10~ Oyuncu

5.3K 771 259
                                    

Lütfen beğenip yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar!

10. Bölüm

" Sen Kim Taehyung'sun, değil mi?" Alayla gülümsememek için kendimi zor tuttum. İlk adımı atmama gerek kalmamıştı. Jackson Wang kendi isteğiyle ayaklarıma kadar gelmişti. Bundan sonrası ile benim hünerlerime bakıyordu.

Hiçbir anlam içermese de kendime bir söz verdim. Kesinlikle Bay Jeon'un yüzünü kara çıkarmayacaktım. Jackson Wang'ı önce kendime aşık edecek ardından da öldürecektim.

Yüzümü elimden geldiğince düz tutup gülme isteğimi içime attıktan sonra her zamanki sahte kimliklerimden birine büründüm. Gözlerime yerleştirdiğim tedirgin ifadeyle bir kıza bir Jackson'a bakarken onların işlerini bölmüş olduğum için kendimi utangaç ve korkmuş hissediyor imajını yeterince yakaladığımdan emindim. Jackson'ı göreli daha birkaç dakika anca geçmiş olsa da onun hakkında daha şimdiden kafamda bir kişilik belirlenmişti. Yanındaki kıza ve kızın haline bakarsak sevişirken karşısındaki kişiye acıması olan biri değildi fakat arada kızı kontrol ederken gözlerinde gördüğüm ışıltı onun nasıl olduğunu sorguladığını belli ediyordu. Sevişme sonrası partnerini kontrol eden birinin arkadaşları ve çevresine gösterdiği davranışların samimi olduğundan emindim fakat bana bakarken büründüğü alaylı ifade tanımadığı kişilerin üzerinde baskınlık kurmayı seven ve kendini yüksek göstermeyi seven biri olduğunu belli ediyordu.

Jackson basit biriydi. Bu iş düşündüğümden çok daha basit olacaktı.

" Ah, ben üzgünüm," dedim utançla gözlerimi kaçırırken. İçimdeki drama kraliçesi bu oyunculuğuma kahkahalarla gülmeye başladı. " Sizin burada şey yaptığınızı bilmiyordum."

Jackson'un alaylı gülüşü büyürken yanındaki kıza dönüp kafasıyla kapıyı işaret etti. Kız saçlarını gelişigüzel düzelttikten sonra Jackson'ın yanağına hızlı bir öpücük kondurdu ve kıkırdayarak tuvaletten çıktı. Jackson kızın öpücüğünü terslememiş olsa da düz bir şekilde kızın peşinden bakmakla yetindi. Bu da o kızın Jackson'ın sevgilisi olmadığını düşünen tarafımın onaylanmasını sağladı.

" Önemli değil," dedi Jackson umursamaz bir sesle. Ardından hala kapıda olan bakışlarını bana ufakça değdirip lavabonun önüne gelip eline biraz sabun sıktı ve ardından çeşmeyi açıp elini yıkamaya başladı. Dersin başlamasına geç kalacak gibi dursam da görevimi yerine getirmem gerektiği için hızlıca konuşmayı nasıl devam edebileceğimi düşündüm. Ardından aklıma gelen fikirle dudaklarımı birbirine bastırıp yüzüme tedirgin fakat meraklı bir ifade yerleştirdim.

" Şey," dedim hafifçe yerimde sallanarak. Jackson peçete ile ellerini durularken bana baktı. Bu okulda çizdiğim utangaç, meraklı ve duygusal karaktere uymaya devam ederek gözlerimi hızla kaçırdım. Dünyada bu tip karakterler nedeniyle insanların gözünde zararsız imajı çizerdi. Bu yüzden ilişki kururken onu öldürmek için gönderilmiş bir kiralık katil olduğumu anlamaması için en uygun imaj buydu. " Az önce benim adımı söyledin." Bakışlarımı bakışlarına çevirip dudağımı yaladım. Bakışları dudağıma düştüğünde utanmış gibi kafamı yere eğerek konuşmaya devam ettim. " Beni tanıyor musun?" Göz ucuyla tekrar Jackson'a baktığımda yüzüne ufak bir tebessüm yerleştiğini fark ettim. Jackson'ın çevresine karşı egoist olduğu kadar ılımlı yaklaştığını az önce fark etmiştim. Benim şu an oynadığım saf rolüne kanması da düşündüğüm gibi zor olmamıştı. Kahkaha atma isteğimi zorlukla bastırdım.

" Sen okula gelmeden namın gelmişti zaten," dedi Jackson alaylı bir sesle. Fakat sesinin aksine yüzündeki tebessüm gerçekçiydi. " Jeon Jungkook'un evlatlık aldığı oğlu Kim Taehyung. Söylesene, neden soyadlarınız farklı?" Benim hakkımda bir şeyleri merak ediyordu. Bu da beni görmezden gelmeyeceğini ve konuşmayı sürdürmeme yardım edeceğini gösteriyordu. Her şeyin fazla kolay olduğu düşüncesinin zihnimde yer edinmesine izin vermeden kovdum. Kolay olduğunu düşünmek gardımı düşürmeme neden olabilirdi.

Nightmare / VKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin