13~ Öfke ve Aşk

6.1K 787 777
                                    

Lütfen beğenip yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar!

13. Bölüm

Bu buluşma hakkında cidden çok planım vardı. Jackson ile fazlasıyla yaklaşabileceğim, hatta belki yatakta bile bitebilecek planlar... Görevim uğruna yapmayı düşündüğüm onlarca şey fakat kesinlikle tüm düşüncelerime saplanan bir balta olacağını bu derece hissedeceğimi hiç sanmıyordum. Çünkü Bay Jeon, ben Jackson'a her yaklaştığımda küçük çocuğunu kötü bir şey yapmasından sakındırmaya çalışan baba rolüne bürünüp, beni kolunun altına sıkıştırıyordu. Yeterince sinir bozucu davranmıyormuş gibi, içki içmeme dahi izin vermemiş ve elime bir vişne suyu sıkıştırmıştı. Üstelik vişne suyunu bana verirken alayla gülümseyip " Kırmızı şarap diye düşünerek içmene izin veriyorum," demişti.

Tam anlamıyla sabrımın son demlerini yaşıyordum.

Kolunu omzuma atıp, elindeki viskiyi içen Bay Jeon'a bakmamak için özel bir çaba gösterirken aynı loncada oturduğum Jackson ve arkadaşları hiç de Bay Jeon'dan rahatsız oluyor gibi değillerdi. Bunun baş nedeni yüksek ihtimalle Bay Jeon'un onlara hiçbir şey demeden, sakince benim yanımda oturuyor olmasından kaynaklıydı. İkinci nedeni ise kesinlikle Bay Jeon'dan beklemediğim bir oyunculuk performansı ile iyi ebeveyn rolü yapmasından kaynaklıydı. Bana karıştığı her cümlesinde masadaki neşe yükseliyor ve bana sırıtarak bakan arkadaşlarım durumumdan daha da keyif alıyordu. Peki, sizce bu masada hiçbir şekilde keyif almayan kim var? Tabii ki de ben!

" Daha ne kadar süre burada kalacaksınız?" dedim Bay Jeon'a gülümseyerek fakat kesinlikle ses tonum gülümsememden bir parça saklamıyordu. Tıslar gibi söylediğim cümle Bay Jeon'un daha da eğlenmesini sağlarken viskisinden bir yudum daha alıp omzuma attığı kolunu sıkılaştırıp ona daha da yakınlaşmamı sağladı. Yüzümdeki gülümseme silinirken sinirle sıktığım dişlerimle yüzüne baktım.

" Çocuğumun uslu biri olduğundan emin olana kadar buradayım." Elindeki viski bardağını kafasında kırmamı söyleyen içimdeki şeytana uymamak için kendimi zorlarken masadakilere ufak bir bakış attım. Minji çoktan sarhoş olmuştu ve ne zaman yanımıza oturduğunu dahi bilmediğim Yoohyeon'a sırnaşıp duruyordu. Yoohyeon'un yüzündeki afallamış ifade ise fazlasıyla komikti. Siyeon, Jaebum ve Seolhee muhabbet ediyordu fakat Seolhee'nin aklı hiç de o an yapılan konuşmada gibi durmuyordu. Gözlerim Seolhee'nin gözlerini diktiği noktaya çevrildiğinde dikkatle bana bakan Jackson ile karşılaştım. Normalde bana baktığı için gözlerimi devirecek olduğum halde rolüme hızlıca bürünerek gözlerimi kırpıştırdım ve ona utangaç bir gülümsemeyle karşılık verdim. " Ve çocuğum fazlasıyla yaramaz olduğunu her saniye belli ediyor." Jackson'da duran bakışlarımı tekrar Bay Jeon'a çevirdiğimde yüzümdeki gülümseme tamamen silindi. Bay Jeon elindeki bardağı kolunu omzumdan çekmemeye dikkat ederek bırakıp tekrar sırtını koltuğa yasladığında ona sinirle baktım.

" Bana bir görev verdiniz fakat bu görevi gerçekleştirmemi istiyorsanız artık beni rahat bırakmanız lazım. Lütfen buradan gidin ve ben de Jackson'ı kendime aşık etmek için uğraşayım." Bay Jeon'un alayla gülümseyen suratı büyük bir ciddiyete büründüğünde sinirle konuşmaya devam ettim. " Çünkü bunu yapmamı isteyen kişi sizdiniz. Eğer benim başımda sürekli babam gibi dolaşırsanız hiçbir bok yapamam. Anlıyor musunuz?"

Bay Jeon boş bakışlarını yüzümde gezdirmeye devam ederken gözleri Jackson'a çevrildi. Ben de Jackson'a kısa bir bakış attığımda çattığı kaşlarıyla Bay Jeon'a baktığını gördüğüm gibi hızla tekrar önüme döndüm. " Lütfen Jackson'a dövecek gibi bakmayı kesin." Sert bir nefes verdim. " Gerçekten ne yapmaya çalıştığınızı anlamıyorum. Bir görev veriyorsanız onu boka çevirmek için yoluma taş koymayı kesin!"

Nightmare / VKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin