3~ İlk Görev/1

7K 765 526
                                    

Lütfen beğenip yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar!

3. Bölüm

Bay Jeon'un verdiği kıyafetleri giyindikten sonra bana verilen büyük odanın içindeki dolabın üstünde duran boy aynasında kendime baktım. Üstümdeki takım vücuduma tam otursa da aşırı zayıf olmamdan ötürü bol gelmişti. Akmış saçlarımı tekrar sarıya boyamış ve yüzümdeki çökük ifadeyi kapatmak için abartı olmayan bir makyaj yapılmıştı. Birini öldürmeye giden biri olarak fazla şık göründüğüm düşüncesi zihnime baskı yapınca alayla gülümseyip üstümdeki ceketimin arkasını kaldırıp pantolonumun beline yerleştirdiğim silahımı elledim orada olduğundan emin olmak istercesine. Ardından ceketimin iç cebindeki kabına yerleştirilmiş bıçağımı ve ufak paketi kontrol ettim.

- Sarı saçlı olarak düşünün lütfen

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

- Sarı saçlı olarak düşünün lütfen.-

Takım elbise ile kişiliğini örtmeye çalışan bir katil olacaktım bu akşam.

Aynadaki yansımama son kez bakıp arkamı döndüm ve kapıyı açıp çıktım. Bay Jeon bugünkü görevi başarıyla yerine getirirsem farklı bir eve geçeceğimizi ve Jiyeon'un hastane masrafları gibi şeylere artı olarak maaş alacağımı söylemişti. Fazlasında gözüm yoktu aslında. Bay Jeon'un yanında yaşamayalı başlayalı daha bir gün olmamasına rağmen bana gösterilen ilgi sayesinde trafik kazasından önceki halime biraz daha yaklaşmıştım. Tek eksik uyuyabildiğim geceler, yiyebildiğim yemekler ve mutlulukla kıvrılabilen dudaklarımdı.

Merdivenlerden indiğimde salona girdim ve adının Jongin olduğunu öğrendiğim koruma ile konuşan Bay Jeon'a baktım. Beni ilk işimi yapmam için Jongin'in götüreceğini söylemişti. Yapmam gerekenleri de anlatmıştı fakat söylemediği şey şuydu. Neden Jiyeon'un doktorunu öldürmem gerekiyordu? Bu sorunun cevabını bana doktorun kendisinin vereceğini söylediği için umursamama kararı almıştım. Tek isteğim üzerime yapışan ifadesiz ve duygusuz havanın hiç beni bırakmamasıydı. Eğer bir an dahi tetiği çekmekte tereddüt edersem ölen kişi ben olurdum. Bay Jeon bunu bastırarak söylemişti.

" Sen öldüremezsen onlar öldürür. Kardeşini tekrar görmek istiyorsan tereddüt etmemeye çalış." Tereddüt yoktu. Görevimi yerine getirecek ve Jiyeon'un tekrar yanına dönecektim. Kirlenmiş ellerimle onun temiz saçlarına dokunmak belki de artık zor gelecekti ama bunu yapmak zorundaydım. Kader beni bir şeylere zorlarken geri dönmem imkânsızdı. Elimden gelen tek şey ağzıma sıçan akışa uymaktı.

Bay Jeon ben salona girdiğimde Jongin ile olan konuşmasını kesti ve bana döndü. Gözleri ağır ağır vücudumda gezindiğinde beni süzmesini bitirmesi için bekledim. Gözleri tekrar gözlerimi bulduğunda her zamanki alaylı sırıtışını sergiledi.

" Yakışmış," dedi samimi olup olmadığını anlamadığım bir ses tonuyla. Bir tepki vermedim bu iltifatına. O da bir tepki beklemiyor olmalı ki tekrar Jongin'e döndü. " Taehyung'u gideceği yere kadar bıraktıktan sonra bıraktığın yerin yanındaki apartmanın arkasındaki garaja yerleştir arabayı. Garajın sahibiyle bu sabah konuştuğumuz için bir sorun çıkmayacak." Cümlesini bitirip bana döndü. " İkiniz de planın kalanını biliyorsunuz. Planda herhangi bir aksaklığın getireceği eksileri tekrar hatırlatma gereği duymuyorum," dedi ve fazlasıyla yalancı bir gülümseme yerleştirdi yüzüne. Cümlesi hem beni hem de Jongin'e hitap ediyor gibi dursa da oklarının gideceği yer belliydi. Kaçmaya çalışırsam neler olacağını üstü kapalı bir şekilde fazlasıyla anlamamı sağlamıştı.

Nightmare / VKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin