36~ Ölenler ve İntikam Alınanlar

4K 527 395
                                    

Lütfen beğenip yorum yapmayı unutmayın. Alışılmış şekilde bölümü kontrol etmedim ksajlda Yanlışlarımı söylerseniz düzeltirim, şimdiden teşekkürler ve iyi okumalar!

Medya şarkısı: Viletta- Ser Mejor (Aşırı ciddi ve ağır bölümün başına eklediğim şarkının saçmalığını sorgulamayın bile askjdlsa)

36. Bölüm

Telefonumdaki konuma göz atıp kafamı kaldırdım ve karşımda duran kafeye baktım. Büyük değildi, şirin hiç değildi. Dış cephesi tamamen siyah renkliydi ve bulunan iki pencere hariç, sadece kafe isminin yazılı olduğu bir tabela vardı. Bana atılan mesajdaki Kara Bulut yazısı nedeniyle, şu anda karşımda bulunan kafenin doğru yer olduğundan emindim. Yine de bu kadar izbe bir sokakta, bu derece iç karartıcı bir kafede bulunmak fazlasıyla sinir bozucu ve gerginlik verici bir durumdu.

Sıkıntı dolu bir nefes verip siyaha boyadığım saçlarımı arkaya doğru yatırdım. Sarı saçlarımın sürekli dibi geldiği için artık daha normal bir saç rengine dönmeye karar vermiştir. En azından artık saçımın dibi gelse de, sarı olduğu zamanki kadar belli olmayacaktı.

Ne kadar süredir dikildiğimi bilmiyordum fakat önünde dikildiğim siyah renkli kapı açıldığında dikkatle baktığım tabeladan bakışlarımı ufak bir irkilme ile ayırıp önüme çevirdim. Hoseok son gördüğüm zamanki gibi kırmızı renkli saçları, rahat kıyafetleri ve duygusuz suratı ile karşımda dikiliyordu. Zaten onunla buluşmaya buraya geldiğim için, onu görmek beni şaşırtmadı. Birkaç saniye boyunca siyah bir maske ile kapattığım yüzüme, koyu renkli giysilerime ve eldivenli ellerime bakarak geçirdi zamanını. Ardından tekrar yüzüme baktığında alayla gülüyordu.

" Buraya benimle konuşmaya değil de, öldürmeye gelmiş gibisin." Onun alaylı cümlesine bir şey deme gereği duymadan boş bir şekilde yüzüne baktığımda yalan bir sinirle dudağını büzdü. " Seninle de hiç eğlenilmiyor artık. Eski Taehyung nerede?"

Gözlerimi devirip homurdandım. " Cehennemin dibinde." Tekrar alaylı yüzüne baktım. " İçeri girelim artık. Uzun süre burada durmak istemiyorum."

" Peki," diyerek onayladı Hoseok beni. Ardından arkasını dönüp kapıdan girdiğinde ben de arkasından girdim. İçerisi de en az dışarısı kadar siyah ve tonlarına bulandığı için etrafa bakmadan Hoseok'un peşine takıldım. İçeride bir masada oturan iki erkek hariç kimse yoktu. Bir de garsonu görmüştüm sadece.

Hoseok bir masaya oturduğunda ben de sandalyeyi çekip karşısına oturdum. Masanın üstünde duran bardağın olması onun benden daha önce geldiğini ve çoktan bir şeyler satın aldığını gösteriyordu. Ben de gelen garsona şekersiz kahve istediğimi söyleyip, uzaklaşmasını sağladığımda eldivenle kaplı ellerimi masanın üstüne doğru kayıp belimi dikleştirdim.

" Sanırım öncelikle geldiğin için teşekkür etmem lazım," dedim düz bir ses tonuyla. Maske yüzünden nefes almak biraz zor geliyordu fakat sanki Jungkook bir yerden çıkacak ve onun arkasından iş çevirirken beni yakalayacakmış gibi hissediyordum. Gerçi onun arkasından iş çevirmiyordum ve kiminle buluştuğum Jungkook'u ilgilendirmezdi. Eğer iki gün önce buraya gelmiş olsaydım, belki ilgilendirebilirdi fakat iki gün önce aramızda daha yeni başlayan ilişkinin temeline balyoz indirdiği için artık onu görmezden gelmenin daha iyi bir karar olduğuna karar vermiştim. Bu kararımın tamamen arkasındaydım fakat aynı şeyi kör kütük âşık olan kalbim ve Drama Kraliçesi için söyleyemezdim. İkisi de bana fazlasıyla sinirlenmiş gibilerdi çünkü Jungkook her aklıma geldiğinde kalbim tekliyor ve Drama Kraliçesi sinirle bana küfür ediyordu ki hanımefendi çizgisini bozduğu çok da sık görülen bir durum değildi.

Kendisini kahkaha atarken duvara vurması ve Jungkook ile her yakınlaştığımda sıvı hale gelir gibi kendini yere bırakmasını saymazsak tabii ki.

Nightmare / VKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin