7~ Baba?

5.9K 770 481
                                    

Lütfen beğenip yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar!

7. Bölüm

Kendine hayran bırakacak büyüklükteki üniversiteye bakarken içimdeki mutluluk dudaklarıma yayılmasın diye dudaklarımı ısırmaktan kanayacak duruma getirmiş olsam da umurumda değildi. Yıllardır hayalini kurduğum üniversite ve istediğim bölüm sadece metrelerce uzağımda duruyordu ve artık ona kavuşmam için önümde engel yoktu.

Arabanın camından büyük bir aşkla çevrelenmiş olduğundan emin olduğum gözlerimle üniversiteye bakarken Bay Jeon arabasını üniversitenin otoparkına park ediyordu. Beni kampüsün girişinde bırakmayı reddetmişti. Kendisi de benimle birlikte gelecek ve rektörle konuşacaktı. Neden rektörle konuşmak istediğini bilmiyordum fakat ne konuşacağı pek de umurumda değildi. Bay Jeon'u hala sevmiyordum fakat hayallerime karşı attığım adımlarımı kolaylaştırdığı için ona büyük bir minnet borçluydum.

Bay Jeon arabayı durdurduğunda torpido gözünü açıp içinden telefonunu ve cüzdanını aldı. Bay Jeon'u beklemekten vazgeçip kucağımdaki çantamı tek elimde tutup kapıyı açtım. Aniden esmeye başlayan rüzgar arabanın içine dolarken hızla ayağımı dışarı atıp arabadan çıktım. Hava serindi fakat güneş tam da tepedeydi ve gözlerimi kısmama neden olacak kadar yoğundu. Arabadan inince kapıyı kapattım. Benim ardımdan Bay Jeon da büyük asaletiyle arabadan indiğinde kendi kendime hatırlattım. O yakışıklı biri olsa da gıcık bir pisliğin tekiydi. Biseksüel damarım onu görünce patlayacak gibi olsa bile aramızda çok kalın bir duvar ve geçilmez çizgiler vardı.

Bay Jeon benim patronumdu, ben ise onun kiraladığı bir katildim. Daha fazlası değil.

Çantamı sırtıma takıp birkaç adım attığımda Bay Jeon da yanıma geldi. İkimiz de sessizce yürürken üzerimize yöneltilen yüzlerce bakış rahatsız ediciydi. Yüzümdeki kusurları makyajla kapatmış olsam bile hala eskisi kadar güzel değildim. Bunun nedeni aşırı yoğun hayatım ve uykusuzluk olsa bile gerçekler buydu. Bu da şu an bizim olduğumuz yere yöneltilen hayran bakışların sahibinin Bay Jeon olduğunu gösteriyordu. Gerçi onlara hak vermiyor değildim. Bay Jeon ikinci defa değil, onlarca defa bakılacak kadar karizmatik biriydi.

" Seni sınıfına bırakmadan önce benimle rektörün yanına geleceksin." Her zamanki gibi fazlasıyla dediğim dedik ve net biriydi. Onun bu cümlesine hayır diyerek itiraz etme şansımın olduğunu bilsem de boş bakışlarımı ona çevirip alayla gülmekten kendimi çekemedim.

" Nesiniz siz? Babam mı? Sınıfıma kendim de çıkabilirim." Bay Jeon'un adımları bahçenin ortasında olmamızı umursamadan aniden durduğunda ben de duraksamak zorunda kaldım. Bay Jeon bahçede dolanan siyah gözlerini bana çevirdiğinde boş bakışlarının arkasına saklı olan şeytani parıltılar dişlerimi sertçe birbirine bastırmama neden oldu.

" Babacığın olmamı istiyorsan seni reddetmem," dedi ikimizin duyacağı bir sesle. Gözlerim şokla büyürken alayla kaplı bir gülümseme yerleştirdi yakışıklı yüzüne. " Bebeğim" diyerek tamamladı az önceki cümlesini. Ağzımın kuruduğunu hissederken dudaklarımı yalamamak için kendimi zor tuttum. Cümleleri çok iddialıydı ve bu kadar iddialı olması alayıyla birleştiğinde daha da sinir bozan bir hale bürünüyordu.

Asla altta kalmayı kabul etmeyen bünyem hızla yüzüme alaylı bir gülümseme yerleştirmeme neden oldu. Bize bakan yüzlerce göze rağmen bir adım atıp Bay Jeon'un yakınına geldim. Aramızda en fazla 2-3 santim olduğu için göz göze gelmemiz zor olmamıştı. " Babacığım olmak istiyorsanız ben kesinlikle varım," dedim gözlerimi hafifçe kısıp yüzüme şuh bir gülümseme yerleştirirken. Bay Jeon'un yüzünde saf bir şaşkınlık oluştuğunda elimi kaldırıp beyaz gömleğinin sıkıca sardığı göğsünün üzerine koydum. Gözleri olabilecekmiş gibi daha da karardı. " Ben de sizin gibi yakışıklı birinin bebeği olmaya hayır demem."

Nightmare / VKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin