Bir Dingin Meselesi

3.4K 548 289
                                    

Evde Kal.   
***
18.12.2019

Özge, yatağın ortasına oturmuş, bağdaş kurduğu bacaklarının üzerine dirseklerini dayamıştı. Nefesini üfleyerek bıraktı ve defalarca kez bakındığı odada tekrar gözlerini gezdirdi. Ferit'in ev dediği yere geleli iki gün olmuştu. O bir villaya falan beklemişti ama geldikleri yer üç villanın birleşimi gibiydi, belki de daha da büyük diye düşündü. Gerçi oymalı büyük demir kapıdan araçla geçtiklerinde ve uzun, bakımlı bahçeyi devam ettikten sonra karşısına böyle bir şey çıkmasına da şaşırmaması gerekirdi. Dışından yansıtmasa da içinden baya şeyler söylemişti. Adam ona evi gezdirirken, haritasını ver bari diye söylenmişti. Oysa ki şaka yapmamıştı.   

Ferit'in tur rehberliği bu odada son bulmuştu. Özge, odaya adımını attıktan sonra arkasını dönmüş ve adamın yüzüne kapıyı kapatmıştı. Arkasından iş çeviren adamla oturup sohbet etmeyi düşünmüyordu.

Geniş, ferah odanın içinde dolanmaya başladığında epeyce şaşırdığı an olmuştu. Mesela odanın içinde bir giysi odası vardı ve dolaplar kıyafetlerle doluydu. Onun bedenine uygun çeşit çeşit kıyafetler özenle yerleştirilmiş haldeydi. Banyo ayrı bir olaydı çünkü iki kişinin bile yan yana yıkanabileceği büyüklükte bir küvet vardı. Ayrıca kremler, sabunlar, köpükler ne varsa hepsinden alınmış gibiydi. Krem rengi mermer zemine aralıklarla mini ışıklandırmalar yerleştirilmişti. Giysi odasının hemen yanında bulunan kapıyı açtığın da bir çalışma odasıyla karşılaşmıştı. Duvarı komple kaplayan kitaplığı fazlasıyla beğenmişti. Tabi masasından bilgisayarına kadar her şey kurulu düzen halindeydi. Yatağın bulunduğu alana geri döndüğünde ki o zaman buraya oda değilde baya daire demeyi daha mantıklı bulmuştu. Uçuk mavi tonlarında duvarlara sahip alanın ortasına konumlandırılmış, beyaz oval bir yatak vardı. Hemen karşısında kalan duvara asılmış büyük, ince bir televizyon ve uzun pencerenin önüne konumlandırılmış tekli gri bir koltuk, önünde de küçük bir sehpa vardı. Ona verilen alanı adımlarken bir anda olduğu yerde kalakalmıştı. Gözleri anında yaşlarla dolmuştu. Çünkü odanın bir köşesine yerleştirilmiş makyaj masasını görmüştü. Sıkıştığını hissettiği kalbinin üzerine sağ avucunu yerleştirip ovalarken aklından geçen düşünce, Gülcan bu masayı görebilseydi, çok beğenirdi olmuştu. Küçücük bir boş anında acısına teslim olabileceğinin farkına vardığı an kafasını sağa sola sallamış ve hemen düşüncesini değiştirebilmek için etrafa bakınmaya devam etmişti.  

Aslında oda oldukça sade döşenmişti. Özge genelde koyu tonları tercih etmesine rağmen, odanın aydınlık ve ferah görüntüsünü sevdiğini kabul etmişti.

İşte iki gündür kendini bu odaya hapis etmiş gibiydi. Yemeğe ya da kahvaltıya inmiyordu. Görevli genç kadın ona tepsi içinde yemeklerini getiriyordu. Eve geldiklerinde adam ona çalışanlarla tanıştırmıştı ama açıkcası pek dikkat etmediğinden kimin kim olduğunu hatırlamıyordu. Kadın boş duvarlara bakarken kafasında kırk tilki dönüyordu. Burada saklanmasının asıl nedeni ne kadar bilgiyi adamla paylaşacağına ve sonrasında ne yapacağını düşünmesindendi. Çünkü her ne olursa olsun, Gülcan'ı ve diğer kadınları inciten o adamla hesaplaşacaktı.

Kapısının tıklatılmasıyla yerinden hareketlenen kadın, bacaklarını yataktan aşağı sarkıttı. Sol kolunu kaldırıp saate baktığında kahvaltı getirmek için görevlinin geldiğini düşündü. Geleni karşılamak için ayağa kalktı ve attığı bir kaç adım sonra kapının açılma sesini duydu. Ferit, araladığı kapıdan içeri adımladı ve kadınla karşı karşıya geldiğinde dudağı alayla kıvrıldı. Kadın yüzüne kapıyı çarptığı andan beri bilinçli olarak onunla iletişime geçmemişti. Onu anlıyordu fakat Özge'nin onu anladığını düşünmüyordu. Kadının gözünü kin bürümüştü ve bu hepsi için tehlikeliydi. Özge onlara her direndiğinde vakit kaybediyorlardı. Haliyle ona biçtiği zamanın sonuna gelmişti. 

HASAT "KATİL DOĞAN"(KİTAP OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin