamaya başladı. Kadının ne yapmaya çalıştığı son cümleleriyle o kadar barizdi ki, birde kendini sinsi sanıp konuya bodoslama girişine gülmek istedi. Ama bozuntuya vermeden anlamamış gibi devam etmesini bekledi.

HASAT "KATİL DOĞAN"(KİTAP OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin